Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla tek liste yeni parti yönetimi seçimi ve ardından kabinede yaşanacak yenilenmeyle değişim rüzgarı esmeyeceği sadece isim değişiklikleri olması öngörülüyor.
Türkiye’de iktidardaki 22,5 yıl ardından AK Parti ve lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, parti kongresinde yakın çalışma ekibini ilan etmesiyle birlikte gelecek dönemde hangi politikalar izlenebileceği ve örneğin Kürt sorunundaki bakış açışını ortaya koyması bekleniyor.
AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi, Ankara Spor Salonu’nda “Adında AK, Işığında İstikbal”, “Adında AK, Işığında İstikrar”, “Adında AK, Işığında Kalkınma” ve “Adında AK, Işığında Adalet” sloganlarıyla gerçekleştirilecek. Kongrede, bin 607 delege katılımıyla yapılacak seçimde AK Parti’nin tüm kongre süreçlerinde olduğu üzere “tek liste” söz konusu olacak. AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’na (MKYK), Genel Başkanlık tek aday Erdoğan’ın bizzat belirlediği tek listeyle 75 üye seçilecek.
Ankara kulislerinde; Erdoğan’ın, geçmiş kongre örneklerinde olduğu gibi en az yüzde 65 oranında MKYK’yı yenileyeceği işaret ediliyor. Erdoğan’ın, parti üst yönetim organı olarak 18 üyeli Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) yarı yarıya yenilenme ve bu kapsamda TBMM’deki AK Parti Grubu’nun yönetim kadrosundan AK Parti Genel Merkezi’ne geçiş olabileceği vurgulanıyor.
AK Parti’nin kurucu kadrolarında, “Erdoğan eleştirisi veya önerisi az isimlerle çalışma tercih ediyor” yorumuyla kongre sonucunda Cumhurbaşkanlığı Kabinesi dahil olmak üzere “devrim veya değişim beklememek” gerektiği görüşü var. Geçmişte Erdoğan’ın yakın çalışma arkadaşı olan kurucu isimlerden biri, “Günlerdir 8. Olağan Büyük Kongre’yle sanki AK Parti iktidarımız müthiş değişim yaşayacak ve biz yeniden demokrasi anlayışımıza geri döneceğiz yorumu yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız maalesef öyle iddia edildiği gibi kongredeki yenilenmeyle birlikte değişim sürecini başlatmayacak görünüyor. Sadece isim değişiklikleri göreceğiz ancak ilk iktidar dönemimiz anlayışında değişim olacağı iddiasını gerçekçi bulmuyorum” ifadesini kullandı.
Erdoğan'ın kongrede hangi mesajları vereceği merak ediliyor.
Erdoğan’ın, “Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’nde verimliliği arttırmak” gerekçesiyle AK Parti Başkanvekili Efkan Ala’ya bakanlıklardaki çalışma alanlarıyla ilgili yeniden nasıl bölünmesi veya birleştirilmesi yapılabileceği üzerine çalışma yaptırdığı iddia edildi. Bolu Kartalkaya’daki otel yangınıyla birlikte denetim sorumluluğuyla gündemdeki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültür alanlarını ayrıştırma kararı alındığı aktarıldı. Anayasa uyarınca “sınırsız” sayıda Cumhurbaşkanı Yardımcısı atama yetkisine sahip olan Erdoğan’ın, Haziran 2018’den bugüne Fuat Oktay ve Cevdet Yılmaz isimleriyle tek yardımcıyla çalışma tercihini gelecek dönemde değiştireceği ve iki yardımcısı olacağı da öne sürüldü.
Türkiye’de bürokrasi işleyişi bakımından Bakan gibi Bakan Yardımcısı dahil olmak üzere üst düzey tüm yönetici makamlarına Erdoğan’ın imzasıyla atama yapılması nedeniyle “amir – memur” ilişkisi kurulamadığı görüşü söz konusu. Bu görüş nedeniyle, Haziran 2018’deki parlamenter sistem döneminde olduğu üzere “bürokrasi amir makamı” olarak bakanlıklarda yeniden “müsteşarlık” makamını Erdoğan’ın kararnameyle getirebileceği ileri sürüldü.
Anayasa uyarınca Erdoğan’ın tek imzalı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle bakanlık yapılarını sil baştan değiştirebilme yetkisi bulunuyor.
Prof. Dr. Özbudun “demokratik anayasa hazırlığı” iddiasıyla mı geçiş yapacak?
Bu noktada; Cumartesi akşamı Gelecek Partisi kurucusu anayasa uzmanı Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun, Meclis’te CHP listesinden seçildiği Antalya Milletvekili olarak yer aldığı Yeni Yol Grubu’ndan ve partisinden istifa etmesi dikkat çekti. Özbudun’un kongrede Erdoğan’ın rozeti bizzat takmasıyla AK Parti’ye geçeceği iddia edildi.
AK Parti’de Efkan Ala’nın hazırladığı hükümet ve bürokrasi verimliliği çalışması kapsamında Yazıcı Özbudun’a davet yapıldığı iddiası gündeme taşındı. Ancak Özbudun, saat 17.00’de X’te paylaştığı mesajında sadece “Gördüğüm lüzum üzerine Gelecek Partisi’nden istifa ediyorum” ifadesini kullandı.
İki ay öncesinde ise Özbudun, VOA Türkçe’ye AK Parti’ye geçiş iddiasıyla ilgili “Anayasa hukuku alanında duayen hocam ve aynı zamanda eşim Ergun Özbudun hocamızın kemiklerini sızlatacak hiçbir adım atmam. Ayrıca parlamenter sistem benim için kırmızı çizgi” demişti.
Ergun Özbudun
Bu istifa öncesinde Gelecek Partisi’nin yazılı açıklamasında ise, Özbudun’un adı anılmadı ancak öncesinde İstanbul Milletvekili Nedim Yamalı’nın geçiş yaptığı AK Parti’nin tutumu şöyle eleştirildi:
“AK Parti Kongresi için katılım daveti tarafımıza iletilmiştir. Ancak, bu davetin yapıldığı süreçte partimize dönük hiçbir siyasi ahlak ve nezaket ilkesine uymayan bazı girişimlerin yapıldığına da şahit olduk. Partimizin kuruluşuna ağır baskılarla ve trol saldırılarıyla engel olamayanlar, partimizin teşkilatlanmasını yerelde uyguladıkları insafsız baskılarla durduramayanlar, partimizin önemli kurucularını sokak çetelerinin barbarca saldırıları ve mahkeme davaları ile yıldıramayanlar, partimizin TBMM’nde önce temsilinin sonra da güçlü bir grup halinde ittifak kurmasının önüne geçemeyenler bu kez Türk toplumunun hafızasına kazanmış ‘Güneş Motel’ vari taktiklerle bazı milletvekillerimizi AK Parti Kongresi’nin şov malzemesi olarak kullanmak üzere transfer çabalarına girişmişlerdir. Daha önce ağır ithamlarla partiden ihraç ettikleri, milletvekili yapmadıkları, Pelikan trol çetelerini üstlerine saldıkları, üniversitelerini kapatıp sonrasında da işsizliğe mahkûm ettikleri milletvekilleri bir anda değer kazanmışlardır. İktidar sahipleri her bir milletvekilini farklı yöntemlerle ikna ederek yolsuzluğa bulanmış iktidarlarına destek kılmaya çalışmışlardır. Milletvekillerimiz son iki yıldır yapılan bütün algı operasyonlarına rağmen ilkeli duruşlarını sürdürmüşlerdir. Ancak, maalesef nadiren de olsa bu yöntemlerin etkisi altında kalındığına da şahit olduk. Bu şartlar altında ve bu kirli oyunlar karşısında AK Parti Kongresi’ne katılmama kararı almış bulunuyoruz.”
Özbudun’un istifasıyla Yeni Yol Grubu ise 24 vekile düşüyor.
“Ensarioğlu ailesinde barış sağlandı” eski İYİ Parti’li Salim Ensarioğlu da geçiyor
Muhalefet cephesindeki İYİ Parti’den 14 Mayıs 2023’teki Genel Seçimler’de seçildikten sonra aynı yıl 15 Aralık’ta partisinden istifa eden İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu da yarınki kongrede AK Parti’ye geçiş yapacak. Bağımsız vekil Ensarioğlu yanı sıra yine İYİ Parti’den sadece bir ay önce yani 20 Ocak’ta istifa eden Konya Milletvekili Ünal Karaman’ın da geçişi planlandı.
Erdoğan’ın yarınki kongre açılış konuşması ardından Özbudun, Ensarioğlu ve Karaman’a AK Parti rozeti takması öngörüldü. Böylece iktidar partisi sandalye sayısı 269’dan 272’ye yükselecek.
Bu isimlerden Ensarioğlu, Kürt kimliğiyle tanınmakla birlikte Diyarbakır’daki ailesi ise yıllardır farklı partiler çatısı altında siyaset ile yakın ilişki içerisinde. Ensarioğlu’nun yeğeni Galip Ensarioğlu, üçüncü kez bu dönem AK Parti Diyarbakır Milletvekili olarak Meclis’te. Muhalefetten seçildikten sadece yedi ay sonra bağımsız kalmayı tercih etmesi dikkat çeken Salim Ensarioğlu’nun ise, hemen AK Parti’ye geçeceği iddia edilmişti. Ancak o dönemde AK Parti’li yeğeni Galip Ensarioğlu’nun, amcası Salim Ensarioğlu’nun yıllardır İYİ Parti’de iktidara muhalefet etmesi ve aile içi anlaşmazlık nedeniyle adeta “veto” uyguladığı öne sürüldü. Dolayısıyla amca-yeğen arasındaki gerilim nedeniyle Salim Ensarioğlu’nun, bağımsız vekil kalırken, AK Parti’den davet hamlesi beklediği vurgulanıyordu.
DEM Parti’ye davet yapılmadı, Erdoğan’ın Kürt sorunundaki tutumu merak konusu
AK Parti kongresinde 26 Şubat doğumlu Erdoğan’a erken doğum günü kutlaması yapılması ve sinevizyon eşliğinde kendisine özel yazılmış bir şarkı seslendirilmesi de bekleniyor.
Hafta başında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, Ankara siyaseti geleneği itibariyle 9 siyasi partiye davet yapıldığını açıklamıştı. Buna göre; Cumhur İttifakı ortakları MHP, BBP, DSP ile HÜDAPAR ve muhalefet cephesindeki CHP, İYİ Parti Vatan Partisi, Yeniden Refah ile Saadet Partisi’ne davet yapılmıştı.
Kürt siyasi hareketi temsilcisi Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ne (DEM Parti) davet yapılmamasına ilişkin soru üzerine Kandemir, “İçinden geçtiğimiz süreç bir normalleşme süreci değil. Türkiye yeni bir döneme giriyor. İnanıyoruz ki DEM Parti bu fırsatı değerlendirir” demişti.
AK Parti’nin davet tercihi bakımından; Meclis’teki üçüncü büyük siyasi parti grubu olmasına ve TBMM çatısında görüşmesine rağmen DEM Parti’ye halen “mesafe” koyması dikkat çekti. Dolayısıyla Erdoğan’ın yarınki konuşmasında, Cumhur İttifakı ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’den bugüne adeta öncü rol üstlendiği Kürt sorunu çözümündeki yeni arayış sürecine ilişkin hangi mesajları vereceği merak konusu oldu.
Erdoğan’ın, konuşmasında Bahçeli’nin sağlık sorunu yaşaması nedeniyle “geçmiş olsun dileği” ile birlikte MHP Lideri’nden övgüyle söz edeceği ancak Kürt sorununda ise “Terörsüz Türkiye” yaklaşımını koruyacağı aktarıldı.
Deva Partisi de kongre'ye katılmayacak
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Adana Milletvekili Sadullah Kısacık da X hesabı üzerinden bir açıklamada bulunarak AK Parti Kongresi'ne katılmayacaklarını duyurdu.
Kısacık açıklamasında, "AK Parti’nin 23 Şubat Pazar günü yapılacak olan 8. Olağan Büyük Kongresi’yle ilgili 17 Şubat Pazartesi günü ilgili genel başkan yardımcısı tarafından bir basın toplantısı yapılmış, kongreye davet edilen partilerin isimleri kamuoyuna duyurulmuştur. Hafta boyu yapılan medya temaslarında da DEVA Partisi’nin davetli olmadığı vurgulanmıştır. Hal böyle iken, 21 Şubat Cuma günü geç saatlerde, bir genel başkan yardımcısının özel kalemi üzerinden, Pazar sabahı yapılacak Kongre’ye katılımla ilgili davet Partimize iletilmiştir. Davete teşekkürümüzle beraber, siyasi teamüllerin gerektirdiği usul, süre ve muhataplık ilkelerine uymayan bir şekilde yapılan bu davete Partimizin icabet edemeyeceği bugün kendilerine bildirilmiştir" ifadelerine yer verdi.
AK Parti’nin tarihinde 7 Haziran 2015 yenilgisi ve Davutoğlu yok mu sayılıyor?
Bu arada AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresi’ne ilişkin “değişim”, “yeniden güçlenme dönemine geçiş” gibi iddialarla birlikte iktidar medyasına yakın medya kuruluşlarınca yapılan haberlerde, 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri’nde AK Parti’nin tek başına iktidarı kaybetmiş olduğu bilgisine yer verilmedi.
AK Parti’nin 14 Ağustos 2001’de kurulması ardından girdiği ilk genel seçimde 3 Kasım 2002’de iktidar olduğu ve halen ülkeyi yönettiği vurgulandı.
AK Parti’nin ilk hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti’nin 58’nci hükümeti’nin başbakanlığını Erdoğan’ın siyasi yasağı nedeniyle Abdullah Gül yürütmüştü. Ardından Erdoğan’ın 8 Mart 2003 tarihinde Siirt’teki yenileme seçimleriyle milletvekili oldu ve ardından başbakanlığı üstlendi. Ancak 10 Ağustos 2014’te 12’nci Cumhurbaşkanı olarak seçildiğinde Türkiye’nin parlamenter sistemle yönetilmesi nedeniyle Erdoğan, “bağımsız” olmak zorundaydı ve AK Parti’den istifa etti. Böylece AK Parti tarihi açısından 2. Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu dönemi başladı ancak iktidara yakın medya kuruluşları haberlerinde bu durumdan söz edilmediği görüldü.
Türkiye’nin 2017 yılındaki anayasa değişikliğiyle başkanlık sistemine geçiş yapması ardından AK Parti’ye ve liderliğine geri dönüş yapması sonrasında Erdoğan, 24 Haziran 2018’te ikinci kez, 28 Mayıs 2023’te ise üçüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi.