Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Corona virüsüne yakalanıp iyileşenlere “bağışıklık pasaportu” verilmesinin yerine aşı sertifikalarının kullanılması fikrini gündeme taşıyor. Örgütün gelecek hafta düzenlenecek toplantısında okullardaki önlemler de yeniden değerlendirilecek.
WHO’nun Perşembe günü düzenlenen telekonferansında konuşan bir sağlık yetkilisi, bazı ülke yönetimlerinin Corona virüsüne yakalanıp iyileşenlere iş ve seyahat gibi alanlarda hareket serbestisi sağlamak için “bağışıklık pasaportu” uygulaması başlatmayı tercih ettiğine dikkat çekti. Yetkili, böylesi bir uygulamanın yerine “e-aşı sertifikası” konusunu ele aldıklarını şu sözlerle ifade etti: “Corona virüsüne karşı mücadelede teknolojinin kullanılması konusunu yakından değerlendiriyoruz. Bunlardan biri de üye ülkelerle e-aşı sertifikası konusunda nasıl birlikte çalışabileceğimiz.”
WHO’nun Avrupa ofisi tarafından gelecek hafta düzenlenmesi beklenen toplantıda ise okullarda salgından korunmanın çeşitli yolları görüşülecek. Toplantı 53 Avrupa ülkesinin sağlık bakanlarının katılımıyla düzenleniyor. WHO’nun Avrupa bölge direktörü Hans Kluge okullarla ilgili olarak, “Okullarda geçişi sağlamak için önce toplumlarda geçiş sürecinin sağlanması gerekiyor” dedi.
İlgili Haberler İngiltere’nin Aşı Onayından Sonra Gözler ABD’deABD’de hastanelerde yoğunluk yine dorukta
Pandeminin en fazla vurduğu ülkelerin başında gelen Amerika’da yetkililer emeklilik hakkı olan doktor ve hemşireleri çalışmaya devam etmeye ikna yollarını ararken bir taraftan da üniversitelerin sağlık bölümlerinden yeni mezun olanların çalışma hayatına dahil edilmesi çabalarına hız veriliyor.
Wisconsin ve Nebraska gibi salgından en fazla etkilenen eyaletler başta olmak üzere bazı eyaletlerde emekli olmuş olan hemşirelerin yeniden göreve dönme imkanları kolaylaştırılıyor.
Ülke genelinde salgında yeni dalga baş gösterirken son bir ay içinde virüs nedeniyle hastanede tedavi altına alınanların sayısı ikiye katlandı. Hemşireler başta olmak üzere sağlık çalışanları arasında virüse yakalananların sayısında da artış kaydediliyor.
Uzmanlar özellikle kış aylarının hem yurttaşlar hem de sağlık çalışanlarıyla yetkililer açısından oldukça zorlayıcı geçeceği uyarısında bulunuyor.
ABD Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) Direktörü Robert Redfield, Çarşamba günü yaptığı açıklamasında, “Gerçek şu ki, Aralık, Ocak ve Şubat ayları zor geçecek. Hatta bu ayların, bu ülkenin toplum sağlığı tarihinde karşılaştığı en zor dönem olacağına inanıyoruz” dedi.
Redfield ayrıca Corona virüsü pandemisinde yaşanan yeni dalganın bir öncekilerden daha vahim olduğuna vurgu yaptı.
ABD’de rekor üstüne rekor
Ülke genelinde virüs kaynaklı günlük can kaybı 3 bin 100’ü geçerek yeni bir rekora ulaştı. Pandeminin başlangıcından bu yana ilk kez Corona virüsü enfeksiyonu nedeniyle hastanede tedavi görenlerin sayısı da 100 bini geçti. Günlük vaka sayıları ise 200 bini aşmış durumda.
Yetkililerin uyarılarını dikkate almayarak Şükran Günü nedeniyle seyahat edenler ve kalabalık aile toplantılarına katılanlar nedeniyle bu sayının daha da artmasından endişe ediliyor.
Aşıyla ilgili endişe ve şüpheler devam ediyor
Vaka sayısının 14 milyonu aştığı ve 274 binin üzerinde kişinin virüs nedeniyle yaşamını yitirdiği Amerika’da Başkan Donald Trump liderliğindeki yönetim ‘Işık Hızı Ötesi Operasyonu’ çerçevesinde aşının hızlı bir şekilde geliştirilip kullanılacağı vaadinde bulunuyor. Trump’ın ikinci dönem başkanlık için yarıştığı 3 Kasım seçimleri öncesinde devreye soktuğu bu plana birçok Amerikalı şüpheyle yaklaşıyor.
Kaiser Aile Vakfı’nın Ekim ayında yaptığı bir anketin sonuçlarına göre yetişkin Amerikalılar’ın yüzde 62’si Trump yönetiminin bu plan çerçevesinde ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) aşıyı seçimlerden önce onaylaması için baskı yapmasından endişe duyuyordu.
Diğer taraftan, aşının onay aşamasına geçilmesiyle beraber aşı olmaya gönüllü olanların oranı Eylül ayında yüzde 50 iken, şu an yüzde 58’e yükselmiş durumda. Ancak bu aşıda uygulama aşamasına geçilmesi halinde bu oran aşının kapsamlı etkisi için yeterli değil.
Pfizer-BioNTech ve Moderna firmalarının geliştirdiği aşılarda olumlu sonuç alınırken, sağlık uzmanları aşının salgına karşı gerçek anlamda bir etki yaratabilmesi için nüfusun yüzde 70 ila yüzde 90’ının aşı olması gerektiğinin altını çiziyor.
Amerikan nüfusu içinde pandemiden en fazla etkilenen gruplardan olan Siyahlar arasında ise aşının güvenliği olacağına inananların oranı sadece yüzde 14.
Philadelphia’daki Çocuk Hastanesi’nde Aşı Eğitimi Merkezi Direktörü olarak görev yapan Dr. Paul Offit’e göre birçok Amerikalı’nın aşıyla ilgili şu an güvensizlik hissetmesi de sağlıklı bir yaklaşım ancak aşının riskine ve yararına dengeli bir şekilde bakılması gerekiyor.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan Offit, “Bedenimize ne koyduğumuzla ilgili dikkatli olmamız olumlu birşey. Ancak sorgulamakla kuşku duymak arasında fark vardır” diyor.
Offit, genel olarak tüm aşılara karşı çıkan gruplara da dikkat çekerek, bu yaklaşımda olan kişilerin bilimsel verilerin yerine çeşitli dünya görüşü ya da inançlara dayanarak hareket ettiğine vurgu yapıyor.
Daha önceki aşıların çok daha uzun bir süre içinde geliştirildiğini ve bu nedenle Corona virüsü aşısına yönelik endişelerin anlaşılabilir olduğunu da söyleyen Offit, Corona pandemisinde durumun ciddiyetinin daha önemli olduğu görüşünde. Offit, “Bazı aşıların geliştirilmesi yedi yılı buldu. Corona virüsü nedeniyle daha şimdiden 270 binden fazla Amerikalı öldü. Gerçekten bir aşı için 7 yıl beklemek ister miyiz?” diyor.
Potansiyel riskler ile potansiyel yararın iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Offit’e göre yeterli sayıda kişinin aşı olması halinde yüzbinlerce kişinin yaşamı kurtulacak.
Yetkililer ve uzmanlar halkı aşı olma konusunda ikna etme çabalarını sürdürürken, bazı uzmanlara göre salgının yarattığı sosyal sorumluluk hissinin de daha fazla sayıda kişinin aşı olma kararı almasında etkili olmasını bekliyor.
Eski başkanlardan aşı kampanyası
Bu arada Amerikan medyasına göre eski başkanlardan Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama, aşı konusundaki tereddütleri gidermek için aşı gönüllüsü olacaklar.