AB’de Zorlu “İklim Zirvesi”

Pemandangan bangunan di kota tua Tbilisi, Georgia, di sepanjang sungai Kura.

AB liderleri iklim değişikliğiyle mücadelede belirlenen iddialı hedefler konusunda uzlaşı sağlama arayışı içinde. Brüksel’de toplanan zirvede Ebola’yla mücadele de önemli gündem maddesi

Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarını Brüksel’de bir araya getiren zirvenin ana gündem maddelerinin başını çeken iklim değişikliğiyle mücadele Birlik açısından ciddi bir baş ağrısı olma potansiyeli taşıyor.

Uzun süredir ekonomik kriz, enerji güvenliği ve bölgesel gerginliklerle uğraşmaktan iklim değişikliğiyle mücadele konusunu geri plana itmiş izlenimi veren Avrupa Birliği, 2030 için belirlenen hedefler doğrultusunda devreye sokulması planlanan oldukça iddialı bir paket üzerinde uzlaşmanın yollarını arıyor.

Son zirvesine katılan Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy’un, küresel iklim, Birlik vatandaşları ve küresel iklim çabalarında Avrupa Birliği’nin önderliğinin de aralarında bulunduğu çok sayıda nedenden dolayı önemli bir anlaşma olduğunu söylediği pakette, zirveye başlarken ulaşılması gereken kriterlerden herhangi birine ulaşılmış değildi.

AB’nin “acele etmesinin” ardında yatan önemli nedenlerden birini 2015’te Paris’te yapılacak Birleşmiş Milletler destekli zirvede iklim değişikliğiyle mücadele konusunda küresel nitelikli bir antlaşmaya imza atılacak olması yatıyor.

Avrupa Birliği kaynakları, sera gazlarındaki kesintinin 1990’lardaki seviyenin yüzde 40’ı oranında olması ve yenilenebilir enerji kullanımını toplam enerji kullanımının yüzde 27’si seviyesine oturtma konusunda genel bir anlayış söz konusu olsa da bazı ülkelerin spesifik noktalarda itirazlarının sürdüğünü belirtiyor. Şu aşamada Avrupa Birliği’nde sera gazlarının azaltılması konusundaki performans yüzde 20 seviyesinde.

Avrupa Birliği Komisyonu, enerji verimliliği düzeyinin yüzde 30 olmasını öneriyor. İngiltere ise bu seviyenin yüzde 27’ye çekilmesinden yana. Sorun yaşanan bir başka ülke ise büyük ölçüde kömüre bağımlı olan Polonya. İlk Avrupa Birliği Zirvesi’ne katılan Polonya Başbakanı Ewa Kopacz, ülke çıkarlarıyla ters düşecek bir kararı veto etmekten çekinmeyeceklerinin sinyalini toplantı öncesinde net şekilde verdi.

Avrupa Birliği liderlerinin üzerine eğilecekleri bir başka “sıkıntılı” konuyu da Ebola oluşturacak. Hastalık şu ana kadar yaklaşık beş bin kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Son günlerde ise virüsle mücadele konusunda olumlu gelişmeler yaşanırken Avrupa Birliği liderleri bu konudaki mali kaynakları artırmanın yollarını arayacak. Birlik ülkeleri ve Avrupa Birliği Komisyonu Ebola ile mücadele için şu ana kadar 600 milyon euro düzeyinde mali destek taahhüdünde bulundu. İngiltere, bu oranın 1 milyar euro düzeyine çıkarılmasını istiyor.

ABD örneğinde olduğu gibi Avrupa Birliği’nin de bir “Ebola çarı” ataması ve ismini bu zirvede açıklaması öngörülüyor.

Rusya-Ukrayna krizini de değerlendirecek olan Avrupa Birliği liderlerinin bu alanda sadece “gözden geçirmeyle” sınırlı kalmaları bekleniyor.

Zirvenin sürprizlerinden birini ise Kıbrıs’ın girişimiyle Türkiye’ye gönderilecek mesajın oluşturması öngörülüyor. Rum Yönetimi, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgedeki faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlığı Avrupa Birliği’ne iletti. Zirve sonuç bildirisinde gelişmelerden duyduğu endişeyi dile getirecek olan Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye Kıbrıs’ın egemenlik haklarına saygı gösterme çağrısı yapması gündemde.