ABD ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin önceki dönemlerdeki çizgiden çok farklı bir boyutta yürüyeceğinin ilk sinyalleri ABD Başkanı Donald Trump daha resmen göreve başlamadan gelmişti. Gelinen aşamada ilişkilerin yeni gerginliklere ve görüş ayrılıklarına gebe olduğu net şekilde görülüyor. Trump’ın mültecilere ve yedi ülkenin vatandaşlarına yönelik aldığı seyahat yasağı kararı Avrupa Birliği’nde dikkate değer bir tepkiye neden oldu.
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Washington tarafından alınan yasak kararlarının Avrupa Birliği’nin tarzı olmadığını belirterek, “Suriyeli ve savaştan kaçan diğer sığınmacılara ev sahipliği yapmayı sürdüreceğiz” dedi.
Brüksel’de Norveç Dışişleri Bakanı Borge Brende ile yaptığı görüşmenin ardından konuşan Mogherini, Avrupa Birliği’nin uluslararası kural ve normlar temelinde bir sisteme inandığının altını çizerek, “Böyle bir sistemde dinleri, etnik kökenleri, ülkeleri, uyrukları veya cinsiyetlerine bakmaksızın kişilere saygı gösterilir. Avrupa Birliği olarak böyle olmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Mogherini’nin hedefinde Trump’ın Meksika sınırına duvar örme yönündeki kararı da yer aldı. Mogherini, “Avrupa’nın geçmişi bize şunu öğretiyor: Ayrım ve duvarlara yatırım yaptığınızda, çevrenize duvarlar ördüğünüzde kendinizi hapiste bulursunuz. Bizim, duvarların yıkılıp köprüler inşa edildiği zaman kutlama yaptığımız bir geçmişimiz ve kimliğimiz var” ifadelerini kullandı.
ABD’nin kararı sonrasında Avrupa Birliği kendi vatandaşlarının bu karardan etkilenme riskinin bulunup bulunmadığını değerlendirmeye aldı. Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas, kararın çifte vatandaşlığa sahip olan Avrupalıları etkileyip etkilemediğini incelediklerini belirtti. Mevcut veriler Avrupa Birliği’nin henüz sağlıklı bir nihai sonuca varmasına olanak vermiyor. Avrupa Birliği’nin ilgili birimleri bazı konulardaki çelişkili noktaları netleştirmeye çalışıyor.
Schinas, “Avrupa Birliği olarak, ırk, vatandaşlık veya din temelinde ayrımcılık yapmıyoruz. Bu sadece sığınma değil, tüm diğer politikalarımız için de geçerli” dedi.