AB Karbon Piyasası Reformu Üzerinde Anlaştı

FILE - The Liddell Power Station, left, and Bayswater Power Station, coal-powered thermal power stations, are pictured near Muswellbrook in the Hunter Valley, Australia, Nov. 2, 2021.


Avrupa Birliği, iklim hedefleri planının en önemli parçası ve "Fit for 55" yasasının ana reformlarından Karbon Piyasası Reformu üzerinde anlaştı.

Reform, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın sera gazı salımlarını 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az yüzde 55 oranında azaltma, 2050'de ise tümüyle sona erdirme hedefini tanımlayan "Fit for 55" yasasının en önemli ayaklarından birisi olarak tanımlanıyor.

AB Konseyi, Komisyonu ve Parlamentosu, uzun süre birliği bölen ve karbon piyasalarında kapsamlı bir reform içeren değişiklik üzerinde, sonunda mutabakatı sağladı.

Reform ile üreticiler için "ücretsiz kirletme hakkı" kademeli olarak sona erdirilirken, ısıtma ve arabalarla ilgili emisyonların vergilendirilmesi konusunda da anlaşıldı.

Yasa, AB Konseyi ve Parlamentosu'nun onayının ardından yürürlüğe girecek.

AB kurumlarının üzerinde anlaştığı reform ile, "kirleten öder" anlayışı getirilerek, "ücretsiz kirletme hakkı" sona eriyor.

ETS olarak bilinen AB Topluluk Emisyon Ticaret Sistemi'nde hedefler yükseltildi. Karbon emisyonlarında daha büyük bir azaltmaya gidilmesi, karayolu taşımacılığı ve binalar için özel bir sistemin getirilmesi, geçiş dönemi için sosyal bir fon oluşturulması gibi yeni kurallar kabul edildi.

AB'nin 3 kurumu bu yeni adımla, Avrupa Komisyonu'nun 2021 Temmuz ayında belirlediği hedefleri arttırmayı olanaklı kılıyor.

Buna göre AB içinde, emisyonlarının yüzde 40'ının kaynağı olan sektörlerin kotaları 2030 yılına kadar, yüzde 62 oranında daraltılacak. Komisyon bu oranın yüzde 61 olarak belirlenmesini önermişti.

İlgili Haberler COP15'ten Tarihi Biyoçeşitlilik Anlaşması


Bundan 5 yıl önceyse oran yüzde 43 olarak benimsendiğinden, bu düzenleme reformun en önemli ilerleme sağlayan maddesi olarak değerlendiriliyor.

Bu hedefe ulaşmak için, kotalar kademeli olarak, 2024 ile 2027 arasında yılda yüzde 4,3, ardından 2030’a kadar yılda yüzde 4,4 azaltılacak.

Bu kota sınırlamalarıyla karbondioksit salımı, 2024'te 90 milyon ton ve 2026'da 27 milyon ton kadar azaltılacak. Bugün bir ton karbondioksit başına yaklaşık 85 Euro olan karbonun fiyatı, bu endüstriler için yaklaşık 100 Euro'ya mal olacak.

Avrupa Parlamentosu'nun ısrarıyla ETS reformuna aşamalı olarak, önce deniz taşımacılığı, ardından 2028 yılına kadar da atık yakma tesisleri eklenecek.

İkinci karbon piyasası

Avrupa Parlamentosu üyeleri ve üye devletlerin temsilcileri, Komisyon'un yol yakıtlarından ve binaların ısıtılmasından kaynaklanan emisyonlar için bir fiyat belirleyecek olan ikinci bir karbon piyasasının (ETS2) oluşturulmasına ilişkin çok tartışmalı önerisi üzerinde de anlaştılar.

Böyle bir mekanizmanın sosyal etkisi ile karşı karşıya kalacak hane halklarının korunması için, uygulamanın 2027'de bir yıl süreyle ertelenmesi, enerji fiyatları düşükse uygulamaya geçilmesi, aksi taktirde 2028'e ertelenme olasılığı da öneriye eklendi.

Aşırı fiyat değişikliklerinden kaçınmak için ek ödeneklerin çıkarılmasıyla bir "istikrar mekanizması" da bu reforma eşlik edecek. Bu mekanizma, enerji fiyatı ton başına 45 Euro'yu geçtiğinde devreye sokulacak.

Sosyal İklim Fonu

Gelirleri tamamen ekolojik geçişin finansmanına yönlendirilecek olan bu yeni ETS2 pazarından gelen 86,7 milyar Euro’luk bir "Sosyal İklim Fonu" oluşturulacak.

Bu fonla da özellikle ulusal "sosyal iklim planları" aracılığıyla 2026'dan itibaren, savunmasız hane halklarına ve işletmelere enerji geçişinde yardımcı olunması hedefleniyor.

Mevcut "İnovasyon Fonu" ve "Modernizasyon Fonu" ise güçlendirilecek.

Bedava kirletme hakkına son

ETS reformu, imalat sanayilerine şimdiye kadar tahsis edilen ve halen toplam kotaların yaklaşık üçte birini oluşturan "ücretsiz kirletme" kotalarını kademeli kaldırıyor.

Plana göre, 2026'da bu ücretsiz kotaların yüzde 2,5'i, 2030'da neredeyse yarısı ve 2036'da tamamı kaldırılacak.

Havacılıkta ise AB Parlamentosu ve Konseyi geçen hafta Avrupa içi uçuşlar için ücretsiz kotaların 2024'te dörtte bir, 2026'da yarısı ve arından tamamının kaldırılması konusunda zaten anlaşmıştı. Burada da "sürdürülebilir havacılık yakıtları" kullanılan uçuşlar muaf tutuldu.

"Kirleten çok para ödeyecek"

Bu karmaşık ve teknik yasayı özetleyen Avrupa Parlamentosu sağ grup (PPE) milletvekili Peter Liese, "Düşük karbonlu enerjilere yatırım yapmak ve enerji verimliliğini artırmak için 2026'ya kadar manevra alanı tanınıyor.

Sonrasında, gerçeklerle yüzleşme anı geliyor. O zamana kadar emisyonlarımızı azaltmak zorunda kalacağız. Aksi taktirde bunun için çok para ödeyeceğiz" dedi.

Parlamento Çevre Komisyonu Başkanı, Liberal grup milletvekili Pascal Canfin da, "Bu yeni karbon piyasası düzenlemesiyle, endüstriler için karbonun fiyatı yaklaşık 100 Euro/ton olacak. Başka hiçbir kıtada bu kadar iddialı bir karbon fiyatı yok" diyerek uzlaşmayı kutladı.

Çevre dernekleri koordinasyon üst örgütü İklim Eylem Ağı (Climate Action Network - CAN), yasanın kirleten şirketlere hala büyük avantajlar sağlanmaya devam edilmesini eleştirerek, "Büyük kirleticiler, 10 yıl boyunca milyarlarca Euro'luk ücretsiz ödenek almaya devam etmesine izin veren bir anlaşma. Hane halklarına verilmesi öngörülen ise bir kırıntıdan ibaret" dedi.

İlgili Haberler AB'de Doğalgaza Tavan Fiyat İçin Anlaşma Sağlandı

Avrupa İklim Eylem Ağı'nın sivil toplum kuruluşları, AB'nin küresel ısınmayı en iddialı hedef olan 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmadaki payını yerine getirmesi için bu emisyonlarda yüzde 70'lik bir azalmanın gerekli olduğunu savunuyor.

Reformu yakından takip eden STK'lardan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Avrupa İklim sorumlusu Romain Laugier de, kirleten şirketlerin ödemelerinden elde edilecek gelirlerin "tümüyle iklim faaliyetlerine" tahsis edilmesinin önemli bir adım olduğunu söyledi.

Ancak Laugier, bu harcamaların ulusal hükümetlerin kontrolunda olmasının, "kararın devletlerin taktirinde olacağı, daha önce olduğu gibi hükümetlerin bu parayı kömür ve fosil gazları sübvanse etmek için kullanmaya devam etme" tehlikesini barındırdığını dile getirdi.