Washington’un uzun yıllardır müttefiki olan Iraklı Kürtler’e bağımsızlık konusunda sert bir şekilde karşı çıkması Türkiye için hoş bir sürpriz oldu. Çünkü Ankara Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti kurulmasının ülkenin güneydoğusunda yaşayan Kürt azınlığın ayrılıkçı taleplerini arttırmasından kaygı duyuyor.
Kadir Has Üniversitesi’nden Uluslararası İlişkiler Uzmanı Soli Özel, ‘Washington’un bu tavrı, Türkiye’nin Amerika’nın bölgeye dair görüşleri konusundaki şüphelerini ortadan kaldırdı’ diyor: “Türkiye’de Kürt referandumu konusunda bir fikri olan herkes yüzde 200 emindi ki, bunun arkasında Amerika var. Referandum yapıldı ve Amerika Kürtler’i sattı. Bu bir diyalog alanı oluşturdu. Şurası çok açık ki Amerika en azından şu aşamada bağımsız bir Kürt devleti istemiyor.”
Bu karşı duruş Ankara’yı Washington’u YPG’ye verdiği destekten vazgeçirme konusunda cesaretlendirdi. Ankara IŞİD’e karşı mücadelede Amerika’nın işbirliği yaptığı YPG’yi ayrılıkçı PKK’nın bir kolu olmakla itham ediyor.
Bu noktada Özel, tarihin de Türkiye’den yana olduğunu söylüyor: “Aynı şey Suriyeli Kürtler’e de olacak mı? Bu milyon dolarlık bir soru. Bu noktada ben her zaman Henry Kissinger’ın 1975’te Iraklı Kürtler’e havadan yardım bırakılan dönemde kullandığı o kaba ifadeyi hatırlarım. Kissinger ‘Uluslarası ilişkiler bir yardım faaliyeti değildir’ demişti. Amerika aynı şeyi Suriyeli Kürtler’e yapacak mı? Türkler bunun olmasını umuyor.”
1970’li yıllarda, daha sonra Amerika Dışişleri Bakanı Henry Kissenger, İran, Irak arasındaki anlaşmayı takiben Amerika’nın Iraklı Kürtler’e askeri yardımının kesilmesinin başındaki isim oldu. Uzmanlar zamanında alınan bu kararın bugün bile hala birçok Kürt’ün zihninde Washington’a bir müttefik olarak ne kadar güvenilebilir sorusunun olmasına neden olduğunu söylüyor.
Ankara’daki 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Haldun Solmaztürk, bugün gelinen noktada bölgenin jeopolitik durumunun Suriyeli Kürtler açısından daha olumlu olduğunu söylüyor: “Ortadoğu, özellikle de Irak ve Suriye, Amerikalılar ve Ruslar’ın ana mücadele alanına dönüştü. Ortada bir satranç tahtası var ve bu oyunda Kürtler son derece değerli bir taş. İki taraf da Kürtler’e bu noktada dostça yaklaşmak istiyor. Ne Amerikalılar ne de Ruslar Kürtler’i oyunun dışında bırakmaz.”
Amerika, Suriyeli Kürtler’i IŞİD’e karşı savaşta sahadaki en iyi güç olarak görüyor ancak NATO müttefiki olan Türkiye’yle ilişkileri de bu açıdan dengelemek zorunda.
Başkaban Binali Yıldırım’ın, Washington ziyareti sırasında Kürtler’e desteğin kesilmesi için Amerikalı yetkililere baskı yapması bekleniyor. Ancak Amerikalı yetkililer de Ruslar’ın bu noktada olası bir durumdan kendilerine çıkar sağlamasından kaygılanıyor.