Erişilebilirlik

Türkiye'nin Bölgesel Önemi Dış Baskıyı Önlüyor


Türkiye'nin Bölgesel Önemi Dış Baskıyı Önlüyor
Türkiye'nin Bölgesel Önemi Dış Baskıyı Önlüyor

AB-Türkiye Ortak Parlamento Komisyonu, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin insan hakları konusuyla ilgili artan kaygıları ve durma noktasına gelen üyelik sürecini ele almak üzere toplandı. Ancak Türkiye’nin giderek artan bölgesel önemi, görüşmelerde odak noktası oldu.

İstanbul’da iki gün süren görüşmelerde insan hakları ve adli reform konularına ağırlık verildi. Komisyonun Avrupalı üyelerinden Sacid Kerim, kötüleşen insan hakları ve basın özgürlüğü durumu karşısında Türk hükümetinin ilgisizliğinden kaygı duyuduğunu söyledi.

Kerim, gazetecilik faaliyetleri yüzünden tutuklanan kişilerin sayısı konusunda hükümetin takındığı tutumunun kendisi için inandırıcı olmadığını belirtti. Kendilerine tutuklu gazeteci sayısının 107 olarak verildiğini belirten Kerim, bunun yanı sıra terör suçu kapsamında halen 12 bin kişinin gözaltında tutulduğunu vurguluyor.

Tutuklamaların çoğu PKK’ya karşı verilen mücadele kapsamında yapıldı. Avrupa Birliği, insan hakları gruplarıyla birlikte Türkiye’nin şiddete karışmayan bir çok kişinin tutuklanmasına yolaçan terörle mücadele yasalarını eleştiriyor.

Ancak toplantıya katılan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, gazetecilik faaliyetleri yüzünden sadece bir düzine kişinin hapiste olduğunu, terörle mücadele yasası kapsamında da 1,000 kişinin tutuklandığını öne sürdü. Ergin yine de reforma ihtiyaç olduğunu ve kendisinin yasa için değişiklikler sunma konusunda kararlı olduğunu söyledi.

Adli sistemdeki sorunları çözmeyi amaçlayan birçok reform önerisi sunduklarını belirten Adalet Bakanı Ergin, bu konuda Avrupa Birliği ve diğer kuruluşlarla birlikte çalışmaya kararlı olduklarını, Türkiye’nin kararlılığından kimsenin kuşku duymaması gerektiğini vurguladı.

Ancak toplantıya katılan muhalefet milletvekilleri 2005 yılından beri hükümet tarafından sunulan her reform tasarısından sonra tutuklanan gazeteci ve siyasi eylemci sayısının arttığını öne sürdü. Bu görüş, Sınır Tanımayan Gazeteciler gibi birçok insan hakları grubu tarafından destekleniyor.

Türkiye-AB Ortak Parlamento Komisyonu Başkanı Helene Flaurte, Türkiye’nin reform planlarını memnunlukla karşıladıklarını söyledi ve uluslararası gelişmelerin dikkate alınması gerektiğini savunarak Türkiye’yi eleştirmekten kaçındı. Flaurtre, Avrupa Birliği’nin insan hakları konusunda kararlı olduğunu ancak kendisinin Türkiye’ye olumsuz bakmak istemediğini söyledi. Suriye ve Arap dünyasındaki duruma bakıldığında Türkiye ile başarılı bir işbirliğine girildiğini vurgulayan Flaurtre, bu açıdan Türkiye-AB ilişkilerinin bozulmasının çok kötü olacağını öne sürdü. Ankara, Şam’ı kınayan ülkelerin başında geliyor ve Suriye muhalefetini destekleme çabalarında Washington ve Brüksel ile işbirliği yapıyor.

Ancak ortak komisyon üyelerinden Richard Howitt bu görüşe katılmıyor. Avrupa Parlamentosu’ndaki Sosyalist blok Türkiye İşleri Sözcüsü olan Howitt, Amerika ve Avrupa’nın bölgede izlediği dış politika nedeniyle Türkiye’yi eleştirmekten kaçınmasına karşı çıkıyor. Bu tür bir yaklaşımın tehlikeli olduğunu savunan Howitt, adli hatalar, keyfi tutuklamalar, kısıtlı ifade özgürlüğü gibi sorunları görmezden gelmenin hiçbir şekilde haklı gösterilemeyeceğini söyledi.

Amerika’daki İnsan Hakları Gözlem Örgütü gibi gruplar da benzer kaygıları gündeme getiriyor. Ancak gözlemcilere göre Suriye’de çatışmalar şiddetlendikçe, muhalefeti desteklemede önemli bir rol oynayan Türkiye’ye iç politika nedeniyle Brüksel ya da Washington’un baskı yapması beklenmiyor.

XS
SM
MD
LG