Son yıllarda yaşanan COVID-19 salgını, tedarik zinciri kesintileri ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi krizlerin ekonomiyi frenlediği Almanya, resesyondan çıkmakta zorlanıyor.
Almanya, son olarak yüzde 6,1 şeklinde açıklanan enflasyon ve artan faiz oranlarının tüketici harcamalarını baskılamasının etkisiyle, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,3 daralarak, ikinci çeyreğinde de yüzde 0’da kalarak, teknik olarak resesyona girmiş oldu.
Alman hükümeti geride kalan günlerde ekonomiyi canlandırmak amacıyla 7 milyar euroluk bir kurumlar vergisi indirimi paketi üzerinde anlaşmaya vardı. Ancak bu karar da Avrupa'nın en büyük ekonomisine ilişkin endişeleri kısa vadeli olarak giderme konusunda pek tatmin edici olmadı. Uluslararası Para Fonu (IMF) başta olmak üzere ekonomi çevreleri, Almanya’nın bu yıl küçülmesi beklenen tek büyük Batılı sanayi ülkesi olduğunu belirtiyorlar.
Alman ekonomisindeki durgunluğun yanısıra tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi ve enflasyonu yüzde iki seviyesine düşürmek için uygulanan agresif faiz artışları, ülkede köklü şirketleri de her geçen gün olumsuz etkiliyor, hatta bazılarını iflasa sürüklüyor.
Frankfurt
Federal İstatistik Ofisi'nin verilere göre geçen Temmuz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre neredeyse dörtte bir oranında (yüzde 23,8) daha fazla şirket, düzenli iflas başvurusu yaptı. Böylece geçtiğimiz aylardaki artış eğilimi devam etti; Haziran ayında yüzde 13,9'luk bir artış yaşanmıştı. Son aylarda, özellikle moda ve ayakkabı sektöründe önde gelen firmaların iflasları arttı. Örneğin ayakkabı perakendecisi Görtz iflas ederken, Almanya genelinde 80 şubesini kapatmak zorunda kaldı. Almanya çapında onlarca şubesi olan Reno ayakkabı mağazaları zinciri de iflas başvurusunda bulunmak zorunda kaldı; uzun bir geçmişi olan moda zinciri Hallhuber de iflas işlemlerini başlattı.
Devlet yardımlarının kesilmesi şirketleri olumsuz etkiledi
2022'in verilerine göre geçen yıl, 14 bin 578 şirket iflas başvurusunda bulundu. Salgın ve Rusya-Ukrayna savaşının körüklediği enerji krizine rağmen, 2020, 2021 ve 2022'de oldukça düşük sayıda şirket iflası kaydedildi.
Alman hükümeti bu süreçte, iflas başvurusunda bulunma yükümlülüğünü kısmen askıya aldı, kısa çalışma ödeneklerini genişletti, şirketlere kapsamlı devlet yardımları verdi. Şimdi söz konusu yardımların sonuna gelinmesiyle birçok şirketin finansal durumunun kötüleşeceğinden bahsediliyor. Nitekim geride kalan yaz aylarının toplamında, son yedi yılın ortalamasında olmadığı kadar çok iflas yaşandığını duyuran Almanya Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), söz konusu iflaslardan kaynaklanan zararı 36 milyar euro olarak açıkladı. Yılın ilk yarısında, iflaslar sonucu toplam 64 bin çalışan işsiz kaldı.
Moraller bozuldu
Bu arada yapılan bir ankete göre, Almanların ülkelerinin gücüne olan güveni de önemli ölçüde azaldı. Kamu araştırmasına göre Almanların yüzde 50'si, ülkelerinin önümüzdeki 10 yıl içinde ekonominin önde gelen ülkelerinden biri olma özelliğini yitireceğine inanıyor. Bir diğer anket sonucuna göre, halkın yüzde 46’sı bir yıl sonra ekonomik durumun bugünkünden daha kötü olmasını bekliyor. 10 Almandan dördü ekonomik durumun değişmeyeceğini düşünüyor. Sadece yüzde 13’ü bir yıl içinde ekonomik durumun bugünkünden daha iyi olmasını bekliyor.