Fransa’yı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı’ndan Ortadoğu'da “gerilimi tırmandırıcı eylemlere” karşı çağrı

19 Eylül 2024 - ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Fransa ziyareti sırasında Fransız Dışişleri Bakanı Stephane Sjeourne ile ortak basın toplantısı düzenledi

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Lübnan’da peş peşe yaşanan ve Hizbullah'ın İsrail'i suçladığı cihaz patlamalarının ardından, Ortadoğu'da tarafların “gerilimi tırmandırıcı herhangi bir eylemde bulunmaması” çağrısında bulundu.

Fransa Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne ile Paris'te yaptığı görüşmenin ardından konuşan Blinken, “Fransa ve ABD, genel olarak Ortadoğu ve özelinde Lübnan söz konusu olduğunda itidal çağrısında bulunma ve gerilimi azaltma konusunda hemfikir” dedi.

Blinken, uluslararası toplumun İsrail ile Hamas arasındaki çatışmayı sona erdirmek üzere Gazze'de bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varmak için çalışmalarını sürdürdüğü bir dönemde bunun özellikle önemli olduğunu söyledi.

İlgili Haberler Nasrallah çağrı cihazı ve telsiz saldırılarına karşılık verileceğini söyledi; İsrail uçaklarının sonik patlamaları Beyrut’u sarstı


ABD Dışişleri Bakanı, “Gazze'de ateşkesin bitiş çizgisini aşması için çalışmaya devam ediyoruz. Bunun hem mümkün hem de gerekli olduğuna inanıyoruz. Ancak bu arada herhangi bir tarafın bunu zorlaştıracak herhangi bir tırmandırıcı eylemini de görmek istemiyoruz” dedi.

Fransa'nın yeni Avrupa Birliği (AB) komiseri olarak Brüksel'e gönderileceği kabine değişikliği öncesinde son kez kamuoyunun karşısına çıkan Dışişleri Bakanı Sejourne da, hem Fransa'nın hem de ABD'nin Ortadoğu'daki durumdan “çok endişeli” olduğunu söyledi.

İlgili Haberler Blinken: “Ortadoğu’da istikrarı güvence altına almanın en iyi yolu Gazze’de ateşkes sağlamak”


Sejourne, hem ABD hem de Fransa'nın taraflara “gerilimi azaltma mesajları” göndermek için koordinasyon halinde olduğunu söyledi; “Lübnan topyekün bir savaştan sonra toparlanamaz” dedi.

Lübnan'da binlerce Hizbullah militanının iletişim cihazlarının patlatılması ve iki gün içinde 37 kişinin ölmesi ve yaklaşık 3 bin kişinin yaralanmasının ardından İsrail'in kuzey sınırında büyük bir savaş çıkacağı korkusu arttı.