AB Olumlu Mesaj Peşinde

AB Olumlu Mesaj Peşinde

Bazı Avrupa Birliği üyelerinin siyasi gerekçelerle yarattıkları sorunlar ve Türkiye’nin bazı alanlarda üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirememesi nedeniyle tıkanan üyelik müzakerelerinin yarattığı karamsar tablo küçük de olsa birtakım olumlu adımlarla dağıtılmaya çalışılıyor. Bu çerçevede, 9 Aralık’ta genişleme politikasının da masaya yatırılacağı AB zirvesi sonrasında yayımlanacak sonuç bildirisinde yer alacak Türkiye’yle ilgili bölümün de mümkün olduğu kadar olumlu mesajlar içermesi için çalışılıyor.

Sonuç bildirisi taslağında, AB Komisyonu tarafından gündeme getirilen ve Türkiye’yle ilişkilere yeni bir ivme kazandırma amacı güden “pozitif gündem” konusundaki vurgu da bu çabanın bir parçasını oluşturuyor. Taslak belgede, Komisyon'un inisiyatifi olan pozitif gündemden duyulan memnuniyetin altı çizilirken bu yaklaşımın "müzakere sürecini destekleyici ve tamamlayıcı nitelikte olması gereği" üzerinde duruluyor. Pozitif gündeme dahil edilebilecek "ortak çıkar alanları" ise siyasi reformlar, dış politika diyaloğu, AB müktesebatına uyum, vize, ticaret, göç, enerji, terörle mücadele, Birlik programlarına katılım olarak sıralanıyor. Belgede, Türkiye’nin AB’ye tam katkısının ancak inanılır ve aktif bir genişleme süreciyle olacağı kaydediliyor.

Pozitif gündemle ilgili ifadelerin yanı sıra AB’nin Türkiye’yle ilişkilere verdiği önemin de altının çizildiği belgede, Türkiye’nin aday ülke olmasının yanı sıra Birlik için çok önemli bir ortak olduğu mesajı da yer alıyor. “Güçlü şekilde büyüyen dinamik Türk ekonomisinin tüm Avrupa kıtasının refahına katkıda bulunduğu", “Türkiye’nin Avrupa’nın rekabet edebilirliğinin değerli bir parçası olduğu” ve “Türkiye'nin bölgesine istikrar yansıtma ve Kuzey Afrika'daki reformları destekleme konusunda oynadığı etkili rol” metnin dikkat çeken olumlu vurgularını oluşturuyor.

Türkiye’nin çok hassas olduğu terör konusu da taslak metinde kalınca bir paragrafta işleniyor. AB’nin Türk topraklarında gerçekleştirilen her türlü terör eyleminin en güçlü ifadelerle kınadığının ve AB’nin bu konuda Türkiye’yle tam dayanışma içinde olduğunun belirtildiği taslak belgede, PKK'nın AB terör listesinde olduğu hatırlatılıyor.

Belgenin taslak halinde Türkiye'nin Rum Kesimi'nin Doğu Akdeniz'de doğalgaz arama çalışmaları ve AB Dönem Başkanlığı konusundaki çıkışlarına yer verilmiyor. Bunun yerine iyi komşuluk ilişkilerini ve sorunların barışçıl çözümünü olumsuz yönde etkileyebilecek her türlü tehdit ve eylemden kaçınılması çağrısında bulunan AB, üye ülkelerinin ikili anlaşma haklarını da kapsayan egemenlik haklarını hatırlatıyor. Belgede Rum Kesimi'yle ilişkilerin normalleştirilmesi ve limanların açılması konusunda geçen yıl kullanılan söylem korunuyor. Rum Yönetimi'nin özellikle "Türkiye'nin tehditleri" konusunda AB'nin sert bir söylem benimsemesi ve bunun metne sokulması için yoğun çaba harcaması bekleniyor.

5 Aralık’ta AB dışişleri bakanları tarafından nihai hali verilecek ve sonrasında 9 Aralık’taki zirvede AB liderleri tarafından onaylanacak belgede Türkiye’nin eksileri ve artıları konusunda şu tespitlere yer veriliyor:

Eksiler

-Özellikle ifade özgürlüğü konusunda daha fazla adım atılmalı.

-Medya özgürlüğüyle ilgili kısıtlamalar, yazarlara, gazetecilere, akademisyenlere ve insan hakları savunucularına yönelik olarak açılan çok sayıda dava ile sıkça görülen internet yasakları giderilmesi gereken ciddi endişeler doğuruyor.

-Dini özgürlükler, mülkiyet hakları, sendikal haklar, azınlık hakları, kadın ve çocuk hakları, ayrımcılıkla mücadele, cinsiyet eşitliği, işkence ve kötü muameleyle mücadele alanlarında daha fazla çaba gerekiyor.

-Demokratik açılımın uygulanması ve sürdürülmesinin beklenen sonuçları doğurmasını umuyoruz.

-Türkiye yasadışı göçte önemli kaynak ve transit ülkelerden biri. Geri kabul anlaşmasıyla ilgili sürecin sonlandırılması gerekiyor.

Artılar:

-Son seçimlere katılım ve oluşan geniş temsil Türk halkının demokrasi, istikrar ve ilerlemeye bağlılığını gösteriyor.

-Müzakere süreci ile siyasi reform gündemine bağlılık konusunda devam eden taahhüt ve AB Bakanlığı oluşturulması memnuniyet verici.

-Güvenlik güçleri üzerindeki denetimin artırılması, yargı reformu ve dini özgürlükler gibi öncelikli konulara eğilindi.

-Anayasa paketi doğru yönde atılmış bir adım. Avrupa standartlarında uygulanması önemli.

-Anayasa reformu konusundaki ilk adımlar memnuniyet verici.

-Azınlık vakıflarıyla ilgili son düzenleme memnuniyetle karşılanan bir adım.