NEW YORK - New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden davada reddi hakim başvurusu Hakim Richard Berman tarafından daha önce reddedilen Halkbank’ın bir üst mahkemeye yaptığı başvuru sonuçlandı. Bankanın reddi hakim konusunda alınan kararının bozulması talebi de reddedildi.
Halkbank bir üst mahkeme olan New York İkinci Bölge İstinaf Mahkemesine başvuruda bulunmuştu. Ancak başvuru reddedildi. Üç üst mahkeme hakiminin aldığı, önceki gün açıklanan karar sonrasında, Halkbank’ın bundan sonra üst mahkemelere yapacağı yeni bir başvuru şansı bulunmadığı belirtildi.
28 Şubat’ta seçilecek 12 kişilik jüri heyetiyle birlikte, New York’ta devam eden Halkbank davası, 1 Mart’ta başlayacak seri duruşmalarla karara bağlanmış olacak.
Halkbank’ın üst mahkemelere yaptığı tüm itirazlar reddedildi
Hakim Berman, Halkbank’ın daha önce ABD’de yargılanamayacağı, özel ve ayrıcalıklı yargılanma ve davanın düşürülmesi talebi konusunda yaptığı başvuruları reddetmişti.
Halkbank, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi Yargıcı Berman tarafından reddedilen tüm kararı bir üst mahkemeye taşımış, üst mahkemeler Halkbank’ın kararı temyiz etme başvurusunu değerlendirmeye almıştı.
Halkbank’ın, şimdiye kadar bir üst mahkemelere yaptığı itirazların tamamı önceki gün alınan son kararla reddedilmiş oldu. Hakim Berman, Halkbank’ın jürili duruşmaların 2022 yılında yapılması talebini de kabul etmemiş, jürili duruşmaların 1 Mart 2021 yılında başlamasına hükmetmişti.
“Halkbank’ın lehine bir sonuç çıkması zor görünüyor”
Rıza Sarraf, Mehmet Hakan Atilla ve Halkbank davasını başından beri takip eden New York Barosu avukatı Cahit Akbulut, önümüzdeki Mart ayında yapılacak jürili seri duruşmalarda karara bağlanacak Halkbank davasının büyük bir olasılıkla banka aleyhine sonuçlanacağını öngördüğünü söyledi.
Avukat Akbulut VOA Türkçe’ye, Halkbank aleyhine bir üst mahkemede alınan son kararla birlikte tüm üst mahkeme yollarının kapandığını, Halkbank’ın şimdiye kadar Amerikan mahkemelerine yaptığı tüm başvuruların aleyhine sonuçlandığına dikkat çekti.
Akbulut, New York’ta Halkbank’ın aleyhine davanın açılması sonrasında bankanın uzun bir süre duruşmalara çıkmamak için gönderilen tebligatları kabul etmeyerek uzun bir süre direndiğini, daha sonra da özel ve sınırlı bir şekilde yargılanmayı talep ettiğini belirterek, “New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi ve üst mahkemelere Halkbank yaptığı tüm başvuruların tamamı reddedildi. Halkbank’ın davadaki durumunun giderek zorlaştığını görüyoruz. 1 Mart’ta başlayacak seri duruşmalarda karara bağlanacak Halkbank davasının büyük bir olasılıkla banka aleyhinde sonuçlanacağını tahmin ediyorum. Duruşmaların sonucunda Halkbank lehine bir beraat kararı çıkmaz. Ya suçlu bulunur ya da Halkbank’ın suçunu tamamen ya da kesmen kabul etmesiyle taraflar anlaşabilir” dedi.
“Baskılar Halkbank’ın durumunu zorlaştırdı”
Avukat Akbulut, Türkiye ile ABD arasında ilişkilerin oldukça sıkıntılı bir dönemde olduğunu, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararları ile, şimdiye kadar Amerikan yargısına ve mahkeme hakimine yapılan siyasi baskıların şartları Halkbank aleyhine çevirdiğini belirtti.
Akbulut, “Şimdiye kadar alınan kararlar ve Halkbank ile Rıza Sarraf arasındaki siyasi pazarlıkların Amerikan basınında yoğunlukla işlenmesi jüri üyeleri ve hakim üzerinde büyük bir baskı yaratacaktır. Bu durumda duruşmaların sonunda, Halkbank’ın suçsuz çıkmasının nerdeyse imkansız olacağını tahmin ediyorum. Şimdiye kadar Trump’ın başkanlık döneminde sonuçlanmayan Halkbank davası ve Rıza Sarraf’ın henüz hüküm giymemiş olmasının Joe Biden’ın göreve başlamasıyla farklı bir şekilde devam edeceğini tahmin ediyorum “ diye konuştu.
Halkbank neyle suçlanıyor?
Geçen yıl Ekim ayında Halkbank aleyhine New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nde açılan davada şu suçlamalara yer verilmişti:
''ABD‘yi dolandırmak amacıyla komplo kurmak, ‘Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı’ İran’a para transferleri yaparak ihlal etmek için komplo kurmak, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankacılık ve finans sistemini dolandırmak amacıyla komplo kurmak, kara para aklamak, kara para aklamak amacıyla komplo kurmak.''
Halkbank aleyhinde 15 Ekim 2019 tarihinde açıklanan 45 sayfalık iddianamede, Halkbank yönetiminin Türk hükümetinin üst düzey yetkilileri tarafından desteklendiği ve korunduğu da iddia edilmişti.
Halkbank’ın 2012-2016 yılları arasında İran’ın uluslararası piyasalarda petrol ve doğal gaz satışından elde ettiği geliri harcamasına imkan veren bir tezgahın, paravan şirketler ağını kullanarak uygulanmasına yardımcı olduğu ve bunun da ABD yaptırımlarının ihlalini oluşturduğu iddia edilmişti.
İddianamede Halkbank’ın yaptığı transferlerin yaklaşık 20 milyar doları bulduğu öne sürülmüştü.