Almanya’nın tarihinde ilk kez gerçekleşen, SPD, FDP ile Yeşiller’den oluşan "üçlü koalisyon" yoğun bir gündemle işe başladı.
Başbakan Olaf Scholz ve aralarında Tarım ve Gıda Bakanlığı’nı üstlenen Cem Özdemir’in de olduğu yeni kabine üyeleri dün ve bugün Federal Meclis’te ilk kez hükümet sıralarında yer alırken, Noel tatili öncesinde son kez bir araya gelen meclisin gündeminde Corona’ya karşı mücadele vardı.
Sağlık Bakanı Karl Lauterbach, şu anda alınan önlemlerin daha da sertleştirilmeden Noel Bayramı’nın geçirilebileceği konusunda umutlu olduğunu belirtti. Mecliste konuyla ilgili yapılan oylamada hastanelerde, yaşlılar yurdunda, bakım evlerinde ve engellilerin kaldığı yerlerde çalışan sağlık personeline 15 Mart 2022 tarihinden itibaren aşı zorunluluğunun hayata geçirilmesi karara bağlandı.
Your browser doesn’t support HTML5
Scholz ilk sınavı pandemiyle mücadelede verecek
Covid-19 salgınının neden olduğu krizden çıkışı yönetmekse yeni başbakanın karşılaşacağı ilk zorluklardan biri olarak öne çıkıyor. Scholz, Omicron varyantının hızla yayıldığı bugünlerde, Almanya’daki 18 milyondan fazla aşısıza sosyal yaşamda kısıtlamalar getirilmesini ve muhtemelen Şubat ayından itibaren tüm halk için aşı zorunluluğunun hayata geçirilmesini hedefliyor.
Macron'la görüştü
Başbakan Scholz, öğle saatlerinde ilk yurtdışı gezisini gerçekleştirerek, Paris’te Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u ziyaret etti. Almanya’da göreve seçilen başbakanlar, iki ülke arasındaki sıkı bağı vurgulamak için geleneksel olarak ilk ziyaretlerini Fransa’ya gerçekleştiriyor. Scholz, daha önce Berlin’de yaptığı bir açıklamada, Avrupa’nın egemenliğine önem vereceklerini belirterek, Fransa ile dostluk ve ortaklığın, izleyecekleri dış politikanın ana hatlarını oluşturacağı mesajını vermişti. Buna rağmen Berlin‘de yapılan yorumlarda, Alman hükümetinin iklim politikalarına yönelik hedeflerinin Fransa’yla sürtüşmeye yol açabileceği tahmininde bulunuluyor. Fransa, enerji ihtiyacının yüzde 70’ini nükleer reaktörlerden karşılıyor, Almanya ise tüm nükleer santrallarını kapatma kararı almış durumda. Ayrıca Scholz hükümeti, kömür yakıtlı enerji kullanımını 2030’a kadar sonlandırmayı amaçlıyor.
Biden'la ilk görüşme Demokrasi Zirvesi'nde
Scholz, Paris’deki görüşmelerin ardından, ABD Başkanı Joe Biden öncülüğünde düzenlenecek "Demokrasi Zirvesi"ne video konferans
yöntemiyle katılacak ve bu kapsamda, ilk kez başbakan sıfatıyla Biden ile konuşmuş olacak.
Dün Dışişişleri Bakanı Annalena Baerbock, ilk diplomatik ziyaretini gerçekleştirdiği Paris’te Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ile bir araya geldi. Baerbock, Jean-Yves Le Drian ile Ukrayna krizi ve Çin'de düzenlenecek Kış Olimpiyat Oyunları'nın boykot edilmesi olasılığı konularında görüş birliği içinde olduklarını dile getirdi. "Bizim için Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği müzakere edilemez" diyen Baerbock, "Rusya, Ukrayna devletinin egemenliğini bir kez daha ihlal ederse bunun siyasi ve ekonomik bedelini ağır bir biçimde öder" şeklinde konuştu. Baerbock, Olimpiyat Oyunları'nın boykot edilmesi konusunda Avrupa'nın ortak bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade ederken, Fransız Bakan da bu görüşe katıldığını dile getirdi.
Üç Türkiye kökenli milletvekili müsteşar oldu
Öte yandan, Cem Özdemir Federal Tarım Bakanı olarak kabinede yer alırken, üç Türkiye kökenli milletvekili de sürpriz bir şekilde devlet müsteşarı olarak görevlendirildi.
2013’ten bu yana SPD milletvekili olarak görev alan Cansel Kızıltepe İmar ve Konut Bakanlığı’nda müsteşar olarak görev alacak. SPD Duisburg milletvekili Mahmut Özdemir de Federal İçişleri Bakanlığı’nda müsteşar olarak görevlendirildi. Yeşiller milletvekili Ekin Deligöz de geçen hafta Federal Aile Bakanlığı’nda müsteşar olarak görevlendirilmişti.
Hükümetin göç planı olumlu karşılandı
Bu arada yeni hükümetin göç ve göçmenler konusunda planladıkları ve verilen vaatler, başta Türkiye kökenliler olmak üzere göçmen çatı örgütleri tarafından olumlu karşılandı.
178 sayfalık koalisyon sözleşmesinde "Göç ve uyum politikasında, modern bir göç ülkesinde olması gerektiği gibi bir yeni başlangıç yapmak istiyoruz" denilirken, göçmenlerin beş yıl ikametten sonra vatandaşlık başvurusunda bulunmalarına izin verilmesi ve çifte vatandaşlığa imkan sağlanması hedefleniyor. Ayrıca Almanya'ya özellikle genç sığınmacılara daha hızlı bir biçimde oturma hakkı tanınması ve çalışma yasaklarının kaldırılması da öngülüyor. Plana göre, göçmenlere yönelik destek projeleri sürdürülecek ve ırkçı terör örgütü NSU kurbanları için dokümantasyon merkezi oluşturulacak.
"Koalisyonun göçmen çatı örgütlerinin isteklerini yaşama geçirmesi bizi mutlu ediyor"
Uzun yıllar Almanya’daki Türkiye kökenlilerin en büyük çatı örgütü olan Almanya Türk Toplumu’nun başkanlığını yapan Kenan Kolat, yeni hükümetin önündeki başlıca konulardan birini göç ve göçmen politikası olarak tanımlamasını "önemli bir gelişme" olarak niteliyor ve hedeflenenlerin, göçmen temsilcilerinin yıllardır dile getirdikleri istekler olduğunu ifade ediyor.
Kolat, "Bu koalisyonun en temel özelliklerinden biri, Almanya'da uzun yıllardır göçmen çatı örgütleri tarafından dillendirilen isteklerin hemen hemen tamamanın yaşama geçirilmesi. Bu bizi çok mutlu etti. Yeni hükümet göçmenlerin Almanya’nın bir parçası olduğunu açık bir şekilde ilan etti. Ayrıca önemli bir saptaması oldu yeni koalisyonun: Alman toplumu yaşlanıyor, ama aynı zamanda genç göçmen nüfusun katkısıyla çeşitleniyor. Bizim açımızdan çok önemli bir nokta, şimdiye dek Almanya’da doğan çocuklara verilen çifte vatandaşlık hakkı, birinci ve ikinci kuşağa da verilerek, kuşaklar arasındaki farklılılar ortadan kaldırılıyor. Ayrıca 5 yıl yerine 3 yıl sonra süresiz oturma izni verilmesi de çok olumlu bir gelişme. Genel olarak Scholz hükümetinin göçmen olgusuna temelde yeni bir bakış getirdiği görüşündeyim" diyor.