Bir yıl önce 5 Temmuz 2009’da Doğu Türkistan’ın Urumçi kentinde Çinlilerle Uygur Türkleri arasında çıkan çatışmalarda – resmi rakamlara göre – 200 kişi hayatını kaybetmiş; 1600 kişi yaralanmıştı. Uygurlar ölü ve yaralı saysının çok daha fazla olduğunu savunuyor.
Doğu Türkistan’daki olaylar geçen yıl Çinliler’in bir fabrikada çalışan Uygur Türkleri’ne saldırması ve bunun Çinli yetkililer tarafından yeterince soruşturulmamasını protesto etmek isteyen göstericilerin şiddet kullanılarak bastırılması üzerine çıkmıştı.
Washington’da sürgünde yaşayan Uygurların lideri – Dünya Uygur Kurultayı başkanı Rabiya Kadir Doğu Türkistan’da gerginliğin sürdüğünü söyledi: “Değişen bir şey yok. Durum daha da kötüleşti. Günden güne kötüleşiyor. Dünyanın buna gösterdiği tepki de yeterli değil. Çin hükümeti 200 kişinin öldüğünü, 1680 kişinin yaralandığını ilan etti. Ölen ve yaralananların sayısı kat kat fazla. Çin bu olaylardan sonra bir tutuklama kampanyası başlattı. Bu kampanya devam ediyor. Binlerce kişi kayboldu. Polis işkencesi altında ölenlerin sayısı da belli. Biz bu olayları bağımsız bir heyetin araştırmasını istedik. Ancak Çin hükümeti buna izin vermedi.”
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Rabiya Kadir Çin’de yaşayan Uygur Türkleri’nin haklarını aradığını vurguladı: “Doğu Türkistan’da Çin 60 seneden beri din özgürlüğünü bastırdı, ekonomik baskı uyguladı, kültürel açıdan baskı altında tuttı, dillerini yasakladı ve son olarak da onurlarına namuslarına en çok dokunan şey, genç Uygur kızlarını çalışmaları için Çin’in iç bölgelerine göndermeye başladı.
Urumçi olaylarının ardından dünya kamuoyunun ilgisi dağılmıştı. Kadir, Uygur Türkleri’ne gösterilen uluslararası ilginin son derece yetersiz olduğunu söylüyor: “Dünyanın buna gösterdiği tepkiyi yeterli bulmuyoruz. Ortadoğu’da, Filistin’de, Irak’ta, Pakistan’da birkaç kişi ölse bütün dünyanın kameraları orada. Her yerde onlardan bahsediliyor. Ama Doğu Türkistan’da binlerce kişi ölüyor, ancak dünya - medya olsun, kamuoyu olsun, hükümetler olsun – buna yeterince tepki göstermiyor. Kimse Çin hükümetinin baskısına dur diyemiyor.”
Kadir’e Uygur Türkleri’ne geçen yıl yapılan saldırıya ek olarak geçen ay Kırgızistan’da Özbek azınlığa yapılan saldırılara tepkisini de sorduk: “İkisi de kardeş milletlerdir. Özbek olsun, Kırgız olsun, Tatar olsun… Dini bir, dili birdir. Binlerce yıldır birada yaşayan insanların arasında böyle olayların yaşanması üzücüdür. Bu nedenle bütün Türk dünyasının buna ilgi göstermesi lazım. İki kardeş millet arasındaki olayların yatışması için bütün Türk dünyasının yardım etmesi lazım.
Amerika'nın Sesi'nin sorularını yanıtlayan Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabiye Kadir, Uygur Türkleri’ne gösterilen uluslararası ilginin son derece yetersiz olduğunu söyledi