Afganistan hükümeti ile Taleban tarihi barış görüşmerleri Katar’da başladı. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da müzakerelerin açılış töreni için Katar’ın başkenti Doha’ya gitti.
Amerika’nın Taleban’la Şubat ayında barış anlaşması imzalamasından bu yana başlatılması beklenen görüşmelere, uzun yıllardır devam eden savaşın sonlandırılması için atılan önemli bir adım gözüyle bakılıyor.
Tutukluların serbest bırakılması koşulu
29 Şubat’ta, Trump liderliğindeki ABD yönetimiyle Taleban’ın imzaladığı anlaşmada Afganistan hükümetiyle muhalif Taleban liderleri arasında doğrudan barış müzakeresi çağrısı yapılmıştı. Taraflar, müzakereler öncesinde siyasi tutukluların serbest bırakılmasını şart koşmuştu.
İlgili Haberler Taleban Kurban Bayramı Sonrası Müzakerelere HazırGeçen yıl Eylül ayında yapılan tartışmalı seçimlerin ardından siyasi krize giren Afganistan hükümeti tutuklu 5 bin Taleban üyesini serbest bırakmayı ilk başta kabul etmese de daha sonra anlaşmanın bu koşulunu yerine getirdi.
Barış anlaşmasının hazırlanmasında bir buçuk yıl görev alan ABD Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, görüşmelerin “tüm Afganlar için yararlı olacak ve bölgesel istikrar ve küresel güvenliğe katkı sağlayacak barış için tarihi bir fırsat” olduğunu söyledi.
Öte yandan taraflar arasında devam eden güvensizlik nedeniyle müzakerelerin ne yönde ilerleyeceği ve uzlaşmazlık konusu olan hususlarda görüş birliği yakalanıp yakalanmayacağı belirsizliğini koruyor.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Taleban liderlerinden Molla Abdul Gani Baradar ve diğer Taleban heyeti üyeleriyle bir araya geldi. Bakanlık sözcü yardımcısı Cale Brown, Pompeo’nun bu görüşmede Taleban yetkililerine barışın sağlanması için yakalanan bu fırsatı değerlendirmeleri ve ateşkesi sağlamaları çağrısında bulunduğunu belirtti. Brown’ın aktardıklarına göre, Pompeo ayrıca Afgan hükümetine de ülkede barışın sağlanması için liderlik rolü üstlendikleri ve Afganistan’ın artık Amerika ya da müttefiklerine karşı tehdit oluşturmaması için sarfettikleri çabayı övdü.
Görüşmelerden ne bekleniyor?
Müzakerelerle hedeflenen adımların başında, kapsamlı ve kalıcı bir ateşkese varılması geliyor.
Afgan hükümeti ateşkes koşullarında oldukça ısrarlı ve katı bir yaklaşım sergilerken, hükümet ve savaş yanlısı etkili gruplarla işbirliği içinde olan onbinlerce silahlı Taleban milislerinin olası bir ateşkese uyumunun nasıl sağlanacağı merak konusu.
Kadın haklarının korunması da barış müzakerelerinde öncelik verilen konular arasında. Muhafazakar yapıya sahip Afganistan’da 19 yıldır kadın hakları
asasının çıkarılması yönündeki talepler reddediliyor.
Taleban liderleri kadın haklarının yürürlüğe girmesine, kız çocuklarının okula gitmesine ve kadınların iş hayatında ve siyasette yer almasına onay verdi. Ancak kadınlara devlet başkanı ya da Anayasa Mahkemesi başkanı olma hakkı tanınmasına karşı çıkıyor.
Associated Press (AP) haber ajansının bir anketine göre, Afganistan’daki siyasi liderlerin çoğu Taleban’ın bu şartını kabul ediyor. Ancak Afganistan’ın eski İnsan Hakları Komisyonu başkanı Sima Samar da dahil birçok hak savunucu kadın haklarının tamamen eşit bir zeminde verilmesinden yana.
Taleban’ın İslami kurallara olan bağlılığının, masaya yatırılması beklenen anayasal değişikliklerde ne gibi bir rol oynayacağı da belirsizlikler arasında. Ülkenin yeni adının İslam Cumhuriyeti ya da İslam Birliği olması yönündeki tartışmalar da müzakerelerde görüşülecek.
Cumartesi günü Katar’ın başkenti Doha’da başlayan barış görüşmelerine 20 Taleban üyesi katılıyor. Bunlardan 13’ü grubun liderlik konseyinde yer alıyor. Taleban heyetine, geçen hafta beklenmedik bir şekilde baş hakimlik pozisyonuna atanan Abdül Hakim liderlik ediyor.
Amerika’yla barış anlaşmasında sözcü rolü üstlenen Molla Gani Baradar ise Taleban’ın Katar’ın başkenti Doha’daki ofisinin temsilcisi konumunda.
Afganistan hükümeti heyetine Muhammed Mamoon Stanikzai liderlik yapıyor. Eski Afgan istihbarat yetkilisi Stanikzai, istihbarattaki terörle mücadele biriminin sivil ölümlerden sorumlu olduğunun iddia edilmesinin ardından görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Karar vermede nihai yetkiyse, Abdullah Abdullah liderliğindeki Afganistan Ulusal Yüksek Uzlaşma Konseyi’nde.
Endişe yaratan noktalar
Afgan uzmanlar ve gözlemciler, eski Taleban savaşçılarının başta IŞİD olmak üzere grubun ülkede bağlantılı olduğu diğer silahlı örgütlere katılmasından endişe duyuyor.
Ülkeye geri dönen Taleban savaşçılarının yolsuzluğa karışan yetkililerce hedef alınıp tehdit edilebileceği de barış sürecinde karşılaşılabilecek olası sorunlar arasında sıralanıyor.
Benzer bir durum 2001’de Afgan hükümetinin ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri tarafından devrilmesinin ardından yaşanmış, evlerine dönen Taleban savaşçıları daha sonra farklı gruplara dahil olduğunda saldırıların hedefi olmuştu. Bu da ülkede etnik uzlaşmazlıkların da derinleşmesine neden oldu.