Elazığ’ın, sakinleri hayvancılıkla geçimlerini sağlayan bir köyünde, akşama doğru hareketlilik başlıyor. Yaşadığı evden çıkan yirmili yaşlarındaki bir genç, bakımından sorumlu olduğu büyükbaş hayvanların ahırına yöneliyor. Önce ahırdaki tezekleri dışarı atıyor. Ardından süt sağım makinesini ineklere bağlayarak, süt sağıyor.
Süt sağıldıktan sonra sıra beslemeye geliyor. İneklere samanlarını dağıtan genç işini bitirdikten sonra VOA Türkçe kamerasının karşısına geçiyor. Gencin adı Şah Muhammed Babai. 23 yaşında. Son yıllarda Taleban’dan kaçan binlerce Afgan’dan biri.
Tacik asıllıların yoğunlukta olduğu Pençşir vilayetinde ailesiyle birlikte yaşıyordu. Pençşir’de de çobanlık yapan Babai, savaş ve ekonomik şartların kötüleşmesi nedeniyle üç yıl önce, Türkiye’ye gelmeye karar verdi. Bazen yayan bazen arabayla yaklaşık bir ay süren yolcuğun ardından İran-Türkiye sınırına ulaştı. Anlattığına göre Babai, İnsan kaçakçıları tarafından kaçak yollarla Türkiye tarafına geçirildi.
Your browser doesn’t support HTML5
Ancak bu sırada sınır güvenliğini sağlayan askerler tarafından yakalandı. Geri gönderme merkezine gönderilen Babai dört ay burada kalmak zorunda kaldı. Daha sonra çalışma izni verilen Babai, Nevşehir’e gönderildi. Ancak burada ne tanıdığı olan ne de iş bulabilen Babai, Nevşehir’den de kaçtı. Afganlar’ın yoğun bulunduğu Elazığ’a gelen Babai, arkadaşlarının yardımıyla şimdilerde çalıştığı çiftlikte iş buldu.
Hayaller Almanya
Kazandığı parayı ailesine gönderen Babai, ailesinin bu parayla geçimlerini sağladığını söyledi. Almanya’ya gitmek üzere yola çıktığını söyleyen Babai, “40 senedir savaş vardı, hiçbir şeyimiz kalmadı. Hiçbir şey yok Afganistan'da, herkes boşta. Biz buraya çalışmak için geldik. Ben buradan Almanya'ya gitmek istiyordum, gidemedim Türkiye'de kaldım” dedi.
Babai, zorunlu olmadıkça köyün dışına çıkmıyor. Nedeni ise son zamanlarda sıklaşan iadeler. Babai de yakalanarak geri gönderilmekten korkuyor. Nadiren köy dışına çıktığında da işini erkenden bitirip geri dönüyor. Geri gönderilenlerin birkaç ay sonra tekrar Türkiye’ye geldiğini savunan Babai, “Geri gönderme çözüm değil ki. Birisini gönderin, tekrar gelir, gönderin tekrar gelir. Bu sorunu Afganistan'da çözmek lazım. İnsanlar ne için Türkiye'ye geliyorlar onu çözmek lazım. Burada ne var ki geliyorlar“ diye konuştu.
Geri gönderilen birçok arkadaşının tekrar geldiğine dikkat çeken Babai, Türkiye’den gitmek istemiyor. Çalışan Afganlar’ın gönderilmesine karşı çıkan Babai, “Afganlar’ın içinde iyisi de kötüsü de vardır. Çalışmayanları göndersinler, çalışanlar kalsın. Bu Türkiye'nin faydasınadır. Ben kalmak istiyorum, çalışmak istiyorum çünkü orada savaş var. Taleban aldığından bu yana bizimkilerin hepsi kaçtı gitti. Orada hiçbir şey kalmadı, gidemiyoruz” ifadelerini kullandı.
En fazla göçmen Afganistan’dan
Tartışmaların odağında Suriyeliler olsa da son yıllarda gelenlerin sayısındaki artış nedeniyle, Afganlar da dikkatleri üzerlerine çekiyor.
Muhalefet partileri iktidara gelmeleri halinde göçmenleri geri göndereceklerini söylüyor. Hükümet ise geri gönderilenlerle ilgili verileri daha fazla paylaşmaya başladı.
Göç İdaresi’nin 30 Haziran tarihli verilerine göre bu yıl içinde yakalanan göçmen sayısı, 133 bin 116. Bunların arasında Afganlar 62 bin 969 kişiyle ilk sırada. İçişleri Bakanlığı 8 Haziran 2022’de, Ocak ayından itibaren 8 bin 256 Afgan göçmenin geri gönderildiğini duyurdu.
“Sığınma hakkı taraf olduğumuz sözleşmelerin gereği”
1951 yılında kabul edilen ve göçmenlerin sığınma hakkını düzenleyen Cenevre Sözleşmesi’ne, Türkiye coğrafi sınırlama şerhi koydu. Yani her gelene mülteci statüsü verilmiyor. İzmir Barosu’nun Göç ve İltica Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Kaymak, şerhe karşı çıkıyor.
VOA Türkçe’ye konuşan Kaymak, “Bu kişiler sizin ülkenize geldiği zaman coğrafi sınırlamamız var nedeniyle bu insanları almamazlık edemezsiniz. Çünkü sığınma hakkı bizim taraf olduğumuz sözleşmelerde tanıdığımız temel bir hak. Bu kişileri geri göndermeme ilkesi, bu sözleşmenin temel düzenlemelerinden biri. Elbette şunu demek istemiyoruz. Bütün gelen yabancılara, bütün gelen Afganlar'a Türkiye'de sığınma hakkını tanıyalım değil. Tek tek belirleme yapıp gerçekten sığınmak için ülkemize gelen, gittiği zaman orada ölüm tehlikesi yaşayacak, dışlanacak, işkenceye, insanlık dışı muameleye maruz kalacak kişileri tespit edip bunlara sığınma hakkından kaynaklanan haklarını vermemiz gerekiyor. Hukuk devleti olmanın gereğidir bu. Aynı zamanda taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler, anayasamız ve Türkiye'deki iç mevzuatın da gereği budur” dedi.
İlgili Haberler “Mülteciler Ders Kitaplarında Muhtaç Gösteriliyor”Avukat Kaymak, Türkiye’deki Afganlar’ın zorla geri gönderildikleri yönünde İzmir Barosu’nun çok sayıda şikayet aldığına vurgu yaparak, “Geri Gönderme Merkezi'nde tutulan Afganlar'a yönelik zorla geri gönderme belgeleri imzalatıldığına dair şikayetler geldi. Bunun üzerine Geri Gönderme Merkezi'nde gidip yabancılarla yaptığımız görüşmede bu doğrulandı” şeklinde konuştu.
İzmir Barosu’nun Nisan ayında yaptığı açıklamaya göre, Afganistan’a geri gönderilmek istenenler arasında Taleban yönetiminin hedef aldığı kişiler de var.
2 bine yakın Afgan’a çalışma izni
Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonu'na (UNAMA) göre 2001 sonrası süreçte Afganistan'da en fazla sivil ölüm 2018’de gerçekleşti. 2018'de çatışmalar, intihar saldırıları, bombalı saldırılar ve hava operasyonları sonucu 10 binden fazla sivil hayatını kaybetti.
Türkiye’de yabancılara verilen çalışma izinleriyle ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü’nün sitesinde yer alan son veriler 2020 yılına ait. Türkiye’de 2020 yılında bin 921 Afgan’a çalışma izni verildi.