Amerika’ya eğitim için gelen Türk öğrencilerini okul saatleri dışında ne tür koşullar bekliyor? Bu öğrenciler farklı bir ülkedeki yaşam koşullarına nasıl ayak uyduruyor? New York’taki Binghamton Üniversitesi’nin Türkiye programına kayıtlı bir grup Türk öğrenci gündelik yaşamlarına okuyucularımız için ışık tuttu.
Evlerine konuk olduğumuz Şeyma Kastal ve arkadaşları gündelik yaşamlarında Amerika’daki her öğrencinin yaşadığı tipik sıkıntıları çekiyor: Yeni bir hayata uyum sağlamak; eski tatlardan, eski alışkanlıklardan geçici de olsa vazgeçmek. Şeyma Kastal ilk günlerini anlatırken şunlarını söylüyor, “Burada genellikle yemeklerle ilgili çok sıkıntı çektik başta çok yağlı ve ağır geldi onun için de kendimiz yapıyoruz. Hatta buradaki yemekleri kendimize uydurmaya çalışıyoruz.”
Kuru fasülye ABD'de de favori
Her yabancı öğrenci gibi Şeyma ve arkadaşları da alıştıkları tatları yaşadıkları koşullarda yakalamaya çalışıyor. Şeyma haftalık menünün değişmezlerini şöyle sıralıyor: “Genellikle kuru fasülye, nohut, barbunya yapıyoruz. Pahalı değilse kabak, taze fasulye, bulursak patlıcan.”
Evde yemek yapma zorunluluğu, bir süre sonra keyif alınacak anlara da dönüşebiliyor. Şeyma Kastal, “Arkadaşlarımla yemek yapmayı seviyorum. Genelde vaktimiz olduğunda pazar kahvaltıları yapıyoruz. Mutfak biraz küçük ama hepimizi alabildiğince uğraşıyoruz” diyerek anlatıyor bu anları.
Hem aranılan tatları bulmak hem de aranılan fiyatta bulmak da bazen öğrencileri zorluyor. Amerika hala birçok ülkeden gelen öğrenciler için pahalı bir yer.
http://www.youtube.com/embed/dpDQgmCwqCY?rel=0
Binghamton Üniversitesi öğrencilerinden Sadık Caner Pırnal, New York eyaletindeki ağır vergilerden şikayetçi. Pırnal, özellikle gıda fiyatlarının pahalı olduğunu buna eyaletteki yüksek vergiler de eklenince öğrencilerin mali olarak zorlandığını söylüyor.
Gıda fiyatları pahalı
Her yerde olduğu gibi Amerika’da da öğrencilik hayatının can sıkıcı yanları var. Çamaşır yıkamak, temizlik yapmak gibi. Binghamton Üniversitesi öğrencilerinden İpek Sırım, öğrencilerin kaldığı yurt ve evlerde çamaşırhanelerin ortak olduğunu ve hatta bazen birkaç binanın tek bir çamaşırhaneyi kullandığını söylüyor.
Ev işleriyle ödevler biraraya gelince üniversite öncesinde bu tür işlerle uğraşmak zorunda olmayan öğrencilerin zaman planlaması konusunda yeni bir beceri kazanması gerekiyor.
İpek Sırım, “ Buradaki eğitim sistemi farklı. Çok fazla ödev ve proje var. Bunlara bir de ev işleri ve yemek eklenince işimiz zorlaşıyor,” diyor.
Başarı öğrencinin isteğine bağlı
Aynı evde okul arkadaşlarıyla kalmanın bir diğer sıkıntısı da bazen kurallara göre yaşamak. Şeyma ve arkadaşları herkesin uyabileceği ortak kurallar koyarak bu sıkıntıyı aşmışlar.
Binghamton Üniversitesi’nde okuyan Türk öğrenciler gündelik sıkıntıları ne olursa olsun ortak akşam yemekleriyle okul günlerine renkli dakikalar katmayı ihmal etmiyor.