AB’nin en tepesinden Mısır ordusuna ve geçici hükümete şiddete acilen son verme ve diyalog masasına dönme çağrısı geldi. Birlik, Mısır'la ilişkilerin acilen gözden geçirileceğinin de altını çizdi.
BRÜKSEL —
Mısır’da yaşanan olayların başlangıcından bu yana takındığı tavır ve yaptığı açıklamalar nedeniyle özellikle Türkiye’nin çok sert şekilde eleştirdiği Avrupa Birliği, beklentileri karşılamayan Kahire’yle ilişkileri gözden geçireceği mesajını verdi. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso imzalarını taşıyan açıklama, bugüne kadar yapılan en kapsamlı açıklama olmasıyla dikkat çekiyor.
Açıklamanın, yarın Brüksel’de bir araya gelerek Mısır konusunu masaya yatıracak olan Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin büyükelçilerinin toplantısından önce yapılması not edilmesi gereken önemli bir detay olarak göze çarpıyor. Mısır’daki mevcut yönetime uyarı niteliği taşıyan açıklamada, gerilimin daha tırmanmasının hem ülke hem de bölge açısından öngörülemeyen sonuçlar doğurabileceği kaydedilirken ülkede sükunetin hakim kılınmasında sorumluluğun ordu ve mevcut hükümete ait olduğu vurgulandı.
Mısır halkından gelen demokrasi ve temel özgürlüklerle ilgili çağrıların görmezden gelinemeyeceğini belirten Van Rompuy ve Barroso, büyükelçilerin yapacağı toplantıda ve büyük ihtimalle hafta içinde bir araya gelecek olan Birlik dışişleri bakanlarının önlem alma niyetinde olduklarının da sinyalini verdiler.
Sıkça ikiyüzlülükle suçlanan ancak bir karar alabilmesi için 28 üye ülkesinin farklı pozisyon ve çıkarlarını ortak noktada buluşturması gerektiği unutulan Avrupa Birliği’nin alacağı olası önlemlerin şiddeti sonlandırmaya teşvik, siyasi diyaloğun devamını sağlama ve demokratik sürece dönüş amaçlı olacağı da Van Rompuy ve Barroso’nun vurguları arasında yer aldı.
İnsan haklarına saygı gösterilip korunmasının ve siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiği ifade edilen açıklamada, “Son günlerde meydana gelen şiddet ve ölümler ne meşrulaştırılabilir ne de hoş görülebilir” denildi.
Avrupa Birliği, kendisinin de Yüksek Temsilci Catherine Ashton aracılığıyla arabuluculuk girişiminde bulunduğu uluslararası girişimlerin sonuçsuz kalması ve bunların bir kenara itilmiş olmasından rahatsız. Son iki yıldır Mısır’a hem ekonomik hem siyasi açıdan destek olan Avrupa Birliği’nin öncelikli çabasını ise bu hafta yapılacak toplantılarla ortak pozisyon belirlemek oluşturacak. Üye ülkeler arasında bu aşamadan sonra Mısır konusunda daha sert tavır takınılmasından yana tavır koyan ülkelerin sayısında artış olsa da Brüksel’in “somut etki yaratacak önlemler alma konusundaki” manevra alanının çok geniş olduğunu söylemek zor.
Açıklamanın, yarın Brüksel’de bir araya gelerek Mısır konusunu masaya yatıracak olan Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin büyükelçilerinin toplantısından önce yapılması not edilmesi gereken önemli bir detay olarak göze çarpıyor. Mısır’daki mevcut yönetime uyarı niteliği taşıyan açıklamada, gerilimin daha tırmanmasının hem ülke hem de bölge açısından öngörülemeyen sonuçlar doğurabileceği kaydedilirken ülkede sükunetin hakim kılınmasında sorumluluğun ordu ve mevcut hükümete ait olduğu vurgulandı.
Mısır halkından gelen demokrasi ve temel özgürlüklerle ilgili çağrıların görmezden gelinemeyeceğini belirten Van Rompuy ve Barroso, büyükelçilerin yapacağı toplantıda ve büyük ihtimalle hafta içinde bir araya gelecek olan Birlik dışişleri bakanlarının önlem alma niyetinde olduklarının da sinyalini verdiler.
Sıkça ikiyüzlülükle suçlanan ancak bir karar alabilmesi için 28 üye ülkesinin farklı pozisyon ve çıkarlarını ortak noktada buluşturması gerektiği unutulan Avrupa Birliği’nin alacağı olası önlemlerin şiddeti sonlandırmaya teşvik, siyasi diyaloğun devamını sağlama ve demokratik sürece dönüş amaçlı olacağı da Van Rompuy ve Barroso’nun vurguları arasında yer aldı.
İnsan haklarına saygı gösterilip korunmasının ve siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiği ifade edilen açıklamada, “Son günlerde meydana gelen şiddet ve ölümler ne meşrulaştırılabilir ne de hoş görülebilir” denildi.
Avrupa Birliği, kendisinin de Yüksek Temsilci Catherine Ashton aracılığıyla arabuluculuk girişiminde bulunduğu uluslararası girişimlerin sonuçsuz kalması ve bunların bir kenara itilmiş olmasından rahatsız. Son iki yıldır Mısır’a hem ekonomik hem siyasi açıdan destek olan Avrupa Birliği’nin öncelikli çabasını ise bu hafta yapılacak toplantılarla ortak pozisyon belirlemek oluşturacak. Üye ülkeler arasında bu aşamadan sonra Mısır konusunda daha sert tavır takınılmasından yana tavır koyan ülkelerin sayısında artış olsa da Brüksel’in “somut etki yaratacak önlemler alma konusundaki” manevra alanının çok geniş olduğunu söylemek zor.