Amerika’da 6 Kasım’da yapılan ara seçimler, ülkedeki Türk-Amerikan toplumu açısından tarihi bir özellik de taşıyor. İlk kez Türk soyadlı bir Amerikalı, bir eyalet meclisine milletvekili olarak girmeyi başardı. Yusuf Perçin Arıkan’la evli olan Lauren Arıkan, Maryland eyalet meclisi üyeliği için Cumhuriyetçi Parti’den katıldığı yarışı açık farkla kazandı.
Arıkan ailesi, eyaletin kuzeyinde yer alan Jarrettsville kasabasındaki evlerinin kapılarını muhabir Mehmet Toroğlu ve kameraman Ergun Ekici’den oluşan VOA Türkçe ekibine açtı.
Üç çocuk annesi Arıkan, Türkiye’ye ve özellikle de Türk yemeklerine hayran olduğunu söyledi; görevi süresince Amerikalılarla Türkler arasında köprü olmaya çalışacağı mesajını verdi.
Bir Türk’le evli olan Lauren Arıkan, seçimlerde bir ilke imza atarak Amerika’daki Türk toplumunun adeta gururu oldu. Arıkan, Amerika’ya 2000’li yılların başında gelen ve üniversitede tanıştığı Yusuf Perçin Arıkan’la evli. Lauren Arıkan, eşi sayesinde ilk kez Türk kültürünü tanımış ve benimsemiş.
Neden politika? Neden Cumhuriyetçi Parti?
Lauren Arıkan’a neden politikaya atılma kararı aldığını sorduk. Çocukluğundan bu yana güncel haberlere, jeopolitik gelişmelere ilgi duyduğunu anlatan Arıkan, yetişkin olup aile kurunca, “Diğer kişilerin benim çocuklarım hakkında onlara ait olmaması gereken kararlar aldığını farkettim. Beni politikaya iten bu oldu” diyor. Arıkan daha sonra aile, eğitim, sağlık gibi alanlarda lobicilik faaliyetleri yürütmüş:
“Şunu farkettim ki birçok kişi siyasette etkili olmanın aslında kolay olduğunun farkında değil. Özellikle Maryland gibi küçük bir eyalette bir iki kişi bile çok önemli bir etki yaratabilir.”
Peki, neden Cumhuriyetçi Parti? Lauren Arıkan’ı bu partiye iten unsur, vergilere olan karşıtlığı olmuş.
“Vergileri, vergilendirmeyi her zaman yanlış buldum. Bunun adeta hırsızlık olduğunu düşündüm. Her gün işe gidiyorsunuz, para kazanıyorsunuz ve birisi geliyor ‘Bana para vermek zorundasın yoksa bulurum seni’ diyor. Bu çok yanlış. Bence insanların elinden çalışarak kazandıkları para alınmamalı. Anlıyorum vergi dünyasında yaşıyoruz, vergilerden asla kurtulamayacağız ama sadece ekonomik açıdan baktığımızda ben vergilerin düştüğünü görmek istiyorum.”
“6 binin üzerinde evi kapı kapı dolaştık”
Kendisini muhafazar biri olarak tanımlayan Lauren, bir arkadaşının tavsiyesiyle seçime katılmaya karar vermiş. Eşinden de bu süreçte yoğun destek aldığını belirten Lauren, özellikle ön seçim sürecinin çok zorlu geçtiğini ama bitip tükenmez bir enerjiye sahip olduğunu, 6 binin üzerinde evi tek tek ziyaret ettiklerini anlattı.
“Ön seçimde 13 rakibim vardı. Eyaletteki en zorlu ön seçimlerden biriydi. 6 bin 423 evin kapısını çaldık. Geçen yıl Ağustos’ta başladık, hafta içi her gün saat 4’ten sonra iş çıkışından hava kararana kadar, haftasonları da Cumartesi tüm gün, Pazar da kilise çıkışından akşam yemeğine kadar kapı kapı dolaştık. Bence beni seçmelerinin nedeni beni tanımış olmalarıydı. Yüz yüze görüşemediklerime kendim yazdığım notlar bıraktım. Herkese cep telefonumu verdim. İnsanlar benim görüşlerimi beğendi, mesajlarım karşılık buldu ve ‘İşte bu bizim favorimiz’ dediler.”
“Türk ve Amerikan toplumu arasında köprü olmak istiyorum”
Lauren Arıkan, yarıştığı seçim bölgesinde Türk nüfusu çok yoğun olmamasına rağmen arkadaş çevrelerinin hemen hemen yarısının Türk kökenli Amerikalılar’dan oluştuğunu anlattı. Arıkan, iki ülke halkı arasında daha fazla etkileşim olması gerektiğini ve kendisinin de buna şimdi bir milletvekili de olarak katkıda bulunmak istediğini söyledi.
“Bence Amerikalılar Türklerle çok fazla etkileşim içinde değil. Evet, birçok Amerikalı Türklerle tanışmış, okula gitmiş ama Türk kültürü hakkında gerçek anlamda bilgi sahibi değiller. Her yerde küçük İtalyan mahalleleri, küçük Yunan mahalleleri, Çin mahalleleri var, ama hiçbir yerde Türk mahallesi yok. Dolayısıyla Türk kültürünün, Türk mutfağının sergilenme düzeyi çok daha düşük. Bence bu çok yazık çünkü Türk kültürü ne kadar güçlü bir kültür, ne kadar güzel bir ülke. İnsanlar çok sıcak ve misafirperver.(…) Dolayısıyla bir Türk’le evli olmak ve kamuoyunun gözü önünde olan biri olmak, bana iki kültür, iki halk arasında bir köprü olmak için harika bir fırsat sağlıyor. “
Lauren’e, Amerika’daki Türk kökenlilerin bugüne kadar politikada çok aktif olmamasıyla ilgili görüşlerini de sorduk. Lauren Arıkan, bunun nedeni olarak, Amerika’ya göç edenlerin birçoğunun önceliği ailelerini yetiştirmeye, “Amerikan Rüyası”nı inşa etmeye vermesini gösterdi ancak bu durumun yeni nesillerle değişebileceği görüşünü dile getirdi.
Türk-Amerikan ilişkileri değerlendirmesi
Lauren Arıkan, Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili değerlendirmelerini de paylaştı. Arıkan’a göre, rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılması, son yıllarda kriz üstüne kriz yaşayan ilişkileri tersine döndürmede çok iyi bir başlangıç sunabilir.
“Bence Başkan Donald Trump da bunu görüyor. Bu konuda çok Tweet atmıştı ama şimdi çok daha takdir edici tavır içinde. Bence diğer ülkelerden karşılık bulduğunda bunu gerçekten takdir ettiğini birçok kez gösterdi, Türkiye’ye de bu şekilde bakıyor. Türkiye bizim en önemli müttefiklerimizden beri, iki taraf da birlikte çalışmak zorunda. İlişkilerin şu anda iyileşiyor olduğunu görmekten kesinlikle mutluyum. Bence iki çok güçlü lidere sahibiz ve her şeyden sorumlu iki kendine çok güvenen kişiye sahip olduğunuzda bir noktada bazı sürtüşmelerin yaşanması kaçınılmaz. Ama geleceğe dair iyimserim, sorunları kesinlikle çözecekler, Türkiye ve Amerika’nın ileri adım atacağından hiçbir şüphem yok. Bence iki dünya lideri arasında bir miktar horoz döğüşü oldu ama iyi kötü bir ateşkese varıldı, bence kötü niyet yoktu.”
Türkiye’ye hayran
Arıkan evlendikten sonra Türkiye’yi ve Türk kültürünü tanıdıkça adeta hayranı olmuş. Evinde bizlere Türk çayı ikram eden Lauren, çiftlikte beslediği keçilere de Türkçe isimler koymuş: “Konya, Kapadokya, Güneşli, Aylı.”
Lauren’e Türkiye’de en sevdiği yerleri sorduk.
“Bodrum’u çok seviyorum, kayınvalidem orada yaşıyor. İzmir’i, Fatsa’yı seviyorum. Yemekler her yerde farklı. Küçük kent Amasya’yı çok sevdim. Gerçek çok güzel, ortasından nehir geçiyor. Türkiye’deki her yer birbirinden farklı, her yerde farklı yemekler var. Amerika gibi değil. Amerika’da nereye giderseniz gidin her köşebaşında McDonalds, Starbucks var. Türkiye’deyse her kent kendine özel bir şeye sahip. Türkiye’de çocuklarımızla saatlerce arabayla seyahat ediyoruz, birbirinden farklı bir sürü uğrayacak yerler, tadacak lezzetler görüyoruz. Tam bir hazine. Kapadokya’yı da çok seviyorum, peri bacaları çok güzel. Ve Pamukkale, orası da favori yerlerimden.
“Favori yemeğim hünkar beğendi”
Arıkan zamanla Türk yemekleri yapmayı da öğrenmiş.
“Favori yemeğim hünkar beğendi. Yemeklerin hepsinin adını hatırlayamıyorum ama çok seviyorum. Kayınvalidem yılda üç ay burada kalıyor ve bir sürü Türk yemeği hazırlıyor. Börekler yapıyor, bayılıyorum. Döneri çok seviyoruz. Paris’te bile döner yemeye gittik. Humus’u çok seviyoruz, ben de çok Türk yemeği yapıyorum, yemeklerin yanında pilav hazırlıyorum. Eşim bana yoğurdu sade yemeyi öğretti. Amerika’da yoğurda hep şeker, meyve ya da başka şeyler katıyorlar. Sade yoğurdu sevmeyi öğrendim. Çocuklarım da biri hariç hepsi seviyor.”
Arıkan Türkiye’ye genelde her iki yılda bir gidebildiklerini, bir keresinde 6 haftalık bebekleriyle gittiklerini, minibus kiralayıp tüm ülkeyi gezdiklerini anlattı. Lauren Arıkan, Amerika’dayken Türkiye hakkında en çok neleri özlediği sorusunu şöyle yanıtladı:
“Yemekleri çok özlüyoruz. Yemek kültürü orada çok farklı. Yemekten sonra gece geç saatlerde dışarı çıkıp deniz kenarında oturmayı, çocuklarımız oynarken biz de çay eşliğinde tatlı yemeyi özlüyoruz. Burada böyle şeyler olmuyor. Oysa gece çocuklarınızla dışarı çıkmanız Türkiye’ye gayet normal karşılanıyor. Türkiye’de bunu çok seviyorum. Gece 10’da çocuğunuzla çıktığınızda kimse size deli gözüyle bakmıyor. Bunu özlüyorum.”
“Türkler çok iyi pazarlık yapıyor”
Arıkan, Türklerle ve özellikle de eşiyle kültürel adaptasyon anlamında pek zorluk yaşamadığını belirtirken, aradaki farklılıklara örnek olarak Türkler’in pazarlık kabiliyetinden söz etti ve eşinden örnek verdi.
“Eşim bir mağazaya giriyor, sıradan bir perakende satış mağazası ve bir ürün getiriyor, bence bunun değeri bu değil diyor ve pazarlık yapıyor ve ürünü daha ucuza alıyor. Ona indirim yapıyorlar. Pazarlıkta gerçekten çok iyi.”
Lauren Arıkan, iki ülke arasındaki önemli bir kültür farkı olarak, ailelerin çocuklarına bakışını gösterdi.
“Amerika’da çocuğunuz 18 yaşına gelince olay bitmiştir. Görevimi yaptım, şimdi git hayatını kur diyebilirsiniz. Türkiye’deyse 18 yaşına geldiğinizde de, 17’de neyseniz yine osunuz. Genç bir erkeğin hala evde yaşamasının uygun olmadığı bir sınır yok. Evlendiklerinde genelde evden ayrılıyorlar ama evlenmemişlerse evde anneleriyle kalıyorlar ve anneler de buna bayılıyor. Beni şaşırtan durumlardan biri buydu.”
Arıkan, eşinin Türk olmasına kendi bölgesindeki Amerikalılar’ın gayet olumlu tepki verdiğini, oldukça sıcak karşılandıklarını da söyledi.