WASHINGTON - ABD ve İngiltere, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde son haftalarda uluslararası ticari gemileri hedef alan saldırıların ardından, Yemen'de İran'ın desteklediği Husiler'e ait hedefleri vurdu. Amerikalı yetkililer, hedeflerin sivillere yönelik zarar riskini en aza indirecek şekilde seçildiğini vurguladı.
VOA Pentagon muhabiri Carla Babb'a konuşan iki Amerikalı yetkiliye göre, vurulan hedefler arasında eğitim merkezleri ve insansız hava araçlarının bulunduğu depolar var.
Uluslararası haber ajanslarına yansıyan bilgilere göre, ABD ve İngiltere'nin Husi isyancılarına ait hedefleri vurduğu yerler arasında liman kenti Hudeyde de yer alıyor.
Yemen'in başkenti Sana'da patlama seslerinin duyulduğu belirtiliyor. Husiler’e ait hedeflerin savaş uçakları ve Tomahawk füzeleriyle vurulduğu belirtiliyor.
Biden: "Husiler'in saldırılarından 50'den fazla ülke etkilendi"
ABD Başkanı Joe Biden konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, operasyonun Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın desteğiyle yapıldığını belirtti.
Biden Husiler'in uluslararası ticari taşımacılığı hedef alan 27 saldırıda 50'den fazla ülkenin etkilendiğini kaydetti.
ABD Başkanı, "Bu nokta atışlı harekat, ABD ve ortaklarımızın personelimize yönelik saldırıları tolere etmeyeceğinin ve düşman aktörlerin dünyanın en kritik ticari rotalarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmalarına izin vermeyeceğimizin açık bir mesajı" dedi.
Biden yönetiminden üst düzey bir yetkili de hedeflerin sivillere yönelik zarar riskini en aza indirecek şekilde seçildiğini ve kesinlikle sivil yerleşim merkezlerinin hedef alınmadığını vurguladı.
Sunak: "Meşru müdafaa kapsamında sınırlı adımlar attık"
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da ülkesinin hava kuvvetlerinin Yemen’deki Husiler'in kullandığı askeri tesisleri hedef aldığını belirterek, “Meşru müdafaa kapsamında sınırlı, gerekli ve orantılı adımlar attıklarını” kaydetti.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron da sosyal medya hesabından, “İngiltere ve ABD, Yemen'deki Husi askeri hedeflerine yönelik saldırılar gerçekleştirmiştir. İngiltere gemilerinin güvenliği ve Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğü her şeyden önemlidir ve bu nedenle harekete geçiyoruz. BM Güvenlik Konseyi'nin de açıkça ortaya koyduğu üzere Husiler Kızıldeniz'deki saldırılarını durdurmalıdır” diye yazdı.
Husiler, bugüne kadar düzenledikleri en büyük saldırıları sonrasında hedef alındı
ABD ve İngiltere, Yemen'de Husiler'i, Husi isyancılarının bugüne kadar düzenlediği en büyük saldırının üç gün sonrasında hedef aldı.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) 9 Ocak'ta yapılan açıklamada, Husiler’in İran’ın tasarladığı tek yönlü insansız hava araçları, gemisavar seyir füzeleri ve balistik füzelerle Kızıldeniz’in güneyinde uluslararası taşımacılığı hedef aldığı belirtilmişti.
Husiler’in liman kenti El Hudeyde açıklarındaki en son saldırısına, ABD’nin bölgede bulunan uçak gemisi USS Dwight Eisenhower ve İngiltere’nin savaş gemisinden kalkan uçaklar müdahale etmişti.
ABD bölgede çatışmanın daha geniş bir coğrafyaya yayılması riski ve Husiler ile Suudi Arabistan arasında uzun süren savaşın ardından bölgede varılan kırılgan ateşkesi bozacağı endişesiyle, haftalardır Yemen’deki Husi hedeflerine yönelik doğrudan saldırıdan kaçınmıştı.
Biden yönetiminden üst düzey yetkililerin Kongre’deki liderleri bugün konuyla ilgili bilgilendirdiği belirtiliyor.
ABD Irak ve Suriye’de, İran’ın desteklediği grupların Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e yönelik saldırısının ardından, ABD üslerini hedef alan saldırılarına karşılık vermişti. Ancak ABD ve İngiltere’nin son adımı Yemen’de Husi hedeflerine yönelik doğrudan ilk askeri adım niteliğinde.
İlgili Haberler Blinken: “Husiler’in Kızıldeniz’de devam eden saldırılarının sonuçları olacak”ABD'li yetkililer uyarmıştı
Çarşamba günü Ortadoğu temasları kapsamında Bahreyn’de bulunan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Kızıldeniz’de Husiler’in ticari taşımacılık hatlarını hedef alan saldırılarının devam etmesinin sonuçları olacağını söylemiş; “İran’a Husiler’e sağladıkları desteğin sona ermesi gerektiğini net bir şekilde ifade etmeye çalıştık” demişti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby de Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD'nin savaş istemediğini ancak Husiler'in bir tercih yapması gerektiğini söylemişti.
İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps de saldırının bugüne kadar İran destekli Husiler tarafından gerçekleştirilen en büyük saldırı olduğunu belirtmiş; “Müttefiklerle birlikte bu saldırıların devam etmesi halinde Husiler’in bunun sonuçlarına katlanacağını net bir şekilde ifade etmiştik. Masum hayatları ve küresel ekonomiyi korumak için gereken adımları atacağız” ifadelerini kullanmıştı.
Husiler'in liderinden tehdit
İran'ın desteklediği Husiler'in lideri Abdül Malik El Husi, Perşembe günü televizyonda yayınlanan konuşmasında, kendilerine yönelik bir saldırının karşılıksız kalmayacağını söyledi.
Husi lideri, bunun insansız hava araçları ve füzelerle düzenlenen en son saldırıdan daha büyük bir karşılık olacağı tehdidinde bulundu.
İran’ın desteklediği Husiler, saldırılarla İsrail’in Hamas'ın 7 Ekim saldırısının ardından Gazze’ye yönelik harekatını durdurmayı amaçladıklarını savunuyor.
Ancak Amerikalı yetkililer Husiler tarafından son dönemde hedef alınan gemilerin çoğunun İsrail ile bağlantısının bulunmadığını belirtiyor.
Asya ve Ortadoğu’yu Avrupa ile bağlayan önemli ticaret yolunda istikrarı tehdit eden saldırıların ardından bazı uluslararası gemiler rotalarını değiştirmek zorunda kalmış, bazı uluslararası taşımacılık şirketleri de faaliyetlerini askıya almıştı.
ABD’nin liderliğinde oluşturulan ve 20'den fazla ülkenin destek verdiği koalisyon, saldırıları caydırmak amacıyla Kızıldeniz’de devriye geziyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de Çarşamba günü yaptığı oylamada kabul ettiği kararda, Husiler'in ticari gemilere yönelik saldırılarını derhal durdurmasını talep etmişti.