Dünya Sağlık Örgütü’nün tüm çağrılarına karşı Ebola konusunda uluslararası toplumun gereğinden yavaş hareket ettiği bir gerçek. Etkili bir mücadele için yaratılan mali kaynak her geçen gün biraz daha artsa da bu tüm sorunları çözmekte yetersiz kalıyor. Avrupa Birliği liderlerinin geçen hafta Brüksel’de yapılan zirvede atadıkları “Ebola Çarı” Christos Stilianides de hastalıkla mücadele konusunda adım atmakta geç kalındığını düşünen isimler arasında yer alıyor. Olası yanlışları kabul etmeye hazır olunması gerektiğinin altını çizen Stilianides, “Hepimiz tehlikeyi ve tehdidin boyutunu hafife aldık” dedi.
Hastalığın görüldüğü ülkelerdeki yatak sayısının mümkün olan en kısa zamanda beşe katlanarak binden beş bine çıkarılmasının gereğine dikkat çeken Stilianides’in alanda görev yapacak sağlık görevlileri için öngördüğü sayı ise Ebola’yla etkin mücadelede hedefe ulaşmak için yolun ne denli uzun olduğunu da gösteriyor.
Stilianides, alan hastanelerinin oluşturulması ve çalışmasının sürdürülmesi için ihtiyaç duyulan sağlık görevlisi sayısını 40 bin olarak açıkladı.
Hastalığa yakalanan 443 sağlık görevlisinden 244’ünün hayatını kaybettiğini belirten Avrupa Birliği yetkilisi kasım ayının ikinci haftasında hastalığın görüldüğü ülkelere gitmeyi planlıyor.
Stilianides, Liberya, Gine ve Sierra Leone’de hastalıkla mücadelede etkin olabilecek vasıflı görevli sayısının düşüklüğünden yakınarak, “Şu aşamada en fazla ihtiyaç duyulan insan uzmanlığı” dedi.
Avrupa Birliği’nin insani yardım uzmanlarından Claus Sorensen’e göre ihtiyaç duyulan 40 bin sağlık görevlisinin hepsinin uluslararası sağlık çalışanı olması gerekli değil. Sorensen, 2-3 bin uluslararası görevlinin bulunmasının iyi olacağını ifade etti.
Sorensen’in verdiği bu sayı da hedeften uzak olunduğunu ortaya koyan bir niteliğe sahip. Sivil toplum örgütleri ve ABD ordusunun bölgedeki unsurları da dahil olmak üzere alanda görev yapan uluslararası sağlık görevlisi sayısı 200 seviyesinde.
Şu aşamada Ebola’nın gerek Avrupa gerekse ABD açısından oluşturduğu tehdit çok düşük seviyede olsa da Batı Afrika ülkelerindeki sonuçlar korkutucu düzeyde. Salgının ortaya çıkışından bu yana virüse rastlanan yaklaşık 10 bin kişiden 5 bini hayatını kaybederken Dünya Sağlık Örgütü’nün öngörülerinin salgının bu aşamada kalmayacağını göstermesi uluslararası alanda etkin ve hızlı adım atılmasının hiçbir zaman olmadığı kadar önemli olduğunu gösteriyor.