ABD’nin yeni Tarım Bakanı Brooke Rollins, Çin'in ABD'de tarım arazisi satın almasını yasaklayacak federal bir çözüm arayışının en önemli önceliklerinden biri olacağını söyledi.
Bakan Rollins, Breitbart News’e verdiği, Salı günü yayınlanan röportajda, “Belki de listenin en üst sıralarında yer alan konulardan biri Çinliler’in tarım arazilerimizi satın almasıdır. Bu arazilerin büyük bir kısmı bazı askeri karakollarımızın çevresinde yer alıyor” ifadesini kullandı.
Son yıllarda, ABD’de askeri tesisler gibi hassas yerlerin yakınında arazi satın alan Çinli kuruluşlar ya da bireyler, eyalet ve güvenlik yetkililerinin artan incelemelerine maruz kaldı.
Çinli Amerikalılar’ı savunan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Committee of 100'ün verilerine göre, geçen yılın Aralık ayı ortası itibariyle 40 eyalette yabancı kuruluşların mülk edinmesini kısıtlayan 215 yasa tasarısı sunuldu. Bunlardan 164'ü Çin vatandaşlarının bir tür mülk satın almasını veya mülk sahibi olmasını yasaklıyor veya başka bir şekilde kısıtlıyor.
Committee of 100 adlı kuruluşun internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, yasa tasarılarından 36'sı kabul edildi ve bunlardan 16'sı Çin vatandaşlarının bir tür mülk satın almasını ya da mülk sahibi olmasını sınırlandırdı.
Bakan Rollins, Breitbart News'a verdiği röportajda, Trump yönetiminin eyalet düzeyindeki bu yasama kaygılarını federal düzeye taşımak istediğini söyledi.
Rollins, “Son birkaç yıldır kuruluşum (kurucusu ve eski başkanı) America First Policy Institute olarak, eyaletlerin bu konuda harekete geçerek [Çin'in tarım arazisi satın almasını yasaklayan] eyalet yasalarını geçirmeleri için birçok eyalet arasında çalıştık, ancak aynı zamanda federal bir çözüm de arıyoruz” dedi.
Amerikan halkının, Çinliler’in ABD’deki tarım arazilerine yatırım yapmasından endişe duyduğuna “şüphe olmadığını” söyleyen Rollins, Amerikalılar’ın, ABD tarım arazilerinin Çin Komünist Partisi'ne sadık olanlar gibi yabancılar yerine diğer Amerikalılar tarafından sahiplenilmesini istediğini söyledi.
İlgili Haberler ABD'nin Çin’e uyguladığı gümrük vergileri yürürlüğe girdi, Çin karşılık olarak yeni vergiler açıkladıTarım Bakanı Rollins ayrıca Başkan Donald Trump'ı, Çin'i ABD için potansiyel bir güvenlik tehdidi olarak ortaya koyan “Önce Amerika” ideolojisini öne çıkardığı için övdü.
ABD Tarım Bakanlığı Çiftlik Hizmetleri Dairesi’nin verilerini içeren 2023 raporu, Kanada'nın yüzde 33'lük oranla yabancıların elindeki tarım ve tarım dışı arazilerin en büyük miktarına sahip olduğunu gösteriyor. Buna karşılık Çin, ABD’de yabancıların elindeki tarım arazilerinin yüzde 1'inden biraz daha azına sahip.
ABD tarım arazilerine sahip olan diğer önemli ülkeler arasında Hollanda (%11), İtalya (%6), İngiltere (%6) ve Almanya (%5) yer alıyor. Çiftlik Hizmetleri Dairesi raporuna göre, bu ülkeler toplamda yaklaşık 5 milyon hektar ile ABD'deki yabancılara ait tarım arazilerinin yüzde 28'ini oluşturuyor.
ABD Tarım Bakanlığı raporunda, Çin'in ABD’deki yabancılara ait tarım arazilerinin nispeten düşük bir yüzdesine sahip olmasına rağmen, “bu arazilere yönelik kayda değer bir ilgi olduğu” belirtildi.
Çinliler’in tarım arazisi sahipliği konusunda harekete geçen eyaletlerden biri Indiana.
Mart 2024'te Indiana Eyalet Temsilcisi Kendell Culp'un “Hoosier tarım arazilerini ve askeri üslerini yabancı düşmanlardan korumak” için hazırladığı yasa tasarısı kanunlaştı.
Culp sözkonusu yasayla ilgili yaptığı basın açıklamasında, “Çin ve Rusya gibi yabancı düşmanlarımız Hoosier topraklarını satın alamamalı; bu durum gıdamızı ve ulusal güvenliğimizi koruma kabiliyetimizi tehlikeye atabilir” dedi. Culp, “Değerli tarım arazilerimizin bir kısmının daha yutulmasına izin veremeyiz” ifadesini kullandı.
Committee of 100 ise, yabancılara ait toprak mülkiyetini kısıtlayan mevzuatın geliştirilmesinin “göçmenler hakkındaki zararlı ve yabancı düşmanı iddiaları meşrulaştıracağını ve bunun da hem ABD vatandaşlarını hem de vatandaş olmayanları olumsuz etkileyen Asyalı karşıtı şiddeti arttıracağını” söyledi.
Örgütün internet sitesinde yer alan açıklamada, “Bu yasalar yürürlüğe girmesi halinde, ABD’de yaşayan ve beyaz olmayan geniş yelpazede insanları da orantısız bir şekilde etkileyecektir; hedeflenen ülkelerin çoğu, beyaz olmayanların çoğunlukta olduğu ülkelerdir” denildi.