WASHINGTON, D.C. —
Türk Kültür Vakfı’nın 2010 yılında kurduğu Doğal Boyalar Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı’nda çalışmalarını sürdüren Dr. Recep Karadağ Osmanlı İmparatorluğu’nda üretilen tekstil ürünlerinin korunması ve yeniden üretilmesi konusunda çalışmalarını Washington’daki Tekstil Müzesi’nde anlattı. Çağrı Tanyol’un haberi.
Washington’daki Tekstil Müzesi sürekli değişen sergiler düzenliyor. Geniş bir Türk koleksiyonuna sahip olan müzede sıklıkla değişen sergilerde Türkiye’den eserler görmek mümkün. Ayrıca müzede sürekli bir Türk halıları sergisi var. Bugünlerde George Washington Üniversitesi’nin kendilerine sağladığı binaya taşınmaya hazırlanan müzede, “Sultan’ın Bahçesi: Osmanlı Sanatı’nın Yeşerişi” adlı sergi 10 Mart’a kadar açık. Müzenin küratörlerinden Sumru Krody 16. Yüzyıl’da Kanuni’nin sarayında çalışan usta Kara Memi’nin çiçek motiflerinin Osmanlı tekstilindeki önemini vurguluyor:
“Sergi özellikle Türk sanatının 16. Yüzyıl’daki gelişimini gösteriyor. Yüzyılın ortasında Kanuni Sultan Süleyman’ın hükümdarlığı sırasında çiçek motiflerinin geliştiğini görüyoruz. Bu stil sarayda yaratılmış. Galerimizde büyük çoğunlukla bu stilde yapılmış tekstilleri, ipek işlerini ve kilimleri ziyaretçilere sunduk. Bazı seramik ürünler, İznik çinileri ve tabakları da var ki bu da stilin yalnızca tekstilde kullanılmadığını gösteriyor.”
Osmanlı tarihine son yıllarda artan ilgi yalnızca pop kültür alanında üretimin artmasına neden olmuyor. İmparatorluk’un tarihiyle ilgili sosyal bilim çalışmaları bir yandan artarken, teknik ve materyal geçmişiyle ilgili çalışmalar da hız kazandı. Biz de Türk Kültür Vakfı’nın kurduğu Doğal Boyalar Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı’nın 2010 yılından beri sürdürdüğü araştırmaların verdiği meyveleri Tekstil Müzesi’ndeki sunumundan sonra Profesör Recep Karadağ’a sorduk.
Osmanlı’da kullanılan renklerin İran ve Hindistan’dan çok farklı olduğunu söyleyen Karadağ dokuma ve boyamanın da 16. Yüzyıl’da zirveye çıktığını söylüyor.
Osmanlı tekstilinde renk vermek amacıyla bitki ve böcek kaynaklarının kullanıldığını söyleyen Karadağ, ekibinin bilimsel analizle ellerindeki örneklerde hangi kaynakların kullanıldığını araştırdığını ve aynı teknikleri kullanarak bugün aynı ürünlerin yapılmasını sağladığını söylüyor.
Karadağ 16. Yüzyıl’da hem kumaş kalitesinin zirvede olduğunu, hem de dikişlerde kullanılan altın ve gümüş kalitesinin bu dönemden sonra azaldığını belirtiyor.
Tekstil Müzesi’nde açılan sergilerin hepsi gibi Osmanlı tekstilleri sergisi de büyük ilgi görüyor.
Washington’daki Tekstil Müzesi sürekli değişen sergiler düzenliyor. Geniş bir Türk koleksiyonuna sahip olan müzede sıklıkla değişen sergilerde Türkiye’den eserler görmek mümkün. Ayrıca müzede sürekli bir Türk halıları sergisi var. Bugünlerde George Washington Üniversitesi’nin kendilerine sağladığı binaya taşınmaya hazırlanan müzede, “Sultan’ın Bahçesi: Osmanlı Sanatı’nın Yeşerişi” adlı sergi 10 Mart’a kadar açık. Müzenin küratörlerinden Sumru Krody 16. Yüzyıl’da Kanuni’nin sarayında çalışan usta Kara Memi’nin çiçek motiflerinin Osmanlı tekstilindeki önemini vurguluyor:
“Sergi özellikle Türk sanatının 16. Yüzyıl’daki gelişimini gösteriyor. Yüzyılın ortasında Kanuni Sultan Süleyman’ın hükümdarlığı sırasında çiçek motiflerinin geliştiğini görüyoruz. Bu stil sarayda yaratılmış. Galerimizde büyük çoğunlukla bu stilde yapılmış tekstilleri, ipek işlerini ve kilimleri ziyaretçilere sunduk. Bazı seramik ürünler, İznik çinileri ve tabakları da var ki bu da stilin yalnızca tekstilde kullanılmadığını gösteriyor.”
Osmanlı tarihine son yıllarda artan ilgi yalnızca pop kültür alanında üretimin artmasına neden olmuyor. İmparatorluk’un tarihiyle ilgili sosyal bilim çalışmaları bir yandan artarken, teknik ve materyal geçmişiyle ilgili çalışmalar da hız kazandı. Biz de Türk Kültür Vakfı’nın kurduğu Doğal Boyalar Araştırma ve Geliştirme Laboratuvarı’nın 2010 yılından beri sürdürdüğü araştırmaların verdiği meyveleri Tekstil Müzesi’ndeki sunumundan sonra Profesör Recep Karadağ’a sorduk.
Osmanlı’da kullanılan renklerin İran ve Hindistan’dan çok farklı olduğunu söyleyen Karadağ dokuma ve boyamanın da 16. Yüzyıl’da zirveye çıktığını söylüyor.
Osmanlı tekstilinde renk vermek amacıyla bitki ve böcek kaynaklarının kullanıldığını söyleyen Karadağ, ekibinin bilimsel analizle ellerindeki örneklerde hangi kaynakların kullanıldığını araştırdığını ve aynı teknikleri kullanarak bugün aynı ürünlerin yapılmasını sağladığını söylüyor.
Karadağ 16. Yüzyıl’da hem kumaş kalitesinin zirvede olduğunu, hem de dikişlerde kullanılan altın ve gümüş kalitesinin bu dönemden sonra azaldığını belirtiyor.
Tekstil Müzesi’nde açılan sergilerin hepsi gibi Osmanlı tekstilleri sergisi de büyük ilgi görüyor.
