Washington’da düzenlenen ve Başkan Barack Obama’nın da katıldığı zirvede Türk işadamları da yatırım olanaklarını değerlendirdi
WASHINGTON —
Washington’daki iki gün süren ve 58 ülkenin temsil edildiği yatırım zirvesinin katılımcıları arasında Türk yetkililer ve Türkiye ile Amerika’nın diğer eyaletlerinden gelen işadamları da vardı. Bu katılımcılardan Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA) Yüksek Danışma Konseyi Başkanı Uğur Terzioğlu, Başkan Obama’nın, büyükelçilikleri dış ticareti güçlendirmede bir araç olarak kullanma stratejisinin dikkat çekici olduğunu söyledi: “Başkan Obama, konuşmasında, ‘Dünyadaki bütün büyükelçilerim aynı zamanda benim ticaret temsilcilerim, onlar işadamı gibi çalışacaklar ve bulundukları ülkelerdeki işadamlarını Amerika’ya yatırım yapmaya teşvik edecekler’ dedi. Aslında bu, Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde uygulamaya koyduğu bir stratejiydi. O zaman çoğu kişinin garibine gitmişti bu, ama şimdi Obama da anladı ki, yaptığı konuşmada buna vurgu yaptı ve Amerika’nın yatırımlar açısından sunduğu imkanları anlattı.”
Terzioğlu: ‘Mermer işleme Türkler için iyi yatırım alanı’
Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA) Yüksek Danışma Konseyi Başkanı Uğur Terzioğlu, Amerika’nın yatırımlar açısından önemli potansiyel sunduğunu, ancak bazen hala vize almanın, özellikle de teknik düzeydeki uzmanlar için zor olduğunu kaydetti. Terzioğlu, Türkiye’nin yatırım bakımından özellikle mermer işleme alanında atağa geçebileceğini görüşünü de savundu.
Washington’da ilk kez düzenlenen SelectUSA Yatırım Zirvesi’ne New York’tan katılan Kulen Hukuk Bürosu’nun kurucusu Remzi Güvenç Kulen de zirvenin önemli mesajlar taşıdığı görüşündeydi. Kulen, özellikle de yatırım zirvesinin federal düzeyde yapılmış olmasının ve Başkan Barack Obama’nın yabancı yatırımcılara kendisinin çağrıda bulunmasının önemli olduğunu söyledi.
Remzi Güvenç Kulen, “Bu kadar üst düzeyde organize edilen bir zirvede Türkiye’den daha fazla katılım olması yatırım olanaklarının anlaşılması ve olası ortaklarla tanışma fırsatı açısından çok yararlı olurdu,” görüşünü savundu.
Kulen: ‘Amerika’da başarısız olmak çok zor’
Amerika’nın hala dünyanın en büyük ekonomisi olduğuna dikkati çeken Kulen, bu ülkede yatırım yapacak Türk işadamlarının özellikle iyi bir pazar araştırması yapmasının gelecekteki başarılarında önemli bir rol oynayacağını da kaydetti. Remzi Güvenç Kulen, ayrıca Amerika’daki iş yapma alışkanlıkları ve etiğinin iyi anlaşılmasının önemine dikkati çekti ve artık Amerika’da belirli bir olgunluk ve tecrübeye ulaşmış olan Amerikalı-Türklerin bu alanda ciddi biçimde faydası olacağını söyledi. Kulen, “Amerika hala yabancıların en kolay yatırım yapabileceği bir ülke, ama dikkat edilmesi gereken tek şey oyunu kurallarına göre oynamak. Burada kurulu bir sistem var, bu sistemi aşmadan, bu sistemin etrafından dolaşmadan iş yaparsanız, başarıya ulaşmamak zor bir ihtimal. Eğer başarıya ulaşamıyorsanız bunun sebebi ya plansızlıktır ya da sabırsızlık” görüşünü savundu.
Polat: ‘Gelişmiş hukuk sistemi yatırımları kolaylaştırıyor’
New York’taki Polat Avukatlık şirketi kurucusu Mehmet Fırat Polat da zirvede yatırımcılara eyalet bazında yatırım olanaklarının tanıtılmasının yararlı olduğuna dikkati çekti, bazı eyaletlerin yabancı yatırımcılara önemli teşvikler sunduğunu söyledi: “Bu zirvede en az 20-25 eyaletin temsilcileri kurulan stand’lerde kendilerini tanıttılar. Her bir eyalet de yatırımları çekmek için bir dizi teşvik sunuyor. Örneğin New York eyaleti, start up şirketlerden 10 yıl boyunca vergi almıyor, tamamen muaf tutuyor. Bu çok önemli bir teşvik.”
Polat, “Geniş bir pazar olması, gelişmiş bir hukuk sisteminin bulunması ve ticari markaların diğer ülkelere göre çok daha iyi korunabilir olması yabancı şirketler için Amerika’yı yatırımlar açısından çok güvenilir bir ülke yapıyor,” dedi. Polat, geçmişte Amerikan pazarının büyüklüğünün Türk işadamlarını korkuttuğunu ancak son beş yıldır, bu eğilimin değiştiğini ve Türk şirketlerin denklemden aracıları çıkararak kendilerinin mallarını direkt Amerika’da, dağıtımını yapmaya, satmaya başladıklarını söyledi. Mehmet Fırat Polat da, Amerika’da başarılı olmanın yolunun bu ülkede ticaret yapma geleneğini iyi anlamaktan geçtiği düşüncesinde. Polat, Amerika’nın, markaların tüm dünyaya açılmasında da önemli bir rolü olduğuna da vurgu yaptı: “Amerika’da tanınan markalar, dünyanın diğer ülkelerinde de daha çok satılıyor, bu açıdan Türk işadamları da mallarını diğer ülkelerde satarken Amerika’da da eş zamanlı olarak satarlarsa daha başarılı olacaklarına inanıyorum.”
Özdeniz: “Başarıda doğru fiyatlandırma önemli”
ECA markasıyla tanınan Elginkan Holding de USASelect Yatırım Zirvesi’ne katılan Türk şirketler arasındaydı. Holding Finans Koordinatörü Mehmet Özdeniz, Amerika’da yatırım yapmayı düşündüklerini, bu nedenle de zirvede eyaletlerin sundukları şartları görüp değerlendirme fırsatı bulduklarını söyledi.
Özdeniz de Amerika’nın Türk markaları ve malları açısından Amerika’nın önemli bir çıkış noktası olduğu görüşünde: “Burada yatırım yapılması Güney Amerika’ya, Pasifik’e her tarafa uzanılmasına yardımcı olacak, bu açıdan baktığınızda Amerika çok önemli.”
Mehmet Özdeniz, Amerika’nın sunduğu bu önemli avantajlara rağmen bazı zorluları olduğunun da altını çizdi. “Burada rekabet çok güçlü. Piyasa koşulları da çok önemli. Fiyatı tutturmanız lazım. Amerika’da üretmek kolay, teknolojiniz olsa da asıl önemlisi fiyat rekabetini sağlamak.” Ancak Özdeniz, yine de doğru planlama, strateji ve fiyatlandırma ile dev firmalarla başedilebileceğine inanadığını vurguladı.
Terzioğlu: ‘Mermer işleme Türkler için iyi yatırım alanı’
Türk Amerikan İşadamları Derneği (TABA) Yüksek Danışma Konseyi Başkanı Uğur Terzioğlu, Amerika’nın yatırımlar açısından önemli potansiyel sunduğunu, ancak bazen hala vize almanın, özellikle de teknik düzeydeki uzmanlar için zor olduğunu kaydetti. Terzioğlu, Türkiye’nin yatırım bakımından özellikle mermer işleme alanında atağa geçebileceğini görüşünü de savundu.
Washington’da ilk kez düzenlenen SelectUSA Yatırım Zirvesi’ne New York’tan katılan Kulen Hukuk Bürosu’nun kurucusu Remzi Güvenç Kulen de zirvenin önemli mesajlar taşıdığı görüşündeydi. Kulen, özellikle de yatırım zirvesinin federal düzeyde yapılmış olmasının ve Başkan Barack Obama’nın yabancı yatırımcılara kendisinin çağrıda bulunmasının önemli olduğunu söyledi.
Remzi Güvenç Kulen, “Bu kadar üst düzeyde organize edilen bir zirvede Türkiye’den daha fazla katılım olması yatırım olanaklarının anlaşılması ve olası ortaklarla tanışma fırsatı açısından çok yararlı olurdu,” görüşünü savundu.
Kulen: ‘Amerika’da başarısız olmak çok zor’
Polat: ‘Gelişmiş hukuk sistemi yatırımları kolaylaştırıyor’
Polat, “Geniş bir pazar olması, gelişmiş bir hukuk sisteminin bulunması ve ticari markaların diğer ülkelere göre çok daha iyi korunabilir olması yabancı şirketler için Amerika’yı yatırımlar açısından çok güvenilir bir ülke yapıyor,” dedi. Polat, geçmişte Amerikan pazarının büyüklüğünün Türk işadamlarını korkuttuğunu ancak son beş yıldır, bu eğilimin değiştiğini ve Türk şirketlerin denklemden aracıları çıkararak kendilerinin mallarını direkt Amerika’da, dağıtımını yapmaya, satmaya başladıklarını söyledi. Mehmet Fırat Polat da, Amerika’da başarılı olmanın yolunun bu ülkede ticaret yapma geleneğini iyi anlamaktan geçtiği düşüncesinde. Polat, Amerika’nın, markaların tüm dünyaya açılmasında da önemli bir rolü olduğuna da vurgu yaptı: “Amerika’da tanınan markalar, dünyanın diğer ülkelerinde de daha çok satılıyor, bu açıdan Türk işadamları da mallarını diğer ülkelerde satarken Amerika’da da eş zamanlı olarak satarlarsa daha başarılı olacaklarına inanıyorum.”
Özdeniz: “Başarıda doğru fiyatlandırma önemli”
Özdeniz de Amerika’nın Türk markaları ve malları açısından Amerika’nın önemli bir çıkış noktası olduğu görüşünde: “Burada yatırım yapılması Güney Amerika’ya, Pasifik’e her tarafa uzanılmasına yardımcı olacak, bu açıdan baktığınızda Amerika çok önemli.”
Mehmet Özdeniz, Amerika’nın sunduğu bu önemli avantajlara rağmen bazı zorluları olduğunun da altını çizdi. “Burada rekabet çok güçlü. Piyasa koşulları da çok önemli. Fiyatı tutturmanız lazım. Amerika’da üretmek kolay, teknolojiniz olsa da asıl önemlisi fiyat rekabetini sağlamak.” Ancak Özdeniz, yine de doğru planlama, strateji ve fiyatlandırma ile dev firmalarla başedilebileceğine inanadığını vurguladı.