Yurtdışında en fazla Türk seçmenin yaşadığı Almanya‘da cumhurbaşkanlığı seçimini Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanması ve seçim sonrası pazar akşamı ülkenin hemen tüm kentlerinde düzenlenen sevinç gösterileri Alman siyasetinin gündeminde baş sırada.
Çeşitli siyasi partilerin önde gelen isimleri seçimlerle ilgili açıklamalar yaparken, Başbakan Olaf Scholz’un dün akşam Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak, tebrik etmesi ve Almanya’ya davet etmesi, ilgili haberlere yeni bir ivme kazandırdı.
Your browser doesn’t support HTML5
Almanya hükümeti sözcüsü Steffen Hebestreit'in yaptığı açıklamaya göre, iki siyasetçi, "İki hükümet arasındaki işbirliğine yeni ve güçlü bir şekilde yaklaşma ve ortak öncelikler üzerinde erken bir aşamada mutabık kalma" konusunda anlaştı.
Açıklamaya göre Scholz telefon görüşmesinde, "Almanya ve Türkiye arasındaki yakın bağlara özellikle de NATO'daki müttefiklik ilişkisine" vurgu yaptı. Olaf Scholz’un Erdoğan’ı Berlin’e davet etmesi, değişik tepkilere neden oldu.
Türk-Alman Parlamenter Grubu Başkanı Max Lucks, Scholz’un, Erdoğan’ın Berlin ziyaretini siyasi koşullara bağlaması gerektiğini öne sürdü ve "Ziyarette Scholz’un Erdoğan’la uluslararası hukuk ve sözleşmelerin ihlali gibi konuları açıkça konuşması ve net cevaplar istemesi gerekir. Demokrasi yanlısı genç nesil Türkiye'nin geleceğidir. Bu nesil Almanya'ya güveniyor ve Almanya tarafından anlaşıldığını ve temsil edildiğini hissetmek istiyor" dedi.
İlgili Haberler Almanya’dan seçim sonucuna ilk tepkilerSosyal demokrat SPD’den Federal Parlamento milletvekili Macit Karaahmetoğlu, "Almanya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bundan sonra pragmatik bir yaklaşımla belirlenmesi gerekiyor" diye konuştu.
Karaahmetoğlu, "Almanya, Türkiye'yi kimin yönettiğinden bağımsız olarak bu ülkeyle uzlaşmak zorunda. Bunu yaparken de Erdoğan'la mümkün olduğunca az ama gerektiği kadar çok işbirliği yapmak önemli " derken, Almanya'nın Türk dış politikasını değerlendirirken temkinli olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
SPD‘nin Federal Meclis'teki Dışişleri Komisyonu'nun Başkanı Michael Roth, Erdoğan’ın yeniden seçilmesi sonrasında Türkiye ile ilişkiler konusunda pek çok soru işareti bulunduğunu ifade etti.
Roth, Erdoğan'ın bazı sorulara yanıt vermek durumunda olduğunu söylerken, bunlara örnek olarak, "Türkiye, NATO'da güvenilir bir rol oynayabilir mi? Yani İsveç'e vetosundan vazgeçer mi? Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulayacak mı? İnsan hakları aktivistlerini serbest bırakacak mı? Giderek artan oranda Erdoğan'ın yörüngesine giren Türkiye, AB'ye aday bir ülke olmaya devam edebilir mi?" sorularını sıraladı.
Cem Özdemir’e tepkiler sürüyor
Türkiye kökenli Almanya Federal Tarım Bakanı Cem Özdemir‘in, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy veren Türkler‘i hedef alan sözleri ve Almanya’daki seçim kutlamalarını "Almanya’daki çoğulcu demokrasinin reddedilmesi" anlamına geldiğini söylemesine tepkiler bugün de sürdü.
Bakan, "Seçimlerin sonuçları için hesap vermek zorunda olmayan insanlar kutlama yapıyor. Almanya'da şimdi aşırı milliyetçiliğin ve köktendinciliğin
Ankara'dan gelen yeni imamlar tarafından daha da yayılması tehlikesi var" şeklinde görüş belirtmişti.
Muhalefetteki Hristiyan Demokrat CDU’lu dış politika uzmanı Johann Wadephul, Özdemir’in yaklaşımına yanlış bulduğuu söyleyerek, "Özdemir şimdi Türkler‘i sınırdışı mı etmek istiyor? Özdemir, Kılıçdaroğlu’nun radikal sığınmacı söylemlerine ne diyor? Erdoğan'ın Türkiye'yi otokrasiye doğru sürüklediğini kimse inkar etmiyor, ancak Almanya'dan gelen yorumlar bunu değiştirmiyor" dedi.
CDU’lu Markus Ferber, "Erdoğan’ın bizden daha iyi ulaştığı çok sayıda Alman-Türk var. Bu durum değişmeli. Ancak bu, Erdoğan’ı seçenleri eleştirmekle olmaz. Seçmenlere küfür etmekle hedefe ulaşılamaz” diyerek Özdemir’i eleştirdi.
Federal Parlamento eski milletvekillerinden Yeşiller Partisi’nden Özcan Mutlu da, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, "Almanya olarak sormamız gereken soru, onyıllardır burada yaşayan, doğup büyüyen insanlar neden Ankara’da olup bitenlere Berlin’in siyasi gündeminden daha fazla ilgi duyuyorlar? Tüm demokrat partilerin kendilerini eleştirerek, bu konuyu irdelemeleri gerekiyor. Kalkıp Erdoğan’ı seçenleri suçlamak bir sonuç getirmiyor. Tersine, tepkiye neden oluyor. Türkiye’yi eleştiriyoruz, ama birçok insanın bu eleştirileri kişisel olarak algıladıklarını unutmamak gerekiyor. Türkiye’ye demokrasi ve insan hakları gibi konularda eleştirilerimizi aktarırken, burada yaşayan insanları kırmamaya, tersine onları Almanya için kazanmaya dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.