ARLINGTON —
Amerika Tarım Bakanlığı verilerine göre, çok sayıda Amerikalı kötü ekonomik koşullar nedeniyle devletten gıda yardımı alıyor. Yardım programdan şu anda 47 milyon kişi faydalanıyor. Ancak bazılarına göre, bu gıda yardımı programının açlıkla başa çıkması zor, çünkü yapılan yardımın miktarı yetersiz. Bazı yardım dernekleri de başlattıkları “açlıkla mücadele” adlı kampanya ile kamuoyunun dikkatini bu konu üzerine çekmeye çalışıyor. Kampanyada gönüllüler, bir hafta boyunca, yardım alan aileler gibi günde dört dolara karınlarını doyurmaya çalışıyor.
Gönüllü Laura Kahn yemek yapmayı çok seviyor: “Yumurtalı patates ve kabak yemeği yapıyorum.”
Kahn bu hafta gönüllü olarak kendisi ve eşi için günde sadece dört dolarlık bir bütçeyle yemek yapıyor. Bu miktar, devletin sağladığı ortalama gıda yardımına eşit ki bu da tipik bir Amerikalı çiftin günlük gıda harcamasının yarısından az.
Arlington Gıda Yardımı Merkezi’nin Direktörü Charles Meng, “açlıkla mücadele” adlı kampanyayla bu soruna dikkat çektiklerini söylüyor: “Dört dolarla geçinmek zorunda kalınca alabileceğiniz gıda çok kısıtlı kalıyor .”
Taze meyve ve sebzenin yerine konserve kullanmak bu seçimlerden biri.
Laura Kahn, “Taze elma, konserve elma kompostosundan 5 veya 10 sent daha pahalı. Bu kulağa çok fazla gelmiyor ama günde 4 dolarla yemek yapınca, bu küçük tasarruflar önemli oluyor,” şeklinde konuşuyor.
Pahalı markalı konserveler ve tercih edilen lezzetler de bir kenara bırakılıyor.
Laura Kahn, “Lezzet farkı inanılmaz. Sıradan süpermarket domatesleri tatsız ve ancak baharat ekleyerek belli markaların lezzetine ulaşıyorsun,” diyor.
Kahn et ürünlerinden de vazgeçmek zorunda kalmış: “Kırmızı et çok pahalı.”
Bu hafta, protein almak için et yerine fasulye yiyecekler.
Laura Kahn, “Siyah ve kırmızı fasulyeyle, mercimeğim var,” diyor.
Kahn bütçeye uygun yemek tarifleri bulmak için epey araştırma yapmış. Her malzemenin porsiyon başına düşen maliyetini gösteren bir tablo hazırlamış: “Çok uğraştım, çünkü rakamlarla çalışmayı seviyorum. Ama sıradan biri bunu yapmaz.”
Bu araştırmalar, Kahn’ın sağlıklı, lezzetli ve ucuz yemekler yapmasını sağlamış. Bu akşamki yumurtalı patates ve kabak yemeği porsiyon başına 1 dolara gelmiş.
Laura'nın eşi Aaron, “Gerçekten çok lezzetli,” diyor.
Kahn’ın eşi Aaron lezzetten fedakarlık etmediklerini söylüyor: “Laura’nın ne kadar emek harcadığını gördüm. Dar bütçeyle yemek hazırlamanın bu kadar çabaya mal olması inanılmaz.”
Laura Kahn da bunun ufuk açıcı bir deneyim olduğunu söylüyor: “Bir sonraki yemeğimi nasıl temin edeceğimi hiçbir zaman düşünmek zorunda kalmamıştım. Bu deneyimle anladım ki bunu her gün düşünmek çok stresli bir iş.”
Kahn, dar bütçeyle yemek pişirdiği bir haftanın sonunda, devletin gıda yardımıyla yaşamak zorunda olanlara ve açlıkla yıl boyu mücadele edenlere saygısının daha da arttğını söylüyor.
Gönüllü Laura Kahn yemek yapmayı çok seviyor: “Yumurtalı patates ve kabak yemeği yapıyorum.”
Kahn bu hafta gönüllü olarak kendisi ve eşi için günde sadece dört dolarlık bir bütçeyle yemek yapıyor. Bu miktar, devletin sağladığı ortalama gıda yardımına eşit ki bu da tipik bir Amerikalı çiftin günlük gıda harcamasının yarısından az.
Arlington Gıda Yardımı Merkezi’nin Direktörü Charles Meng, “açlıkla mücadele” adlı kampanyayla bu soruna dikkat çektiklerini söylüyor: “Dört dolarla geçinmek zorunda kalınca alabileceğiniz gıda çok kısıtlı kalıyor .”
Taze meyve ve sebzenin yerine konserve kullanmak bu seçimlerden biri.
Laura Kahn, “Taze elma, konserve elma kompostosundan 5 veya 10 sent daha pahalı. Bu kulağa çok fazla gelmiyor ama günde 4 dolarla yemek yapınca, bu küçük tasarruflar önemli oluyor,” şeklinde konuşuyor.
Pahalı markalı konserveler ve tercih edilen lezzetler de bir kenara bırakılıyor.
Laura Kahn, “Lezzet farkı inanılmaz. Sıradan süpermarket domatesleri tatsız ve ancak baharat ekleyerek belli markaların lezzetine ulaşıyorsun,” diyor.
Kahn et ürünlerinden de vazgeçmek zorunda kalmış: “Kırmızı et çok pahalı.”
Bu hafta, protein almak için et yerine fasulye yiyecekler.
Laura Kahn, “Siyah ve kırmızı fasulyeyle, mercimeğim var,” diyor.
Kahn bütçeye uygun yemek tarifleri bulmak için epey araştırma yapmış. Her malzemenin porsiyon başına düşen maliyetini gösteren bir tablo hazırlamış: “Çok uğraştım, çünkü rakamlarla çalışmayı seviyorum. Ama sıradan biri bunu yapmaz.”
Bu araştırmalar, Kahn’ın sağlıklı, lezzetli ve ucuz yemekler yapmasını sağlamış. Bu akşamki yumurtalı patates ve kabak yemeği porsiyon başına 1 dolara gelmiş.
Laura'nın eşi Aaron, “Gerçekten çok lezzetli,” diyor.
Kahn’ın eşi Aaron lezzetten fedakarlık etmediklerini söylüyor: “Laura’nın ne kadar emek harcadığını gördüm. Dar bütçeyle yemek hazırlamanın bu kadar çabaya mal olması inanılmaz.”
Laura Kahn da bunun ufuk açıcı bir deneyim olduğunu söylüyor: “Bir sonraki yemeğimi nasıl temin edeceğimi hiçbir zaman düşünmek zorunda kalmamıştım. Bu deneyimle anladım ki bunu her gün düşünmek çok stresli bir iş.”
Kahn, dar bütçeyle yemek pişirdiği bir haftanın sonunda, devletin gıda yardımıyla yaşamak zorunda olanlara ve açlıkla yıl boyu mücadele edenlere saygısının daha da arttğını söylüyor.
Your browser doesn’t support HTML5