DİYARBAKIR - Avrupa Birliği Türkiye’de kadın ve gençler arasında girişimciliği arttırmak amacıyla, 11 ili kapsayan bir proje hayata geçirdi. Aralarında Suriyeliler'in de bulunacağı 4 bin 400 kişiye toplamda 39,5 milyon Euro hibe edilecek. Kadın örgütleri paranın doğru kullanılması halinde kadınlara faydalı olabileceği görüşünde.
Avrupa Birliği Mali Yardım Fonu tarafından Türkiye’nin 11 ilinde başlatılan sosyal girişimcilik seferberliği kapsamında ‘Sosyal Girişimcilik, Güçlendirme ve Uyum Projesi’ adıyla bir proje hayata geçirildi. Açılışı Mardin’de yapılan projenin odağında, aralarında Suriyeliler'in de bulunduğu kadın ve gençler var. 39,5 milyon euroluk proje Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bağlı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek.
Projeyle ilgili VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kalkınma Ajansları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Şimşek, projenin sosyal girişimcilik alanındaki en büyük proje olduğunu söyledi. Projenin amacının kadınlar ve gençlerin girişimci olarak yetiştirilmesi ve istihdama dahil edilmesi olduğuna dikkat çeken Şimşek, aynı zamanda Türkiye’de sosyal girişimcilik ekosistemi kurulacağını ifade etti. Türkiye genelinde 70 sosyal girişimcilik merkezi kurulacağını vurgulayan Şimşek, “A'dan Z'ye finans sorunu, altyapısı, eğitimi, mevzuatıyla bir sosyal girişimcilik ekosistemi oluşturulacak. Diğer yandan kadınlara ve gençlere birtakım bilgiler verilirken, bir yandan da sosyal girişimcilik merkezleri oluşturulacak. Örneğin kadınlar el emeği ile bir şeyler üretiyorlar, bunu üretebilmeleri için diyelim endüstriyel bir mutfağa, soğuk mutfak paketlemeye ihtiyaçları var. Bunları evlerinde yapmaları mümkün değil. Biz biraz bu tür ihtiyaçları gidererek, yeni pazarlara erişimlerini sağlayacağız” dedi.
Mersin’den Mardin’e kadar 11 ilde yürütülecek projede, uygun görülen başvurulara 11 bin Euro’dan 25 Bin Euro’ya kadar destek verilecek. Şimşek, projeden Suriyeliler'in de yararlanacağını ifade ederek, “4 bin 400 kişiyi hibe desteğinden yararlandırmak istiyoruz. Sosyal uyum amaçlı bir proje olduğu için Suriyeliler de hedefler arasında olacak. Türk vatandaşları da bu destekten herhangi birine avantaj veya dezavantaj oluşturmayacak şekilde yararlanabilecekler. Kim kendini daha iyi anlatabilirse, iş fikri olgun ve rekabetçi olursa bunları destekleyeceğiz” diye konuştu.
“Sürdürülebilir olması lazım”
Kadınların ekonomik alanda görünürlüğünü sağlamak, kadın istihdamı ve girişimciliğini geliştirmek ve kadının ekonomik alanda güçlenmesine destek vermek amacıyla faaliyet gösteren Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği (DOGÜNKAD) Başkanı Rojda Yılmaz, projelerin verimli olması için sürdürülebilir olması gerektiği görüşünde. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yılmaz, sürdürülemeyen projelerin verimli olmadığını ifade etti. Kentlerdeki diğer kurumların da bu tarz projelere destek vermesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu: “Sürdürülebilir olmazsa, sonuca götürebilecek kadar bir destek olmazsa hiçbir proje gitmiyor. Bir yere kadar getiriliyor bir yerden sonra duruyor. Projelerin sonuçları neler olur diye dönüp bakıldığı zaman aslında hiçbir zaman verimli olduğu görülmemiş. Sürdürülebilir olması için sivil toplumla ya da bizim yakın olduğumuz 3-5 sivil toplum kuruluşuyla sınırlı kalmamalı, yaygınlaştırılmalı. Belediyeye, kaymakamlığa, kentin diğer sivil toplum ve devlet kurumlarına gittiğinizde, bunu yaygınlaştırmak istediğiniz zaman, bu kapıların açık olması gerekiyor. Bu kadınlara ‘Bir şeyleri üretin’ deniyor. Üretiyorlar ama pazarlayacak yer bulamıyorlar ve bu ürün ellerinde kalıyor. Bir yerden sonra insanlar üretmek de istemiyorlar.”
“Doğru uygulanırsa bir devrimdir”
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Meclisi Sözcüsü Nevin İl ise bu tarz projelerin doğru uygulanması halinde, kalkınmaya önemli bir katkı sunacağı görüşünde. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İl, projenin kadınların girişimcilik alanında kendilerini var edebilmeleri açısından olumlu olduğunu belirtti. İl, kadınların ekonomi dışında kalmasının eksiklik olduğunu dile getirerek, “Bu projeler, çok ciddi bir kalkınmaya sebep olur. Toplumun yarısını oluşturan kadınların ciddi bir iş gücü ve girişimci potansiyeli olarak desteksiz ve kaynaksız kalma şansları yok. Böylesi destekler de kadınların girişimci ve iş dünyasında yerini alması konusunda çok olumludur. Sonuçta toplumun yarısının iş dünyasında atıl kalması, toplumun gelişimi açısından çok ciddi bir eksikliktir. Ülkenin, yaşadığımız toprakların kalkınması açısından önemlidir. Kadınların iş gücüne, iş dünyasına dahil olması durumunda, toplumun hayata bakışı da değişecektir diye düşünüyorum. Projelerin, doğru yerde, doğru zamanda, doğru şekilde uygulaması durumda devrim gibi bir çalışmadır” diye konuştu.