Birleşmiş Milletler Yoksullukla Mücadele ve İnsan Hakları Özel Raportörü Philip Alston, BM İnsan Hakları Konseyi toplantısında ABD yönetimini oldukça sert eleştiren bir rapor sundu. ABD’nin BM Daimi Büyükelçisi Nikki Haley ise “yanlış bilgilerle dolu” dediği raporu eleştirdi ve “siyasi maksat” taşıdığını söyledi.
Büyükelçi, BM’nin Amerika’daki yoksullara nasıl davranıldığı konusu yerine Burundi ve Kongo gibi ülkelerdeki yoksulların durumuna bakması gerektiğini kaydetti.
Haley, raporda, Amerika’nın yoksullukla mücadele konusunda attığı adımların kasıtlı olarak görmezlikten gelindiğini ve BM’nin Amerika’daki yoksulluğa odaklanmasını, “tescilli saçmalık” olarak niteledi.
Ancak raporu hazırlayan Birleşmiş Milletler Yoksullukla Mücadele ve İnsan Hakları Özel Raportörü Philip Alston, bu çalışmayı Trump hükümetinin resmen başvurusu üzerine yaptığını açıklamıştı.
‘Amerikan halkı yoksullaşıyor’
Birleşmiş Milletler Yoksullukla Mücadele ve İnsan Hakları Özel Raportörü Philip Alston, BM İnsan Hakları Komisyonu toplantısında sunduğu raporda sert eleştirilere yer verdi.
BM İnsan Hakları Konseyi'nin devam eden 38. oturumunda sunulan raporunda Alston, ABD'nin Batılı ülkeler arasında en yüksek gelir eşitsizliğine sahip olduğunu belirtti.
Nüfusun en yüksek yüzde 1'inin, ABD’nin toplam ülke servetinin yüzde 38'inden fazlasına sahip olduğu, Trump yönetiminin 1,5 trilyon dolarlık vergi indirimlerinin ezici bir şekilde zenginlere fayda sağlayacağını ve yoksulların durumunu kötüleştireceğini söyledi.
Raporda, dünyanın en kalkınmış ülkelerinden biri olan ABD’de halkın giderek yoksullaştığı belirtildi.
Yine raporda, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan ABD’de 40 milyon insanın yoksulluk içinde yaşadığı, beş milyondan fazla insanının da üçüncü dünya ülkeleri şartlarında insanlık dışı şekilde yaşadığı ifade edildi.
BM raporunda ABD'nin aşırı yoksullukla başa çıkma konusundaki temel stratejisinin yardıma muhtaç olanları suçlu ilan edip damgalamak olduğu belirtildi.
Trump döneminde yoksul ve yardıma muhtaç Amerikalılar’ın hor görülmesinin daha da arttığı vurgulandı.
Alston, raporu, 1-15 Aralık 2017 tarihinde ABD’nin California, Alabama, Georgia, West Virginia eyaletleriyle başkent Washington ve Porto Riko’da çeşitli temaslarda ve gözlemlerde bulunarak hazırladığını ifade etti.
Rapordan öne çıkan bazı başlıklar şöyle:
“- Yoksullar öncelikle küçümseniyor. Yoksul ve muhtaçlar hor görülüyor.
- Trump yönetimi ülkenin düzenine sistematik bir saldırı halinde. Büyük şirketlere çok büyük vergi indirimleri getirdi. Zengin daha zengin oldu. Trump yönetiminin stratejisi ülkede eşitsizliği en üst düzeye çıkartmak oldu.
- Los Angeles’ta 2016 yılında 14 bin evsiz tuvalet ihtiyaçlarını sokakta giderdikleri gerekçesiyle tutuklandı. Kentin 1800 evsizin yaşadığı bir bölgesinde halka açık tuvalet sayısı ise sadece dokuzdu. Her iki yüz kişi başına düşen bir tuvalet sayısı BM’nin Suriye’deki mülteci kamplarının standartlarını bile yakalamış değil.
- İstatistikler ülkede uygulanan ırkçı ayrımcılığı gözler önüne seriyor. Afrikalı Amerikalılar beyazlara oranla 2,5 kat daha fazla yoksulluk içerisinde. İşsizlik oranları da beyazların iki katı.
- Ülkede adalet sistemi güçlü ve zenginin yanında. Yargıçlar yargılama süreçlerinde tutuklulardan çok yüksek kefalet bedelleri istiyorlar. Zengin parayı ödeyip tutuksuz yargılanıyor fakirler ise yüksek kefalet bedellerini ödeyemedikleri için tutuklu olarak yargılanıyor.
- ABD şu anda Batı dünyasında en yüksek gelir eşitsizliğinin olduğu ülke ABD’deki aşırı eşitsizlik ve bu eşitsizliği daha da kötüleştirmeye yönelik politikaların fazlalaşması nedeniyle demokrasi tehdit altında.”