ABD'de Polis Şiddeti Gündemde

Your browser doesn’t support HTML5

Ferguson’da yaşayan silahsız bir Afrikalı Amerikalı gencin, beyaz bir polis tarafından vurularak öldürülmesi, Amerika’da polis şiddetini gündeme getirdi. Polis şiddeti ve ırkçı önyargı yüzünden hayatını kaybedenlerin yakınları, Amerika Adalet Bakanlığı’nın harekete geçmesini isterken Adalet Bakanı Eric Holder istifa etti

Missouri’nin Ferguson kasabasında öldürülen Michael Brown, Amerika’da her yıl polis tarafından öldürülen yüzlerce kişiden biri. Ferguson olayından kısa bir süre sonra St. Louis polisi, akıl sağlığı yerinde olmayan ve bıçak taşıyan Kajieme Powell’ı öldürdü.

New York’ta bir grup gösterici, Temmuz ayında Eric Garner’ın maruz kaldığı kötü muameleyi protesto etti. Garner tutuklama sırasında polislerin sert müdahalesi sonucu hayatını kaybetmişti.

Polis tarafından vurularak öldürülen iki siyah Amerikalı’nın ailesi geçtiğimiz günlerde New York’ta katıldıkları bir radyo programında Amerika Adalet Bakanlığı’nı harekete geçmeye çağırdı.

Constance Malcolm’un 18 yaşındaki oğlu Ramarley Graham, 2012 yılında kendisini kovalayan bir polis tarafından öldürülmüş.

Polis memuru ifadesinde Graham’ın belindeki silaha yöneldiğini görünce ateş ettiğini söylemiş ancak Graham’ın üzerinden silah çıkmamış.

Malcolm, federal savcıları harekete geçirmek için 33 bin imza toplamış:

“Polis şiddetine son vermeliyiz. Söz konusu olan çocuklarımız. Onları hedef tahtası gibi vuramazlar.”

Federal Soruşturma Dairesi FBI, yerel polis teşkilatlarının her yıl toplam 400 civarında “açıklanabilir” ölüm kaydettiğini söylüyor.

Ancak FBI kayıtların doğruluğunu soruşturmuyor. Ayrıca haklı bulunmayan ölümlerin kaydı tutulmuyor.

Polis tarafından öldürülenlerin yüzde 25’i Afrika kökenli Amerikalı. Bu da siyahların ülke nüfusundaki payının iki katına eşit.

Kenneth Chamberlain’in babası, emekli asker Kenneth Chamberlain, New York’ta tek başına yaşayan bir kalp hastasıymış.

Chamberlain, yanlışlıkla yardım alarmına basması üzerine kapısına gelen polislerden çok korkmuş ve bıçak çekmiş.

2011’de yaşanan olayın büyük bölümü tıbbi-alarm şirketi ve polisin elindeki elektrik şoku veren silahın kamerasıyla kaydedilmiş.

Polis, Chamberlain’in yeğeninin amcasını sakinleştirmesine izin vermemiş. Bir saat sonra, eve zorla giren polis önce Chamberlain’i elektrik şokuyla etkisiz hale getirmiş, sonra da iki el ateş etmiş:

“Kaydı dinleyen hekes, bunun kötü muamele ve cinayet olduğu kanaatine varabilir.”

Emekli polis Eugene O’Donnell, polislerin genelde ölçülü davrandığını ama birçoğunun ruhsal sorunlar yaşayan kişilere müdahale konusunda eğitimli olmadığını söylüyor:

“Bir polisi, ruhsal sorun yaşayan birinin dahil olduğu bir vakaya göndermek yapabileceğiniz en kötü şey. Polisler olay bölgesine silahla ve güç kullanmaya hazır olarak gidiyor. En kötü senaryoyu düşünüyor ve silahlarına sarılıyorlar.”

Mahkeme jürisi, Kenneth Chamberlain’i vuran polis hakkındaki iddianameyi mahkemeye sunmayı reddetmiş.

Babasını vuran polise dava açan Chamberlain, Adalet Bakanlığı’ndan 2012’de başlattığı soruşturmayı sonuçlandırmasını istiyor.