Adli yılın açılışında Gezi davası tutuklusu Hatay milletvekili Can Atalay unutulmadı

Can Atalay milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmedi ve vekillik yeminini edemedi.

14 Mayıs Seçimlerinde Hatay’dan milletvekili seçilen Gezi davası tutuklusu Avukat Can Atalay, seçimlerin üzerinden 2,5 ay geçmesine rağmen hala Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yemin ederek milletvekili olamadı.

Bu durumu protesto eden avukat arkadaşları, İstanbul Barosu önünde toplanarak basın açıklaması yaptı.

Your browser doesn’t support HTML5

Adli yılın açılışında Gezi davası tutuklusu Hatay milletvekili Can Atalay unutulmadı

Açıklamayı okuyan Avukat Akçay Taşçı, “Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 13 Temmuz’da 75.643 yurttaşın oyuyla milletvekili seçilen Can Atalay hakkındaki durma ve tahliye talebini Anayasa Mahkemesi'nin yerleşik içtihadına aykırı şekilde reddetmiştir. Avukat Can Atalay'ın tutukluluk hali ‘Anayasa'nın Cumhuriyetin Nitelikleri’ başlıklı 2. maddesi, kişi hürriyeti ve güvenliği başlıklı 19. Maddesi, yasama dokunulmazlığı başlıklı 83. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri başlıklı 148. Maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararlan başlıklı 153. Maddesi başta olmak üzere pek çok maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Bir diğer ifadeyle İnsan Haklan Komisyonu'na mensup Milletvekili Can Atalay insan hakların yoksun bırakılmaktadır” dedi.

Yaklaşık 100 avukat açıklamanın ardından “Hatay halkı vekilini istiyor”, “Halkın vekili tutsak edilemez” sloganları attıktan sonra dağıldı.

Polis, basın açıklaması sırasında geniş güvenlik önlemleri aldı.

TBB Başkanı: “Atalay’ın olması gereken yer, demir parmaklıklar arkası değil, AYM emsal kararları gereğince milletin Meclisi’dir”

Yargıtay Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıdaki konuşması televizyonlar tarafından yayınlanmayan, bu nedenle sansüre uğradığı belirtilen Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Erinç Sağkan da Can Atalay’ın Meclis’te olması gerektiğinin altını çizdi.


Sağkan, “’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesinin, en somut ifadesi olan Yüce Meclisimize seçilen hukukçu milletvekillerine, Türkiye Barolar Birliği Başkanı, ama her şeyden evvel hukukçu bir meslektaşları olarak gönderdiğim mektupta da ifade ettiğim üzere, Türkiye Barolar Birliği; yasama organımızın demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, hukuk devletinin işlerliğine katkı sağlayacak her adımında; hukuksuzluklara ve hak ihlallerine karşı verilecek her mücadelede dayanışma içinde olmuştur; bundan sonra da olmaya devam edecektir. Meslektaşımız ve milletin iradesiyle seçilmiş milletvekili Can Atalay’ın olması gereken yer, demir parmaklıklar arkası değil, Anayasa Mahkemesinin emsal kararları gereğince milletin Meclisi’dir” dedi.

Kılıçdaroğlu: “Erdoğan, millet ile devlet kurumları arasına ekilmiş bir fitne arıyorsa, önce aynaya, sonra da etrafına bakmalıdır.”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Erinç Sağkan’ın konuşmasının sansürlenmesine sosyal medya hesabından tepki gösterdi.


Kılıçdaroğlu, “Sayın Sağkan’ın ‘Meslektaşımız ve milletin iradesiyle seçilmiş Milletvekili Can Atalay’ın olması gereken yer, demir parmaklıkların arkası değil, AYM’nin emsal kararları gereğince milletin Meclisi’dir’ uyarısı mı fitnedir, yoksa bu konuşmanın engellenmesi mi? Erdoğan, millet ile devlet kurumları arasına ekilmiş bir fitne arıyorsa, önce aynaya, sonra da etrafına bakmalıdır” dedi.

İstanbul Barosu Başkanı: “Can Atalay’ın önündeki engellemeler kaldırılmalıdır“

Can Atalay’ın üyesi olduğu İstanbul Barosu Başkanı Filiz Saraç da adli yıl nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Can Atalay’ın bir an evvel milletvekili yemini etmesi gerektiğini söyledi.

Saraç, “Baromuz üyesi Can Atalay hakkındaki yargı kararı kesinleşmediği halde seçilmiş milletvekili olarak yasama faaliyetine katılması önündeki engellerin kaldırılması, Anayasa ve İnsan Hakları Sözleşmesi ile koruma altında olan seçme ve seçilme hakkının gereğidir. Bu konudaki engellemeler bir an önce kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.