Akar: NATO Türkiye’yle Daha Güçlü ve Anlamlı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye’nin NATO müttefikliği içerisindeki konumuna ilişkin tartışmalara karşılık “Türk Silahlı Kuvvetleri NATO içindeki ikinci büyük ordu olarak bütün ülkeler tarafından bilinmekte ve saygıyla anılmaktadır. NATO, Türkiye ile daha güçlü ve daha anlamlıdır. Türkiye'nin sorgulanması anlamsızdır. Böyle bir sorgulamayı uygun görmüyoruz” dedi.

Akar, Anadolu Ajansı’na (AA) yaptığı açıklamada, Türkiye’nin NATO ittifakı çerçevesinde Gayri Safi Milli Hasılası’nın yüzde 1,89’unu savunma harcamasına ayırdığını ve bunu yüzde 2’ye çıkarmaya çalıştıklarını anlattı.

NATO’nun Türkiye’yle daha güçlü bir ittifak olduğunu dolayısıyla Türkiye’nin rolünü sorgulamayı anlamsız bulduğunu söyleyen Akar, Türkiye’nin aynı zamanda NATO’nun doğu ve güney sınırlarını oluşturmakta olan kendi sınırlarını teröre karşı koruma talebine destek beklediklerini yineledi. Akar, “Bizim herhangi bir şekilde NATO ortamında ve platformlarında, ülkemizin hak ve menfaatine ilişkin birtakım iddialar ortaya koyduğumuzda bu herhangi bir şekilde NATO’ya karşı bir tavır olarak algılanmamalıdır. Bu konuda herkesin daha mantıklı, objektif olarak olaylara bakmasının önemli olduğunu değerlendiriyoruz” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin son olarak neden Baltık ülkeleriyle ilgili NATO planına kısa süreli rezerv koyduğunu da anlatan Akar, daha önce YPG’nin PKK’nın bir parçası olduğu kabul edilmiş iken Türkiye’nin savunma amaçlı güvenlik planı gündeme geldiğinde “terörist olmadığı” görüşünün ortaya çıktığını dile getirdi. Buna karşı YPG’nin terörist olarak tanımlandığı plana sahip çıktıklarını kaydeden Akar, NATO’nun Polonya Baltık Planı’yla eş zamanlı olarak Türkiye’nin savunmasına ilişkin planı yayınlamasını talep ettiklerini ve bunu beklediklerini söyledi.

Türkiye’nin Baltık Planı’ndaki rezervini kaldırmasıyla herhangi bir taviz olup olmadığı yönündeki soru üzerine Akar, özetle şunları ifade etti:

“Bizim isteklerimiz, milli hak ve menfaatlerimizle ilgili ortaya koyduğumuz şeyler son derece objektif, makul, mantıklı, 'aklın yolu birdir' dedikleri şekilde olduğu için burada bir aşırılık yok. Dolayısıyla bu aşırılık olmayan, gayet makul ve mantıklı olan isteklerimizden de geri dönmek diye bir şey söz konusu değil. Çünkü bizde hiçbir şımarıklık, hiçbir aşırı istek söz konusu değil. Uluslararası hukukun kabul ettiği neler varsa o çerçevede taleplerimizi ortaya koyuyoruz. Sayın Stoltenberg'e bu çalışmalarda bize katkılarından, desteklerinden, koordinasyon ve iş birliğindeki faaliyetleri hızlandırmasından dolayı teşekkür ediyorum. YPG teröristtir, PKK'nın Suriye koludur, PKK'dan hiçbir farkı yoktur. Bundan herhangi bir şekilde vazgeçmemiz, tevil etmemiz, değiştirmemiz asla söz konusu değildir. YPG teröristtir, bütün dünya bunu böyle bilecek.”

Akar, ayrıca 17 Ekim’de ABD’yle, 21 Ekim’de Rusya’yla yapılan mutabakatların ardından Suriye’de oluşturulmakta olan güvenli bölge konusunda çalışmalara devam ettiklerini belirterek, Rusya’nın verdiği bilgiye göre 34 bin terör örgütü mensubunun bölgeden çıktığını söyledi.

Doğu Akdeniz’de Libya’yla yapılan anlaşmayla süreç nasıl gelişecek?

Milli Savunma Bakanı Akar, meşru hükümet konumundaki Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Feyyaz el Sarac ile görüşmeler sonrası 27 Kasım'da bir mutabakat imzalandığını ve bunun da Türkiye ile Libya parlamentolarında onaylanarak Birleşmiş Milletler’e (BM) gönderildiğini söyledi.

Akar, Yunanistan dahil tüm komşularla iyi komşuluk ilişkileri yürütmek istediklerini işaret ederek, “Barış, istikrar gelsin diyoruz, herkes rahat, huzur, güven içinde yaşasın. Bu bir zafiyet değil. Diğer taraftan da hakkımızı, hukukumuzu çiğnetmeyiz, oldu bittiye müsaade etmeyiz, diyoruz. Dolayısıyla hakkımız, hukukumuz çerçevesinde yaptığımız mutabakat muhtırasının, hiçbir şekilde diğer ülkelere, komşumuza karşı olmadığını, onlara karşı bir taciz, tecavüz anlamı taşımadığını, bunun iki egemen ülke, Libya ve Türkiye arasında bir mutabakat olduğunu ve iki ülkenin hak ve menfaatlerinin kollanması ve sağlanması için yapılmış bir faaliyet olduğunu dikkatlerinize sunmak istiyorum. Cumhurbaşkanımız konuşmalarından birinde ifade etti, 'Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti hariç diğer ülkelerle de benzer şekilde görüşmeler yapabileceğimizi' açık şekilde ortaya koydular. Bu konuda açık olduğumuzu ifade etmek isterim. Diğer komşularımızla da konuşmaya, görüşmeye hazırız” dedi.

Akar, Yunanistan’ın, Libya’nın Atina Büyükelçisi’ni sınır dışı etme kararı aldığını anımsatarak, “Meşru Libya hükümetinin Atina Büyükelçisi sınır dışı edildi. Mesele de ondan mutabakat muhtırasının bir kopyasının istenmesi. Bunun bir acizlik, zafiyet olduğunu değerlendiriyoruz. Sonucu etkilemeyeceğini de altını çizerek bildirmek istiyorum. Ülkeden sınır dışı etmesine gerek yok, bu TBMM'de onaylanan, açık olan, herkesin ulaşabileceği bir şey, saklı gizli değil. Fevri hareketlerle bu tür şeylerin yapılması ortamı germekte, bunlara gerek yok. Bu konuda sükunet, sabır, akıl ve mantıkla olaylara yaklaşmayı, uluslararası hukuka uygunluğu tavsiye ediyoruz. Bu mutabakatın tamamen uluslararası hukuka uygun olduğunu altını çizerek belirtmek istiyorum” açıklaması yaptı.