Almanya’da seçim zaferi Hristiyan Demokratlar ve AfD‘nin

23 Şubat 2025 - Almanya'nın muhafazakâr Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri ve Başbakan adayı Friedrich Merz (sağda) ile aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin eş lideri Alice Weidel, kamu yayıncısı ARD'nin düzenlediği programa katıldı.

Almanya’da Federal Meclis seçimleri sonuçlandı. Resmi olmayan sonuçlara göre Birlik Partileri CDU/CSU, yüzde 28,6 oy oranıyla seçimden zaferle çıktı. 2021’den bu yana muhalefette olan CDU/CSU, bir önceki seçimlere kıyasla yüzde 4,9 daha fazla oy alarak birinci parti olmayı başardı.

Göçmen ve İslam karşıtı AfD, yüzde 20,4 oy alarak büyük bir çıkış yaptı ve "ikinci güçlü parti" konumuna yükseldi. Başbakan Olaf Scholz ve partisi sosyal demokrat SPD ise 2021 seçimlerine göre büyük bir kayıp yaşadı ve sadece yüzde 16,3 oy alarak üçüncü sırada yer aldı. Bu sonuç, SPD için ciddi bir gerileme anlamına geliyor. Parti, önceki seçimde yüzde 25,7 oy almıştı.

Yeşiller Partisi yüzde 12,3 oy alırken, Sol Parti ise yüzde 8,5 oy oranıyla meclise girmeye hak kazandı. Sol-milliyetçi Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) ise yüzde 5 oy alarak yüzde 5’lik barajı kıl payı geçti.

FDP, 2021 seçimlerine göre ciddi bir düşüş yaşayarak yalnızca yüzde 4,7 oy oranına geriledi. Kasım 2024’te hükümetten çekilerek erken seçim yolunu açan FDP’nin lideri Lindner, siyaseti bırakacağını açıkladı.

SPD’li Olaf Scholz, seçimleri kaybetmenin "acı verici" olduğunu ifade etti, başbakan adayı olmasının bir hata olmadığını belirtti. Seçim sonuçlarının ardından olası bir koalisyon hükümetinde başka bir görev üstlenmeyi düşünmediğini ve bu konuda "tam olarak net" olduğunu vurgulayan Scholz, partisi SPD'nin yaşadığı oy kaybının ardından bu kararı aldığını belirtti.

İlgili Haberler Almanya’da seçimin galibi Birlik Partileri

Seçimin galibi CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, partisinin seçimleri "çok açık bir şekilde" kazandığını vurguladı. Merz, "Bu hükümetin nasıl kurulacağı konusunda şu an için kesin bir resim yok" diyerek, mevcut durumda belirsizliğe dikkat çekti. Merz, AfD ile bir koalisyonun ise kesinlikle söz konusu olmayacağını söyledi.

AfD Genel Başkanı Alice Weidel, partisinin büyük bir başarı elde ettiğini belirterek, "Biz artık bir halk partisi olduk" dedi. CDU/CSU'nun kendileriyle koalisyonu reddetmesini şimdilik "kabul etmek zorunda" olduklarını söyleyen Weidel, parti olarak büyük tavizler vermelerine gerek olmadığını çünkü CDU'nun seçim programının büyük ölçüde AfD'ninkini benimsediğini iddia etti. Weidel, SPD veya Yeşiller ile kurulacak bir hükümetin dört yıl dayanamayacağı konusunda oldukça emin olduğunu belirtti.

Koalisyonun kurulması uzun sürecek

Bu sonuçlar sonrasında, 2021’den bu yana Başbakan olan Olaf Scholz’un koltuğunu CDU/CSU'nun başbakan adayı Friedrich Merz’e devretmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Büyük bir sürpriz yaşanmadığı takdirde, Almanya'nın siyasi geleceğini şekillendirecek gerçekçi senaryo, Birlik Partileri ile Sosyal Demokrat Parti'nin oluşturacağı bir koalisyon hükümeti olarak görülüyor. Friedrich Merz başbakanlığında kurulacak koalisyon, mevcut siyasi ortamda en olası çözüm yolu olarak öne çıkıyor. Her iki partinin de ekonomiden göçmen politikasına kadar geniş bir yelpazede uzlaşabilecekleri belirtiliyor. Ancak, koalisyon görüşmelerinin uzun ve zorlu olacağı öngörülüyor.

Sosyal demokrat Scholz’un halefi, Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'yı gelecek dört yıl yönetecek ve gündeminin baş maddeleri arasında da sığınmacı sorunu yer alacak. Seçim kampanyasının ortasında Afganistan, Suriye ve Suudi Arabistan’dan gelen sığınmacıların düzenlediği terör saldırıları toplumda var olan korkuları daha da güçlendirirken tüm partileri bu konuya yoğunlaştırdı.

İlgili Haberler Almanya'da seçimler öncesinde aşırı sağcı AfD'ye karşı büyük protesto

AfD, Almanya’nın politik geleceğini şekillendirmede önemli hale geldi

2013 yılında kurulan AfD’nin yükselmesinin en büyük sebeplerinden biri, Almanya'daki göçmen ve sığınmacı politikalarına karşı duyulan tepki oldu.

2015'teki göçmen krizi sonrasında, Almanya'ya gelen büyük sayıdaki sığınmacı ve mülteci, toplumda bölünmelere yol açtı. AfD, bu durumu kendi lehine çevirdi ve aşırı sağcı söylemlerle, göçmen kabulüne karşı çıkan geniş bir seçmen kitlesine hitap etti.

Seçimde oylarını iki kat arttıran AfD’nin yükselişi, Almanya’daki siyasi dengeleri değiştirebilecek bir gelişme. Parti koalisyonda yer almayacak olsa da Almanya'nın politik geleceğini şekillendirmede önemli bir oyuncu haline gelmiş durumda.

İlgili Haberler Almanya’da başbakan adayı Merz’in aşırı sağcı AfD’ye yaklaşması sert tepkilere neden oluyor

Merz, ABD ile serbest ticaret anlaşmalarından yana

Seçim sonuçlarının yalnızca Almanya'da değil, Avrupa genelinde de büyük yankı uyandıracağı öngörülüyor.

Olası bir koalisyon hükümetinin nasıl ve hangi partilerin katılımıyla şekilleneceği, Almanya'nın Avrupa Birliği içindeki rolünü ve uluslararası ilişkilerini de etkileyecek. Ülkeyi üç yıldır derinden etkileyen ekonomik kriz, Çin ve ABD ile ticaret gerilimleri ve Rusya-Ukrayna savaşında Almanya’nın alacağı tavır, yeni hükümet ve başbakandan acil çözümler bekliyor.

Seçim kampanyasının son döneminde en çok öne çıkan bir diğer konu zayıflayan ekonomi oldu. Seçim yarışı Almanya'nın ekonomik geleceği üzerine dönen tartışmalarla şekillendi. Olası Başbakan Merz, ülkenin ekonomik geleceğini şekillendirmeyi hedefleyen kapsamlı bir dönüşüm planını kamuoyuna sundu.

Merz'in ekonomik reformları, Almanya'nın küresel rekabetteki gücünü arttırmayı ve dijitalleşme sürecini hızlandırmayı amaçlıyor. Ayrıca, ABD ile yaşanabilecek olası ticaret gerginliklerinde Almanya'nın çıkarlarını savunacak bir yaklaşımı benimseyeceğini vurgulayan Merz, ilişkilerde serbest ticaret anlaşmalarının güçlendirilmesini savunuyor.