Türkiye’de 21 Temmuz saat 01.00 itibariyle üç aylık uygulama için “Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu”, bugün Başbakan Binali Yıldırım’ın imzasıyla oluşturuldu. İktidardaki AKP ile muhalefet partileri tarafından darbe girişimine karşı birlikte “hayır” denilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP liderlerini yarın Saray’a davet etti.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesindeki Fethullah Gülen Cemaati bağlantılı grup tarafından yapıldığı belirtilen geçen haftaki darbe girişiminin ardından Türkiye’de anayasadaki tanımıyla “demokratik, laik ve sosyal devlet” ile “parlamenter rejim”in geleceği gündemde. Bu noktada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklaması ve sonrasında TBMM’nin 316 oy ile 21 Temmuz’da kabul ettiği “olağanüstü hal” kapsamında neler olacağı da merak konusu. 2935 sayılı OHAL Kanunu uyarınca mevcut 65. Hükümet, olağanüstü yetkilerini de kullanmaya başladı. Resmi Gazete’de dün 667 sayılı “Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname” yürürlüğe girmişti.
Bugün ise Başbakan Binali Yıldırım’ın imzasıyla “Olağanüstü Hal ile İlgili 2016/17 Sayılı Başbakanlık Genelgesi” yayımlandı. Genelgede, “Fethullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ)” kast edilerek, bu örgütlenme ile hangi şekilde olursa olsun irtibatlı tüm unsurlarla mücadele edileceği vurgulandı. Genelgede, “Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini ve temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik Devletimize ve milletimize karşı 15 Temmuz 2016 günü başlatılan ancak aziz milletimizin şanlı direnişi ile başarısız olan menfur darbe girişimini tertip eden, destekleyen veya bu ihanet ve terör şebekesi ile iltisaklı, irtibatlı ya da müzahir olan tüm unsurlarla mücadelenin çok daha etkili ve süratli bir şekilde yürütülmesi, kamu düzeni ve güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır” denildi.
OHAL Koordinasyon Kurulu belirlendi
Başbakanlık’ın bugünkü genelgesiyle Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu da oluşturuldu. Kurul’un yapısına ilişkin olarak, “Olağanüstü hale ilişkin olarak ilgili mevzuatta öngörülen görevleri koordine etmek üzere, Başbakanın başkanlığında; Adalet Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Milli Savunma Bakanı ve Başbakanlık Müsteşarı’nın katılımıyla Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur” ifadesi kullanıldı. Böylece Kurul, bakanlar Bekir Bozdağ, Süleyman Soylu, Efkan Ala, Mevlüt Çavuşoğlu, Naci Ağbal, İsmet Yılmaz ve Fikri Işık ile Başbakanlık Müsteşarı Fuat Oktay’dan teşekkül etti.
Akar: Asker ile polis kardeştir
Bu arada gün içerisinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Jandarma Genel Komutan Vekili Korgeneral İbrahim Yaşar ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile birlikte Ankara’da “geçmiş olsun” ziyaretlerinde bulundu.
Akar ve kuvvet komutanları, ilk önce İçişleri Bakanı Efkan Ala ile bir araya geldi.
Orgeneral Akar, “Aynı kararlılıkla, azimle, gayretle asker, polis birlikte ülkemiz, milletimiz için ölürsek şehit, kalırsak gazi düsturuyla güvenlik konusunda bize düşen görevleri en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz. Bu alçaklar, üniforma giymiş bu hainler ülkemize, milletimize özellikle silahlı kuvvetlerimize çok büyük zararlar verdiler. Çok elim, çok acı bir olay bize yaşatıldı. Bu rezilliği, bu kepazeliği yaşatanlar hiçbir şekilde TSK mensubu olarak görülemez, kabul edilemez. Bunlar asker elbisesine girmiş yılanlar, çiyanlardır, teröristlerdir. Bunlar Türk adaleti önünde en ağır şekilde cezalandırılacaklardır. Bunlar adalet önünde mutlaka en ağır şekilde cezalandırılacaktır, bundan hiç şüphemiz yok” dedi.
Darbe girişimi gecesinde personeli can kaybı yaşayan Emniyet Genel Müdürlüğü’nü ziyareti sırasında ise Orgeneral Akar’ın, özellikle darbeciler nedeniyle asker ve polis arasında çatışma yaşanmasından rahatsızlık duyduğu görüldü. Burada polis memurlarına hitap eden Akar, “Polis ve asker daima kardeştir. Asker, polis ve jandarma omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum” diye konuştu.
İçişleri Bakanı Efkan Ala da, “Asker elbisesi içine giren teröristler polislerimizi şehit etti. Bunlar vatan evladı olamaz. Bunlar bu kardeşlerimizi burada şehit etti. 50 Özel Harekat polisimizi şehit ettiler. Allah’tan rahmet, milletimize başsağlığı diliyoruz. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarımıza teşekkür ediyorum. Biz her zaman birlikte çalıştık, birlikte çalışacağız” açıklaması yaptı.
Akar, Ankara’da TBMM’nin yanı sıra en fazla ateş altında kalmış mekanlardan birisi olan ve 42 polis memurunun öldürüldüğü Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda incelemelerde de bulundu.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile görüşmesi 18.00 civarı başladı. Görüşme tamamlandığında 2,5 saat sürdüğü bilgisi paylaşıldı. Ancak Erdoğan ile Akar’ın görüşmesine ilişkin bilgilendirme olmadı.
CHP ve MHP, ilk kez Saray’a gidecek
Bu arada Erdoğan, AKP Genel Başkanı Binali Yıldırım ile birlikte CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yarın saat 14.00’te Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na davet etti. Son bilgiler itibariyle muhalefet, davete icabet edecek. Böylece CHP ve MHP, ilk kez uzun süredir “kaçak saray” gibi ifadelerle niteledikleri, Atatürk Orman Çiftliği arazisine inşa edilmiş olan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Erdoğan ile görüşecek.
Erdoğan’ın, TBMM’deki diğer muhalefet partisi HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’a davette bulunmaması ise dikkat çekti.
FETÖ bağlantılı gayrimenkullere ne olacak?
Bugün Resmi Gazete’de ayrıca Maliye Bakanlığı’nın “Olağanüstü Hal” kapsamındaki ilk Milli Emlak Genel Tebliği de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Bu tebliğ ile birlikte Hükümet’in kararnamesiyle kapatılması kararlaştırılan kurum ve kuruluşlara ait mal varlıklarıyla ilgili işlemlerin nasıl yürütüleceği belirlendi.
Tebliğe göre; söz konusu kurum ve kuruluşların mal varlığı ile her türlü defter ve belgelerine ilişkin bilgiler, düzenlenecek bir tutanakta gösterilerek kayıtlara alınacak. Mal varlığı tespit işlemlerinde kapatılan kurum ve kuruluşun varsa temsilcisi veya çalışanı da bulundurulacak ve düzenlenen tutanaklar bunlar tarafından da imzalanacak.
Bina ve araçlarındaki veya bu yerlerde olmamakla beraber demirbaş eşya defterlerinde kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın kapatılan kurum ve kuruluşa ait her çeşit büro eşyası, mefruşat, hesap, yazı, bilgisayar, fotokopi ve teksir makineleri, radyo, televizyon gibi elektronik eşyalar, kitap, tablo, biblo gibi her türlü taşınırlar tutanakla kayıtlara geçecek. Demirbaş eşya defterinde kayıtlı olup yerinde bulunmayan eşyalar sorumlulardan talep ve takip edilecek.
Mülkiyetlerindeki taşınmazların tespiti istenilecek. İdarece mal varlığına dahil edilmesi gereken başkaca mal, hak ve alacak olup olmadığı araştırılacak.
Söz konusu kurum ve kuruluşlar ile bağlantılı bankalar ve diğer finans kuruluşlarındaki (kiralık kasaları dahil) tüm hesapları önce bloke edilecek. Böylelikle tespit edilecek mal varlığından Türk lirası ve döviz cinsinden para olanlar derhal, diğerleri (çekler gibi) usulüne uygun şekilde nakde çevrildikten sonra muhasebe birimlerinin veznesine veya banka hesabına yatırılacak.
Kiralama suretiyle kullanılabilecek binalardaki taşınırlar ise, öncelikle ilgili ve ihtiyacı olan kamu kurum veya kuruluşuna devredilebilecek ve bunlar tarafından kayıtlara alınacak. İdarece uygun görülen yerlere nakledilerek muhafaza edilecek.
Tespit edilecek taşınırlar arasında tarihi veya sanatsal değeri olanlar konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı incelemede bulunacak.
Alacaklılara kötü haber
Söz konusu kurum ve kuruluşlara ait alacaklar, ilgili borçlularından usulüne göre tahsil edilecek. Bu kurum ve kuruluşlara borçlu olanlar, ödemelerini Hazine’ye yapacak. Buna karşın bu kurum ve kuruluşların her türlü borçlarından dolayı Hazine’den hiçbir şekilde bir hak ve talepte bulunulamayacak. Böylece Hazine, alacakları tahsil edecek ancak borçları ödemeyecek.
Maddi konulardaki tereddütleri gidermeye ve ihtilafları çözmeye Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
Rakamlarla son durum nedir?
Bugün itibariyle darbe girişimi dolayısıyla Türkiye’deki tutuklu sayısı 5 bin 863, gözaltındakilerin sayısı 13 bin 165 ve görevlendirilen uzaklaştırılan kamu personeli sayısı 45 bin 484’e ulaştı.
Tutuklu general ve amiral sayısı ise 126 olarak basına yansıdı.