Aile hekimleri “eziyet yönetmeliği” dedikleri düzenlemeye karşı üç günlük greve çıktı

14 meslek örgütü, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında, “İyi çalışan sağlık sistemine ihtiyacımız var, Performans ve Ödeme Yönetmeliği’ne değil. Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: ‘Eziyet Yönetmeliğini’ geri çekin!” çağrısı yaptı.

30 Ekim'de yayınlanan “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği” üzerine Türkiye’de aile hekimleri üç gün sürecek greve başladı. Bu kapsamda 5-6-7 Kasım’da Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) büyük oranda hizmet vermeyecek.

Your browser doesn’t support HTML5

Aile hekimleri “eziyet yönetmeliği” dedikleri düzenlemeye karşı üç günlük greve çıktı

Grev kararlarının ASM’lere asılmasının ardından İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde yapılan basın açıklamasında 14 meslek örgütü, “İyi çalışan sağlık sistemine ihtiyacımız var, Performans ve Ödeme Yönetmeliği’ne değil. Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: ‘Eziyet Yönetmeliğini’ geri çekin!” dedi. Eyleme katılanlar Sağlık Bakanı’nı istifaya davet etti.

Türk Tabipler Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu yürütme üyesi Dr. Emrah Kırımlı, VOA Türkçe’ye, ilk gün greve katılımın yüzde 85 ila 90 oranında olduğunu söyledi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile 2010 yılında sağlık ocakları yerine aile hekimliği sistemine geçildi. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin tamamına yakını aile hekimliğine aktarıldı.

Bu tarihten itibaren çıkarılan yasalar ve yönetmelikler meslek örgütlerinin itirazlarının hedefi oldu. Meslek örgütleri, ASM’lerin kamudan yeterli payı almadığını ve sorumluluğun hekimlerin omuzlarında olduğu bir sistemin uygulandığını dile getirdi.

Hekimler ve sağlık çalışanlarına göre bu son yönetmelik, “zaten tıkanan sağlık sisteminde tüm sorumluluk ve yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkmayı” amaçlıyor ve “performans sistemi getirerek geçim mücadelesi veren hekimleri daha da zorda” bırakıyor.

Bakanlık verilerine göre 2023 yılı itibariyle Türkiye genelinde 8 bin 163 Aile Sağlığı Merkezi bulunuyor ve bu merkezlerde 28 binin üzerinde aile hekimi görev yapıyor.

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, yönetmelik sonrası yaptığı açıklamada, “Sağlık çalışanlarımızın memnuniyetinin, sağlık hizmeti alan hastalarımızın memnuniyetinin ayrılmaz bir parçası olduğunu biliyoruz. Aile hekimlerimiz müsterih olsunlar. Zira bu çalışma ile eş zamanlı olarak hem sağlık çalışanlarımızın hem de sağlık hizmeti alan vatandaşlarımızın memnuniyetini amaçlıyoruz ve daha nitelikli hizmet sunmayı hedefliyoruz” dedi. Memişoğlu “Alanlarında tecrübeli ve sahaya hâkim ekibimizle çok sayıda hekimle ve paydaşla görüşerek yönetmeliğimizi hazırladık, kamuoyu ve sağlık çalışanlarımızla paylaştık” dedi.

Meslek örgütleri ise öneri ve taleplerinin dikkate alınmadığını savundu. “19 Ekim’de Ankara mitinginde 7500 kişiyle ‘bu yönetmeliği asla kabul etmeyeceğiz’ dedik” ifadesini kullanan meslek örgütleri, itirazlarına rağmen yönetmeliğin yayınlanmasına tepkili.

Yönetmeliğe dönük itirazlar neler?

Türk Tabipler Birliği ile birlikte 14 meslek örgütünün bugün yaptığı açıklamada, “Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapması” gerektiği vurgulandı. Yayınlanan, “Performans ve Ödeme Yönetmeliği”ne ise tepki yükseldi.

Düzenlemenin “sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu gösterdiğini” söyleyen hekimler, itirazlarını şöyle sıraladı:

- Koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemektedir.

- Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemektedir.

- Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalarla, hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamaktadır.

- Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevklerini sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmektedir.

- Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterleri içermektedir.

- Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermektedir.

- Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmaktadır.

Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun, artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açacaktır.

Sağlık Bakanı Memişoğlu ise, “Yeni düzenlemeyle birlikte her bir aile hekimimize kayıtlı vatandaş sayısını 4 binden 3 bin 500’e düşürdük. Bu sayede vatandaşlarımıza kaliteli hizmet sunmayı hedeflerken hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın memnuniyetini arttırmayı amaçlıyoruz” dedi.

Hekimler ve sağlık çalışanlarının talepleri neler?

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde açıklama yapan 14 meslek örgütü taleplerini ise şöyle sıraladı:

- Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.

- Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.

- Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir.

- Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.

- Gelire katkısı yüzde 20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir.