Erişilebilirlik

Türkmen Komutan: 'Aramızda MİT Mensubu Yok'


Türkmen Komutan: 'Aramızda MİT Mensubu Yok'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:41 0:00

Suriye Türkmen Cephesi Muntasir Billah Tugay Komutanı Feras Paşa, uluslararası kamuoyunda tartışılan Türkiye’nin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarıyla Suriye’deki iç savaşa katıldığı yönündeki iddiaları yalanladı. ABD’ye de seslenen Paşa, IŞİD ile mücadelede sonuç alınması için PYD’ye değil Türkmenler’e askeri destek verilmesini istedi.

Suriye Türkmen Meclisi toplantısı nedeniyle Cuma gecesi Ankara’ya geldiğini belirten Feras Paşa, Meclis üyelerine Halep’teki son duruma ilişkin bilgi aktardığını ifade etti. Amerika’nın Sesi’nin Suriye’de sahadaki çatışma ortamıyla ilgili sorularını yanıtlayan Paşa, ABD tarafınca ve uluslararası koalisyon güçlerince yanlış ittifaklar kurulduğunu ve IŞİD’le mücadelede sıkıntı yaşandığı görüşlerini dile getirdi. Halep doğumlu ve Türkmenler’ce tanınmış bir aile mensubu olduğu kaydedilen Paşa, Suriye’deki iç savaşta pek çok Batı ülkesi istihbaratı mensuplarının şahsen bulunmasına karşın MİT’in sadece Türkiye sınırlarını korumak üzere çalıştığı görüşünü açıkladı.

Halep’teki son durum nedir?

Halep’te kent merkezinde PKK ve Esat rejimine, kırsalda ise IŞİD’e karşı mücadele ettiklerini söyleyen Paşa, Handarat cephesi olarak adlandırılan “Halep’in şah damarı” dediği Castello Yolu üzerindeki semti kontrol altında tuttuklarını ve o bölgedeki güvenliği sağlamaya çalıştıklarını vurguladı. “Rus uçakları ve Esat’ın uçakları gökyüzünden hiç ayrılmıyor” diyen Paşa, hava bombardımanı altında sivil halkın öldürüldüğünü kaydetti. Paşa, “Durum şu; İran’ın milis göndermesi, Afgan’ın milis göndermesi, Irak’ın Şii milis göndermesi ve Esat’ın yanında durulmasıyla birlikte hedef Halep’in çember altına alınarak diz çöktürülmesi. Tıpkı daha önce Madaya’da (Lübnan sınırı yakınındaki yerleşim yeri) nasıl olduysa. Humus da nasıl olduysa. Acıktırıp diz çöktürme siyasetini izliyorlar. Ama şunu unuttular ki, Halep, Suriye devriminin başkenti. Buradaki muhalif sayısı yüzde 80’den fazla. Esat’ın kontrolü altında birkaç semt var. Gerisi özgürleştirilmiş durumda. Ama karadan kuşatmaya geldi ve Rus uçakları desteğiyle.. Allah’ın izniyle göğüslerimiz ile şehit olacağımıza inanarak mücadele ediyoruz” dedi.

Feras Paşa, Beşar Esat rejimi ve Rusya tarafınca özellikle Türkmen militarist gücüyle IŞİD’in, Türkiye ile bağlantı yolunu açık tutma stratejisi izlendiği iddiasını da yanıtladı. Halep merkezinde IŞİD’in bulunmadığını vurgulayan Paşa, “Bizim kırsalda da birliğimiz var. Halep’in kuzeyindeki Türk sınırındaki köyler, sadece Azez ve Cerablus ilçeleri arasında 151 Türkmen köyü var. Şimdi IŞİD ile savaşmasak ki, burada olması da halkımızı kesip boğazlamasıyla oldu. IŞİD ile gerçek savaşan Türkmenler var” diye konuştu.

Suriye’deki Kürt siyasi-askeri gücü PYD’nin iddia edildiği gibi IŞİD’le savaşmadığını da savunan Paşa, ABD’ye de seslenerek, “ABD, PYD’yi desteklemesin. Dünyanın bir numaralı teröristi IŞİD’den kurtulmak istiyorsa Türkmenleri desteklesin. Bakalım o zaman IŞİD kalıyor muymuş? IŞİD’in asıl zulmü Türkmenler’e oldu” görüşünü savundu.

PYD askeri gücüne ABD’nin eğitim-mühimmat desteğiyle sağlamasını ve Türkiye’den yardım alıp almadıklarını da sorduğumuz Paşa, uluslararası koalisyonca Kürtler’e verilen destek için “çıkar amaçlı, çirkin proje” tanımlaması yaptı. Bölgedeki köylere bakıldığında yüzde 90’ının Türkmen olduğunu kaydeden Paşa, “Herhalde ABD’nin sıkıntısı biz yani Türkmenler idi. Eğer Türkmenler orada olmasa, çirkin projeleri devam edecekti. PYD’yi desteklemesinin amacını artık biliyoruz. Burada Kürdistan kurmaya çalışıyorlar. Ama çok yanılıyorlar. Burada bir halkı bitirerek.. Benim orada Türkmen olarak bin yıllık tarihim, kültürüm, eserim var. Orası benim ata yurdum, kimse beni oradan çıkaramaz” dedi.

Paşa, PYD’nin PKK bağlantısını açığa çıkardıklarını iddia etti ve ellerinde şu anda PKK’lı birini esir tuttuklarını açıkladı. PYD’nin Kobani olarak adlandırdıkları yere Ayn-ül Arab dediklerini ve Suriye’nin bir parçası olduğunu söyleyen Paşa, Kobani’de PKK’ya meşruiyet kazandırmak amacıyla oyun oynandığını savundu. “Ortada cesetler yok, nerede cesetler?” diyen Paşa, IŞİD’in Kobani’de olmamasına rağmen ABD’nin havadan bombardıman yaptığını iddia etti.

Esat’ın da arkasındaki Rusya gücü olduğu da dikkate alındığında Suriye’nin bölünüp bölünmeyeceğini sorduğumuz Paşa, Esat’ın katliam yaptığı görüşünü yineleyerek, ama halkın bitirilemeyeceğini ve haklı bir mücadele yürüttüklerini ifade etti. Türkmenler olarak Suriye’nin bölünmesine karşı olduklarını da belirten Paşa, Türkmenler’in hiç kimseye rahatsızlığı olmayacağını ve Suriye’de bin yıllık bir tarihe sahip olduklarını dile getirdi.

Suriye’de “devrim” olarak ifade ettiği mücadeleye de ABD’nin ve PYD ile PKK’nin “çirkin projesi”ne karşı köylerini savunmak için katıldıklarını söyleyen Paşa, “Hedefimiz topraklarımızı savunmak bir... İkinci hedefimiz Suriye’nin bütünlüğü. O yüzden parçalanmasına hayır.. Burada bir halk var. Biz burada bir onur mücadelesini başlattık. Sırtlanların Suriye’nin üzerine düşmesiyle birlikte mücadelemize devam ediyoruz. Kimse halkına da zulüm etmedik, etmiyoruz. Haklıyız o yüzden de kazanacağız” görüşlerini savundu.

MİT’in Suriye’deki iç savaşta rol alıp almadığını da sorduğumuz Paşa, “Türk istihbaratı, bizim mücadelemiz içerisinde olmadı ve bu yanlış her kim ne iddia ediyorsa.. Ama şunu söyleyeyim; Suriye ile Türkiye sınır, komşu ülke. Türkiye’nin direkt müdahalesi olmadı. Ama kendi sınırını ki zaten öyle olması da gerekli. Kendi sınırı için çalışan bir istihbarat..” dedi.

MİT de dahil olmak üzere Suriye dışından müdahaleler konusunda mutlaka bir nokta olması gerektiğini de söyleyen Paşa, “Tam tersine işte burada bizim noktamız olmalı. Özellikle Türkmenler yer sahibi. Benim atam, dedem o toprakların oğlu. Tam tersine Rusyalı haçlıları da gördük. PYD’nin içerisinde de elimizdeki tedavi ettirdiğimiz, sağlıklı esirden aldığımız itiraflara göre, aralarında Almanı da Fransızı da var. IŞİD zaten 80 ülke istihbaratından oluşuyor. Onlar zaten insan değil. Canavar parçası.. Dünyanın gözü önünde biz (Türkmenler) ölüp gideceksek asıl soru işareti orada. Arap tabiriyle bizde ecnebi denir. Bizde öyle yabancı yok” diye konuştu.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG