Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarını iki gün için Brüksel’de bir araya getiren zirve, yeni bir Almanya-Fransa çekişmesine ev sahipliği yapacak.
BRÜKSEL —
Euro Bölgesi’nde yaşanan krizde sakinleşme belirtilerinin hissedildiği bir ortamda Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları Brüksel’de iki günlük bir zirvede bir araya geldiler. Krizin heyecanının düşmesine paralel olarak zirvede de geçmiş zirvelere kıyasla oldukça gösterişsiz kararlar alınması öngörülüyor. Bununla birlikte Almanya ve Fransa arasında yeni bir “koz paylaşımı” kaçınılmaz gözüküyor.
Son dönemde kriz içinde olan Yunanistan’ın ana gündem maddesi olmadığı ender zirvelerden birini gerçekleştirecek olan Avrupa Birliği liderleri özellikle bankacılık birliği konusunda mevcut görüş ayrılıklarını gidermenin yollarını arayacaklar. Bu konudaki arayışlarda uzun süredir fazla bir ilerleme sağlanamıyor. Bunun ana nedenlerinden birini de artık görmeye çok alıştığımız Almanya ile diğer üyeler arasındaki frekansların tutmaması oluşturuyor. Bankacılık birliği dört unsurdan oluşan krize karşı sağlam durma stratejisinin ayaklarından biri durumunda. Bu alanda atılması gereken ilk adımı da bankaların tek elden denetlenmesini sağlayacak Avrupa Merkez Bankası bağlantılı bir mekanizma yaratılması oluşturuyor. Planlar bu mekanizmanın 2013 başında devreye sokulması yönündeydi. Konuyla ilgili son sinyaller bu takvimin sarkma olasılığının bulunduğunu gösteriyor.
Bankacılık birliği konusunda hızdan çok kaliteye önem verilmesi gerektiği tezini öne çıkaran Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirvede odağın bu konu yerine bütçe disiplininde ve Avrupa Birliği Komisyonu’nun ekonomik işlerden sorumlu üyesine ulusal bütçeleri veto etme yetkisi verilmesinde olması gerektiğini savunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise zirvenin amacının bütçesel birlik değil banka birliği olduğunu belirterek, “Bu nedenle alacağımız ya da teyit edeceğimiz tek karar yılsonundan itibaren bankacılık birliği ve özellikle de bunun ilk ayağı olan bankacılık denetleme mekanizması olmalı” diyerek Berlin’in bu konudaki ağırdan alma pozisyonundan rahatsız olduğunu net şekilde ortaya koydu. Daha önce alınan kararlara saygı gösterilmesinin izlenmesi gereken en iyi yol olduğu mesajını veren Hollande, Almanya’yla yaşanan mevcut görüş ayrılıklarının seçim takviminden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi. Zirvede Almanya’nın en önemli destekçilerinin Hollanda ve Finlandiya olması bekleniyor.
Krizle mücadele ve tekrar aynı türden krizlerle karşılaşılmasının önüne geçilmesi için orta ve uzun vadede devreye sokulacak stratejinin diğer ayaklarını oluşturan mali birlik ve ekonomik birlik alanlarında da henüz tam bir uzlaşı sağlandığını söylemek oldukça zor.
Zirvenin ikinci gününde uluslararası ilişkilerin sıcak gündem maddelerinin öne çıkması öngörülüyor. Liderlerin ele alacağı konu başlıkları arasında Suriye’deki kriz bağlamında yaşanan son gelişmeler, İran’ın nükleer programı ve Mali’ye olası bir müdahale öne çıkacak.
Son dönemde kriz içinde olan Yunanistan’ın ana gündem maddesi olmadığı ender zirvelerden birini gerçekleştirecek olan Avrupa Birliği liderleri özellikle bankacılık birliği konusunda mevcut görüş ayrılıklarını gidermenin yollarını arayacaklar. Bu konudaki arayışlarda uzun süredir fazla bir ilerleme sağlanamıyor. Bunun ana nedenlerinden birini de artık görmeye çok alıştığımız Almanya ile diğer üyeler arasındaki frekansların tutmaması oluşturuyor. Bankacılık birliği dört unsurdan oluşan krize karşı sağlam durma stratejisinin ayaklarından biri durumunda. Bu alanda atılması gereken ilk adımı da bankaların tek elden denetlenmesini sağlayacak Avrupa Merkez Bankası bağlantılı bir mekanizma yaratılması oluşturuyor. Planlar bu mekanizmanın 2013 başında devreye sokulması yönündeydi. Konuyla ilgili son sinyaller bu takvimin sarkma olasılığının bulunduğunu gösteriyor.
Bankacılık birliği konusunda hızdan çok kaliteye önem verilmesi gerektiği tezini öne çıkaran Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirvede odağın bu konu yerine bütçe disiplininde ve Avrupa Birliği Komisyonu’nun ekonomik işlerden sorumlu üyesine ulusal bütçeleri veto etme yetkisi verilmesinde olması gerektiğini savunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise zirvenin amacının bütçesel birlik değil banka birliği olduğunu belirterek, “Bu nedenle alacağımız ya da teyit edeceğimiz tek karar yılsonundan itibaren bankacılık birliği ve özellikle de bunun ilk ayağı olan bankacılık denetleme mekanizması olmalı” diyerek Berlin’in bu konudaki ağırdan alma pozisyonundan rahatsız olduğunu net şekilde ortaya koydu. Daha önce alınan kararlara saygı gösterilmesinin izlenmesi gereken en iyi yol olduğu mesajını veren Hollande, Almanya’yla yaşanan mevcut görüş ayrılıklarının seçim takviminden kaynaklanıyor olabileceğini söyledi. Zirvede Almanya’nın en önemli destekçilerinin Hollanda ve Finlandiya olması bekleniyor.
Krizle mücadele ve tekrar aynı türden krizlerle karşılaşılmasının önüne geçilmesi için orta ve uzun vadede devreye sokulacak stratejinin diğer ayaklarını oluşturan mali birlik ve ekonomik birlik alanlarında da henüz tam bir uzlaşı sağlandığını söylemek oldukça zor.
Zirvenin ikinci gününde uluslararası ilişkilerin sıcak gündem maddelerinin öne çıkması öngörülüyor. Liderlerin ele alacağı konu başlıkları arasında Suriye’deki kriz bağlamında yaşanan son gelişmeler, İran’ın nükleer programı ve Mali’ye olası bir müdahale öne çıkacak.