'Aladağ’da Çocuklarını Kaybedenlere Davadan Vazgeçmeleri İçin Para Teklif Edildi'

29 Kasım 2016’da Adana’nın Aladağ İlçesi’nde Süleymancı cemaatine ait kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 10’u öğrenci 12 kişi öldü. Facianın ardından başlatılan soruşturmada Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur, dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ile öğrenci yurdu müdürü Cuma Ali Genç ve yurt çalışanı Mahmut Deniz tutuklandı.

Tutuklu yedi kişi hakkında iki yıldan on beş yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın ilk duruşması bugün Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Tutukluların tahliye talebini reddeden mahkeme davayı, 17 Temmuz’a erteledi.

Duruşmaya ilgi büyüktü. Aralarında Adana, Trabzon ve İzmir Barosu Başkanlarının yer aldığı çok sayıda avukat sabah erken saatlerde duruşmaya katılmak için Kozan’a geldi.

Aileler: “Davanın peşini bırakmayacağız”

Yangında çocuklarını kaybeden 9 aile de duruşmaya katıldı. Kozan Ticaret Odası Konferans Salonu’nda görülen dava öncesinde üzerinde “Adalet mücadelemiz başka canlar yanmasın diyedir. Aladağ’ı unutma unutturma” yazılı pankartla çocuklarının isimlerinin yazılı olduğu dövizler açan aileler, bu davanın peşini bırakmayacakları mesajını verdiler.

Çocukları Sema Nur Aydoğdu ve Tuğba Aydoğdu’yu yitiren Teslime Aydoğdu, “Ahirette hesabını Allah soracak, bu dünyada da ben soracağım. Benim en kıymetli varlığımı, canımı, ciğerimi çektiler aldılar. Yaktılar yavrumu benim. Bu işin peşini bırakmayacağım” dedi.

Kozan Ticaret Odası Konferans Salonu’nda yapılan duruşmada savunmasını yapan yurt müdürü Cuma Ali Genç, yangın çıkış kapısının kapalı olduğu iddialarını reddetti.

Yangında kendi çocuğunu da kaybeden Genç, “Yangın iç tesisattan değil ana panodan çıkmıştır. Yangın merdiveni kapıları açıktı ve kolları üzerindeydi. Çocuklar oynarken düşürmüş olmalılar” dedi.

Daha önce yangın tatbikatı yapılmamış olduğunu kabul eden Genç, itfaiyeyi suçladı.

Aileler: “Davadan çekilmemiz için para teklif ettiler”

Duruşmanın öğleden sonraki kısmında yangından yaralı kurtulan çocuklar ifade verdiler. Çocuklar, hiç yangın tatbikatı yapılmadığını, yalnız yangın sırasında değil iki yıldır kapının kilitli olduğunu söylediler.

Yangında Zeliha Avcı’yı kaybeden Mustafa Avcı kendilerine davadan vazgeçmeleri için para teklif edildiğini ifade etti. Avcı, “Muhtar bana 20-30 bin lira arasında teklif etti. ‘Parayı al davadan çekil’ dedi” şeklinde konuşurken diğer aileler de daha önce bazı Süleymancı cemaat üyelerinin kendilerine de davadan çekilmek için para teklif ettiğini dile getirdiler.

“Davadan vazgeçilmesi için hayatını kaybeden ve yaralanan çocukların hesaplarına toplam 500 bin lira para yatırıldı”

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Avukat Ömer Çelik, sanık ailelerinin iddialarını teyit etti.

Çelik, “Çocuklarını kaybeden ailelerin hesaplarına 30 bin, yaralı çocukların ailelerin hesaplarına 10 bin lira para yatırılmış. Toplam 500 bin liralık bir meblağdan söz ediyoruz. Buna ilişkin belgeleri mahkemeye sunacağız. Aileler üzerinde maddi manevi baskı oluşturuyorlar. Ailelerin vazgeçmeleri için uğraşılıyor. Ayrıca daha önce hazırlanmış bilirkişi raporuna da itiraz ettik. Mahkemenin yeni bir bilirkişi raporu düzenlenmesi kararı almasını bekliyoruz” dedi.

Melda Onur: “Sanıklar ve avukatları olanları sıradan bir yangın gibi göstermek istiyor”

Ailelerle en başından ilgilenen Sosyal Haklar Derneği’nin başkanı Melda Onur da Kozan da duruşmayı izleyenler arasındaydı.

Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Onur, “Tutuklu sanıklar ve avukatları tahliye bekliyorlardı. Çünkü onlara göre sorumlu itfaiyeydi. Belki de basının, avukatıyla sivil toplum kuruluşlarıyla, gösterdiği ilgi nedeniyle beklentiler karşılık bulmadı. Onlar bunu sıradan bir yangın davası olarak göstermek istiyorlar. Ama burada o yaştaki çocukların yurtlara alınması başta olmak üzere sorgulanması gereken çok fazla konu var. Aileler Milli Eğitim Bakanlığı’nı da suçladılar” dedi.