Amerika’da 4 Kasım günü yapılan ara seçimler sonrasında Kongre’de dengeler değişti. Temsilciler Meclisi’nde daha önce çoğunluğu ellerinde tutan Cumhuriyetçi Partililer 4 Kasım sonrasında 244 sandalye ile bu çoğunluğu pekiştirirken, 2007 yılından bu yana Demokrat Parti’nin kontrolundaki Senato’yu da 52 sandalye ile ele geçirdiler. Her iki kanadında da Cumhuriyetçiler’in ağırlıklı rol oynayacağı Amerikan Kongresi, Ocak ayında yeni dönem çalışmalarına başladığında bu durum Türk-Amerikan ilişkilerini nasıl etkileyecek? Türk Amerikan toplumu, Amerikan siyasetinde yeterince etkili mi? Amerika’nın Sesi’nden Melek Çağlar, bu soruları Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Eski Başkanı Ali Çınar’a yöneltti.
Amerika’nın Sesi’nden Melek Çağlar’a 4 Kasım seçim sonuçlarını değerlendiren Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Eski Başkanı Ali Çınar, Kongre’nin iki kanadını da ele geçiren Cumhuriyetçiler’in Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’a karşı daha sert bir yaklaşım sergileyeceğini bunun da Türkiye’nin çizgisine yakın olduğunu söylüyor. Çınar, özellikle Suriye’ye asker gönderilmesini savunan Cumhuriyetçi Senatör John McCain’in girişimiyle konunun Amerikan Kongresi’nin yeni dönem çalışmalarında gündeme gelebileceğini kaydediyor.
Ali Çınar, Cumhuriyetçiler’in kontrolundaki Türkiye’nin büyük önem verdiği bir diğer konuda da Ankara’yı hayal kırıklığına uğratmayacağı inancında. “Sözde Ermeni Soykırımı konusunda Cumhuriyetçiler Türkiye’ye daha yakın” diyen Çınar, özellikle 2015 yılında bu konuda Amerika’daki Ermenilerin Kongre nezdindeki girişimlerini yoğunlaştıracakları beklentisi dikkate alındığında bunu Türkiye açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Ali Çınar’a göre Senato Dış İlişkiler Komisyonu’na başkanlık eden Demokrat Robert Menendez’in bu görevinin Ocak ayında sona ermesi de Türkiye açısından olumlu: “Senatör Menendez’in Türkiye aleyhine tasarı ve tavırları vardı, oysa yeni Kongre’de Senato Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığını Cumhuriyetçi Bob Corker’ın alması bekleniyor. Tennessee eyaleti senatörü Corker, bizlere yakın bir isim, ancak Ermeni lobi kuruluşlarından ANCA [Amerika Ulusal Ermeni Komitesi] tarafından sevilmeyen bir isim.”
Ali Çınar, Corker liderliğindeki Senato Dış İlişkiler Komisyonu ile Türkiye arasında uyumlu bir ilişki beklentisinde olduğunu da söylüyor.
Kongre’deki Türk-Amerikan Dostluk Grubu ise 4 Kasım seçimlerinden kayıpla çıkmış gibi görünüyor. Ara seçimler öncesinde 144 üyesi bulunan grup, emekliye ayrılan ve seçimleri kaybeden Kongre üyeleri nedeniyle küçüldü. Ali Çınar, Türk toplumu olarak 4 Kasım sonrasında 130 üyesi kalan Türk Amerikan Dostluk Grubu’nun güçlendirme çalışmalarına devam edeceklerini ve zaten kampanya sırasında bu konuda söz aldıkları bazı adayların Kongre’ye seçildiğini söylüyor. Çınar, bu sayıyı 150’ye çıkarma umudu taşıdıklarını da kaydediyor, bunda da Türk-Amerikan toplumunun yapacağı çalışmaların etkili olacağını söylüyor.
Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Eski Başkanı Ali Çınar’la yaptığımız söyleşiyi yukarıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz.