Avrupa Parlamentosu, Türkiye’den dış politika alanında Avrupa Birliği’yle koordinasyon içinde hareket etmesini istedi.
BRÜKSEL —
Avrupa Birliği son dönemde yayımladığı belgelerde Türk dış politikası hakkında olumlu yorumlarda bulunmakla birlikte sıklıkla koordinasyon eksikliğinden yakınıyor. Avrupa Parlamentosu’nda ele alınan “Ortak Dış Politika ve Güvenlik Politikası” konulu raporda da bu konuya değiniliyor.
Avrupa Parlamentosu ile Türkiye arasında dış politika alanında yürütülen siyasi diyaloğun, “karşılıklı çıkar hedefleri ve seçenekleri üzerinde yoğunlaştırılması" isteği dile getirilerek Ankara’ya dış politikasını, “Daha değerli sinerjiler yaratmak ve başta Arap dünyasında olmak üzere, olumlu etki potansiyelini güçlendirmek amacıyla, Avrupa Birliği ile koordinasyon içinde yürütüme" çağrısı yapılıyor. Bu çağrının sıklıkla dile getirilmesinin nedenlerinden biri Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin bölgesel potansiyelinden daha fazla yararlanmak istemesi. Bir diğer neden ise Türkiye’nin diğer aday ülkeler gibi dış politika alanındaki pozisyonunu genelde Avrupa Birliği’yle uyumlu hale getirmek istememesi. Bu yaklaşımı İran ve Suriye gibi sıcak konu başlıklarında görmek mümkün.
Alman parlamenter Elmar Brok tarafından hazırlanan ve Genel Kurul’da yapılan oylamada 73’e karşı 511 oyla kabul edilen raporda dikkat çeken unsurlardan birini de Türkiye'nin sadece aday ülke olmadığı aynı zamanda stratejik bir ortak ve NATO bünyesindeki bir müttefik olduğu" vurgusu oluşturuyor. Bu vurguyu önemli kılan ise Avrupa Parlamentosu’nun stratejik ortak kavramını sadece ABD ve Türkiye için kullanıyor olması.
Belgede Türkiye’de bazı konu başlıklarında yaşanan gelişmelerden duyulan endişelere de yer verilmiş. Bu konu başlıkları, ifade özgürlüğü, hukuk devleti, kadın hakları, yeni bir sivil anayasa hazırlama sürecindeki yavaşlık ve Türk toplumundaki kutuplaşma olarak sıralanıyor.
Raporda ABD’yle ilişkiler de önemli yer tutuyor. ABD için “en önemli stratejik ortak” tanımlamasını yapan Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği’nden bu ülkeyle ilişkilerin her düzeyde derinleştirilmesini istiyor. Parlamentonun bir başka talebini ise bu konunun Avrupa Birliği tarafından siyasi öncelik yapılması oluşturuyor. Brok’un önerileri arasında dış politika ve güvenlik politikalarının ele alınması amacıyla bir “Avrupa Birliği-ABD Siyasi Konseyi” oluşturulması da yer alıyor. Avrupa Parlamentosu, Rusya’yı “önemli bir ortak ve stratejik komşu” olarak tanımlarken Çin’le ilişkilere yönelik olarak “genel bir stratejik ortaklık geliştirilmesi” çağrısı yapıyor.
Avrupa Parlamentosu ile Türkiye arasında dış politika alanında yürütülen siyasi diyaloğun, “karşılıklı çıkar hedefleri ve seçenekleri üzerinde yoğunlaştırılması" isteği dile getirilerek Ankara’ya dış politikasını, “Daha değerli sinerjiler yaratmak ve başta Arap dünyasında olmak üzere, olumlu etki potansiyelini güçlendirmek amacıyla, Avrupa Birliği ile koordinasyon içinde yürütüme" çağrısı yapılıyor. Bu çağrının sıklıkla dile getirilmesinin nedenlerinden biri Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin bölgesel potansiyelinden daha fazla yararlanmak istemesi. Bir diğer neden ise Türkiye’nin diğer aday ülkeler gibi dış politika alanındaki pozisyonunu genelde Avrupa Birliği’yle uyumlu hale getirmek istememesi. Bu yaklaşımı İran ve Suriye gibi sıcak konu başlıklarında görmek mümkün.
Alman parlamenter Elmar Brok tarafından hazırlanan ve Genel Kurul’da yapılan oylamada 73’e karşı 511 oyla kabul edilen raporda dikkat çeken unsurlardan birini de Türkiye'nin sadece aday ülke olmadığı aynı zamanda stratejik bir ortak ve NATO bünyesindeki bir müttefik olduğu" vurgusu oluşturuyor. Bu vurguyu önemli kılan ise Avrupa Parlamentosu’nun stratejik ortak kavramını sadece ABD ve Türkiye için kullanıyor olması.
Belgede Türkiye’de bazı konu başlıklarında yaşanan gelişmelerden duyulan endişelere de yer verilmiş. Bu konu başlıkları, ifade özgürlüğü, hukuk devleti, kadın hakları, yeni bir sivil anayasa hazırlama sürecindeki yavaşlık ve Türk toplumundaki kutuplaşma olarak sıralanıyor.
Raporda ABD’yle ilişkiler de önemli yer tutuyor. ABD için “en önemli stratejik ortak” tanımlamasını yapan Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği’nden bu ülkeyle ilişkilerin her düzeyde derinleştirilmesini istiyor. Parlamentonun bir başka talebini ise bu konunun Avrupa Birliği tarafından siyasi öncelik yapılması oluşturuyor. Brok’un önerileri arasında dış politika ve güvenlik politikalarının ele alınması amacıyla bir “Avrupa Birliği-ABD Siyasi Konseyi” oluşturulması da yer alıyor. Avrupa Parlamentosu, Rusya’yı “önemli bir ortak ve stratejik komşu” olarak tanımlarken Çin’le ilişkilere yönelik olarak “genel bir stratejik ortaklık geliştirilmesi” çağrısı yapıyor.