AB Liderleri Brüksel'de Kozlarını Paylaştı

Avrupa Birliği liderleri, taahhütlerine bağlı bir Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalmasından yana olduklarını bir kez daha en üst düzeyde teyit etti

Yunanistan’daki seçimlerden çıkacak sonucun Brüksel’in tercih edeceği seçenekten uzak olma riskinin yüksek olduğu ve İspanya’daki bankalardan kötü sinyallerin geldiği bir ortamda, gayriresmi nitelikli bir toplantıda bir araya gelen Avrupa Birliği liderleri krizle mücadele yöntemlerini masaya yatırdı. Büyümenin, ekonomi politikalarına nasıl enjekte edileceğinin ana konuyu oluşturduğu toplantının, Avrupa Birliği’nin "tabu düzeyi en düşük" toplantılarından biri olduğunu söylemek mümkün. Fikir alışverişinin yoğun, gerilimin düşük, karar alma düzeyinin ise sıfıra yakın olduğu toplantıda, kamplaşma, büyümeyi öne çıkarmak isteyenlerle mali disiplinden kesinlikle taviz verilmemesi gerektiğini savunanlar arasında yaşandı.

Yaklaşık altı saat süren çalışma yemeği formatındaki toplantıda, aralarında bir zamanlar tabu olarak görülen ortak tahviller (Eurobond) da dahil olmak üzere çok sayıda tartışmalı konu hakkında herkes görüşünü açıkça dile getirdi. Dünkü toplantıda krizle mücadele konusunda her ülkenin tutumu iyiden iyiye netleşirken asıl tartışmanın bağlayıcı kararların alınacağı 28-29 Haziran’daki zirvede yaşanacağı tahmin ediliyor.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın selefi Nicolas Sarkozy’nin izlediği politikalardan çok farklı bir tavır takınması bugüne kadar her istediğini yaptıran Almanya Başbakanı Angela Merkel’i de durumunu gözden geçirmeye zorladı. Saldırı pozisyonunda görmeye alıştığımız Merkel, bu toplantıda savunmada kalan bir politika izledi. Buna rağmen özellikle Eurobond konusunda Merkel’in kolay kolay geri adım atmak niyetinde olmadığı dünkü zirvede bir kez daha anlaşıldı.

Hollande, hayata geçirilmesine büyük önem verdiği Eurobond konusunda yalnız kalmadığını kaydederek, “Bazı ülkeler bütünüyle karşı çıktı, bazıları bunu gelecekte düşünebileceklerini belirtti, bazıları ise bu konuda çok daha hızlı olmaktan yanaydı” dedi. Merkel ise “Eurobond konusunda farklı görüşlerimiz var. Almanya’nın bu konudaki görüşünü anlattım. Bu da Eurobond çıkarılmadan önce Euro Bölgesi’nde çok daha güçlü bir ekonomik koordinasyona gerek duyduğumuzdur” diye konuştu.

Toplantıdan en net mesajların ise Yunanistan konusunda çıktığını söylemek mümkün. Avrupa Birliği liderleri, tercihlerinin taahhütlerine bağlı kalacak bir Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nde kalmasından yana olduğunu bir kez daha en üst düzeyde teyit ettiler. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, Yunan halkının çabalarının farkında olduklarının altını çizerek, “Avrupa Birliği yapısal fonlarını Yunanistan’ı yeniden büyüme ve istihdam yoluna döndürmek için seferber edeceğiz. Euro Bölgesi’nde daha gönençli bir geleceğin en iyi garantisi, borç sürdürülebilirliğini geri getirecek, özel sektör yatırımlarını teşvik edecek ve kurumları güçlendirecek yaşamsal reformları sürdürmektir. Seçimlerden sonra kurulacak yeni Yunan hükümetinden bu tercihi yapmasını bekliyoruz” dedi.

Brüksel, Yunanistan konusunda güçlü mesajlar verse de olası bir "Grexit" (Yunanistan'ın Euro Bölgesi’nden çıkışı) artık herkesin aklının bir köşesine yerleşmiş durumda. Bu olasılığa karşı tüm Euro Bölgesi ülkelerinin bireysel bazda hazırlık yapmasının gerekli olduğu mesajı, teknik çalışma grupları tarafından ilgili başkentlere iletildi. Yunanistan’da 17 Haziran’da yapılacak seçimlerden çıkacak sonuçlar, Euro Bölgesi'nin "dramatik adımlar" atıp atmayacağını belirleme ve Avrupa Birliği’ndeki tartışmaların yönünü tamamen değiştirme potansiyeline sahip.