ABD’li Cumhuriyetçi ve Demokrat dört senatör, Savunma Bakanı Mark Esper’a mektup yazarak, Rusya’dan S-400 satın alması sebebiyle, Türkiye'ye yaptırımların yasa gereği gecikmeden uygulanması çağrısında bulundu.
Senatörlerin Savunma Bakanı’na gönderdiği mektup, Demokrat Senatörler Jeanne Shaheen ve Chris Van Hollen ile Cumhuriyetçi Senatörler Thom Tillis ve James Lankford’ın imzalarını taşıyor.
Diğer senatörleri de etiketleyerek mektubu Twitter’dan paylaşan Senatör Shaheen, ‘’Erdoğan’ın NATO ve transatlantik güvenliği zayıflatmak amacıyla attığı adımların hoş görülmeyeceği konusunda net bir mesaj vermek amacıyla tasarının yasalaşması için çalıştık. Türkiye’nin F-35 tedarik zincirinden çıkarılması, Erdoğan’ın hesap vermesinin sağlanması ve ABD’nin en hassas teknolojilerinin korunmasına yönelik iki partinin de desteğini alan bir çabaydı. Yönetimin gecikmelere son vererek Kongre tarafından yazıldığı gibi yasayı uygulama zamanı gelmiştir’’ ifadelerini kullandı.
‘’Türkiye’nin F-35 programından çıkarılma süreci disiplinli yürütülmedi’’
İki buçuk sayfalık mektupta, ‘’Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde ilerlediği yönle ilgili kaygı duyduklarını’’ belirten senatörler, Ankara ve Moskova arasında savunma sektöründeki işbirliğine atıfta bulunarak, bu endişelerin kendilerini 2018 yılı Nisan ayından itibaren çok sayıda yasa tasarısı sunmaya zorladığını hatırlattı.
Türkiye’nin F-35 programından aşamalı bir şekilde çıkarılması sürecinin, Savunma Bakanlığı yetkililerinin daha önce açıkladığı gibi, ‘’disiplinli ve vaktinde’’ yürütülmediği; ‘’sürecin geciktirilmesinin ABD’nin Türkler’e konuyla ilgili olarak verdiği mesajın etkisini azalttığı’’ eleştirisi yöneltildi.
‘’Yapılan bilgilendirme nihai çıkışın 2022’den önce olmayacağı anlamına geliyor’’
Mektupta, F-35 programı kapsamında görevli bir yetkilinin 21 Şubat 2020’de savaş uçaklarının üretici firması olan Lockheed Martin’i, ‘’12 ve 14 numaralı ürün sipariş grubunun tamamlanması amacıyla teslimat yapmaya devam edebileceği konusunda bilgilendirdiği’’ ifade edildi.
Bu şekilde Amerikan savunma sanayi şirketi Lockheed Martin’in 31 Mart 2020 tarihine kadar yeni sipariş yapabilmesine imkan tanındığı; bilgilendirmede bahsi geçen ‘’12 ve 14 numaralı ürün grubunun tamamlanmasının Türkiye’nin F-35 programından nihai çıkışının 2022’den önce olmayacağı anlamına geldiği’’ belirtildi.
Mektupta, ‘’Kongre Türkiye’nin F-35 tedarik zincirinden çıkarılmasının Savunma Bakanlığı açısından ilave giderlere yol açacağının her zaman bilincinde olmuştur. Ancak programın bütünlüğünün korunması ve ABD’nin NATO nezdindeki diplomatik taahhütlerinin teyit edilmesi için böyle bir mali aksama gereklidir’’ ifadeleri kullanıldı.
Senatörler, Türkiye’nin F-35 programı üyesi statüsünün sonlandırılması sürecinde Savunma Bakanlığı’na yardımcı olmak amacıyla, Kongre’nin ABD’nin yıllık savunma harcamalarını belirleyen Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’na 30 milyon dolarlık ek bütçe öngören bir madde eklediklerini vurguladı.
Mark Esper’a ‘’mevcut yaklaşımı gözden geçirin’’ çağrısı
Atılan bu adımlarla Kongre’nin bu sürecin yıllar değil aylar içinde tamamlanması niyetinde olduğunu gösterdiğinin altı çizilerek, ‘’Pentagon’un bu konuda kendi takvimini ya da Kongre’nin niyetini takip etmediği açık. Mevcut yaklaşımı gözden geçirmeniz ve Türkiye’nin yasa gereği üretim hattından hızlı bir şekilde çıkarılmasını sağlamak için harekete geçmeniz çağrısında bulunuyoruz’’ denildi.
Savunma Bakanlığı’nın Türkiye’nin F-35 üretim hattından çıkarılması sürecini geciktirerek, ‘’Türkiye’ye verilmek istenen mesajı zayıflattığı ve ABD’nin Türkiye’yi yön değiştirmeye zorlayacak diplomatik ve jeopolitik çabalara da zarar verdiği’’ belirtildi.
Senatörler Türk üreticilerle aktif sözleşmelerin listesini istedi
Dört senatör mektubun son bölümünde, 21 Şubat 2020 tarihli talimatın verilmesinden kimin sorumlu olduğu ve Türkiye’nin Kongre’nin talimatı doğrultusunda F-35 programından neden derhal çıkarılmadığı konusunda kendilerine bilgi verilmesini talep etti.
Senatörler ABD Savunma Bakanı Mark Esper’dan bu mektuba vereceği cevapta, Türk üreticilerle hala yürürlükte olan bütün sözleşmelerin listesini ve bu sözleşmelerin başlangıç ve bitiş tarihlerini de vermesini istedi.