6 Şubat 2023’teki depremin en çok etkilediği kentlerden biri olan Adıyaman’daki evinde depreme yakalanan Avukat Halil Aktoprak’tan iki yıldır haber alınamıyor. Meslektaşlarının girişimlerine rağmen bulunamayan avukatın ailesi “eğer öldüyse en azından bir mezarı olsun istiyoruz” dedi.
50 binden fazla insanın ölümüne neden olan Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden yaklaşık iki yıl geçti. Yıkıma uğrayan kentlerden Adıyaman’da annesinin yaralı olarak kurtulduğu evde, babası ile dört kız kardeşini kaybeden Vesfa Aktoprak, deprem sonrası izine rastlanamayan avukat kardeşi Halil Aktoprak’ı arıyor.
Depremin olduğu gün Gaziantep’teki evinde bulunduğunu VOA Türkçe'ye anlatan Vesfa Aktoprak, “Bizim aileden evli olan sadece bendim ve ben de Antep’te yaşıyordum. Gece büyük bir sarsıntıyla uyandım ve direkt ailemi aradım ama hiçbirine ulaşamadım. Saatlerce aradık sonra bir tanıdık evin enkazının fotoğrafını gönderdi. Orada her şey bitti” dedi.
Yıkıcı depremde Adıyaman’daki Zümrüt Apartmanı’nda babası Mehmet Aktoprak’ın yanı sıra kız kardeşleri Şeyda, Süheyla, Kübra ve Dila’yı kaybeden Vesfa Aktoprak’ın annesi Halime Aktoprak’ın ise yaralı şekilde kurtulduktan sonra tedavi için kaldırıldığı hastanede bacağı ampute edilmiş.
“Birçok sahipsiz mezar açtık ancak hiçbir ize rastlayamadık”
Adıyaman Barosu’nun girişimleri sonucu birçok sahipsiz mezarın açıldığını ancak Avukat Aktoprak’ın DNA’sına rastlanılmadığını belirten Adıyaman Baro Başkanı Bilal Doğan, çabalarının sürdüğünü kaydetti.
Doğan, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, enkazdan çıkarılan kişilerin birçoğunun üzerinde kimlik olmaması nedeniyle cenazelerin karışmasıyla ilgili ciddi bir kargaşa yaşandığını söyleyerek, şunları ifade etti:
“Daha sonra birçok yurttaşın cenazesi bulundu ancak içlerinde bizim meslektaşımız Halil Aktoprak’ın olduğu gibi hala bulunamayanlar var. Ölmüş mü yaşıyor mu henüz bilmiyoruz. Çünkü bugüne kadar ulaşılamadı. Yıkılan binada birlikte yaşadığı ailesinden sadece annesi sağ kurtarıldı ancak Halil’in cenazesine hala ulaşamadık. Halil’e ulaşılması için başsavcılık ile ciddi çaba gösterdik. Birçok sahipsiz mezar açtık ve DNA testleri yapıldı ancak buna rağmen bugüne kadar herhangi bir izine rastlayamadık. Bu çabamız devam edecek. Bir gün Halil’e ulaşacağımıza inanıyoruz.”
“İki yıldır annemle ölülerimizle ilgili konuşamadık”
Ailedeki büyük kayıplar nedeniyle annesiyle kaybettikleri yakınları hakkında bir kez bile konuşamadıklarını belirten Vesfa Aktoprak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Ailemin oturduğu daire 4. kattaydı. Sadece annemi kurtarabildik ve onu da beş gün sonra kurtarabildik. İki yıldır annemle daha bir kez bile ölülerimizin adını anıp konuşmadık çünkü kaldıramıyoruz. Kardeşimin öldüğüne dair fotoğraflar olduğu iddia ediliyor ama kardeşimin öldüğüne dair resmi bir bilgi, bir cenaze ya da bir mezar yok. DNA eşleşmeleri gerçekleşmedi. Ne oldu ne bitti kimse bilmiyor. Kardeşimin birlikte çalıştığı avukat arkadaşı ve biz kardeşimin bulunması için çok uğraştık ama nedense bulunamadı. Vali’ye kadar gittik. Hep ‘son 13 kişi, son 10 kişi, son iki kişi’ denildi ve bir türlü bulunamadı. Annemden DNA testi yapıldı. En son ‘13 kimsesizler mezarı var’ denildi ama o mezarlar açılıp tespit edilmedi. Kardeşimin birlikte çalıştığı avukat arkadaşı başka şehirlere de gidip baktı. En ufak haber bizim için çok önemliydi. Herkes seferber oldu ama ne yazık ki bulunamadı.”
“Tek talebim ölü ya da diri kardeşime ulaşmak”
Kurtarma ekiplerinin Adıyaman’a geç geldiğine dikkati çeken Aktoprak, yetkililere çağrıda bulunarak, “Eğer depremin ilk üç günü devlet Adıyaman’a gelseydi belki şu an birçok insan kurtulmuştu ama nedense devlet Adıyaman’a yetişemedi. İnsanlarımız kendi çabalarıyla ailelerini kurtarmaya çalıştı ama gücü yetmedi. Ancak her şey bitti. Ben en azından kardeşimin mezarı bulunsun, ailemin yanına defnedelim istiyoruz. Bizim tek erkek kardeşimizdi, gözümüzün içine otursun yere basmasın diyorduk. Bizim için öyle değerliydi ama ne yazık ki yetkililer için hiç de değerli değil” diye konuştu.
6 Şubat 2023 depremlerinden en çok etkilenen kentlerden Adıyaman’da 30 binden fazla bina yerle bir olurken, resmi rakamlara göre 8 bin 387 kişi hayatını kaybetti. Yıkılan ya da ağır hasar alan evlerde yaşayan 118 bin depremzede, kentin farklı noktalarına kurulan konteyner kentlere yerleştirildi.