AİHM Demirtaş Davasına İlişkin Temyiz Taleplerini Kabul Etti

HDP Eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), halen cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması yönündeki kararına ilişkin Türk hükümetinden ve Demirtaş'ın avukatlarından gelen temyiz başvurularını kabul etti. AİHM, 19 Mart'taki kararının adından ileride belirlenecek bir tarihte, kararı Büyük Daire'de yeniden görüşecek.

Strasbourg'da bulunan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 20 Kasım tarihinde, Selahattin Demirtaş’ın, makul süreyi aşarak halen tutuklu bulunmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olduğu ve tutuklu politikacının derhal serbest bırakılması yönünde karar vermişti.

Kararda, Demirtaş'ın görünürün dışında, gizli ve siyasi bir amaçla tutukluluğunun devam ettiği, bu nedenle serbest seçim hakkının da ihlal edildiğine karar vermişti. Yüksek Mahkeme, hükümetin Demirtaş'ın serbest bırakılması için 3 ay içinde gerekli tedbirleri alması ve Demirtaş'a bu süre sonunda 25 bin Euro da manevi tazminat ve masraf bedeli ödenmesine hükmetmişti.

Kararın ardından öngörülen süre dolmadan hem Adalet Bakanlığı aracılığıyla Türk Hükümeti, hem de Demirtaş'ın avukatları Şubat ayında, kararı temyize götürmüştü.

AİHM yetkililerinden edinilen bilgilere göre, 19 Mart'ta toplanan 5 hakimlik Büyük Daire paneli, hem Hükümet hem de Demirtş'ın avukatlarından gelen temyiz başvurularını ele aldı. Mahkeme, her iki temyiz başvurusunu da kabul ederek, davanın Büyük Daire'de yeniden görüşülmesi yönünde karar aldı.

Dava 1 yıl sürebilir

AİHM prosedürlerine göre, dava Büyük Daire'de yeniden ele alınacak ve önce tarafların yeniden dinleneceği bir duruşma yapıldıktan sonra, karar aşamasına geçilecek. Sonunda, dava ilk kez görüşülüyor gibi yeni bir karar verilecek. Büyük Daire'de bir davanın yeniden ele alınması süreci 1 yıla kadar uzayabiliyor.

Adalet Bakanlığı: "Temyiz başvurusunun kabul edilmesi önemli"

Adalet Bakanlığın'dan yapılan açıklamada, "Bahsi geçen kararın birçok açıdan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yorumu ve uygulanması açısından ciddi nitelikte sorunlara yol açabileceği, davanın karmaşık olması ve birçok hususun AİHM tarafından ilk kez bir karar ile değerlendirilmiş olması, davanın başvuranın kimliği bakımından yüksek profilli bir dava niteliği taşıması ve bu tür davaların AİHM yerleşik uygulamalarına göre Büyük Daire tarafından incelenmesi gerektiği" ifadeleriyle karara itiraz edildiği belirtildi. Ayrıca sözkonusu kararın, AİHM'in benzer nitelikteki önceki kararları ile çelişkili olduğu belirtildi.

Bakanlık açıklamasında, "Kurul'un, Büyük Daireye yapılan taleplerin yüzde 95'inden fazlasını reddettiğinden, Türkiye'nin itirazının kabul edilmesi büyük önem taşımaktadır" görüşüne de yer verildi.