Almanya'da, Bavyera'da Hristiyan Sosyal Birlik (CSU), Hessen'de ise Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partileri eyalet meclisi seçimlerini ilk sırada tamamladı; ancak seçimin en dikkat çeken sonucu göçmen ve İslam karşıtı Almanya için Alternatif AfD'nin ülkenin batısındaki eyaletlerde aldığı yüksek oran oldu.
Almanya’nın en çok okunan gazetesi Bild sonucu "AfD’nin zafer yürüyüşü Batı'da da devam ediyor!" başlığı ile verirken, sosyal demokrat SPD için her iki seçimde büyük bir yenilgiyle sonuçlandı. Alman medyası tarafından genel seçimlerin provası olarak tanımlanan seçim günüde alınan sonuçlara göre, Berlin’de koalisyonu yöneten partiler açısından çok kötü bir tablo ortaya çıktı.
9,4 milyon seçmenin oy kullandığı Bavyera eyaletinde Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) 1962 yılından bu yana aldığı en kötü sonuçla oyların yüzde 37’sini aldı. Alman ZDF televizyon kanalının yayınladığı sonuçlara göre, AfD Bavyera’da oyların yüzde 15,9’unu alarak, yüzde 15,8 alan Yeşiller’in kıl payı önünde ikinci parti oldu. Serbest Seçmenler (FW) adlı aşırı muhafazakar parti yüzde 14,4 oy oranına ulaşırken, sosyal demokrat SPD Bavyera’da katıldığı seçimlerdeki en kötü neticeyle sadece yüzde 8,2 destek bulabildi. Bu oy oranları ışığında Bavyera’da CSU’lu Eyalet Başbakanı Markus Söder’in FW ile koalisyon yapmasına kesin gözüyle bakılıyor.
3,5 milyon seçmenin sandık başına gittiği Hessen’de ise Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) yüzde 35,5 oy alarak seçimleri ilk sırada tamamladı. AfD Hessen’de yüzde 17,3’le yüzde 15,6 alan SPD ile yüzde 15,2 alan Yeşiller’in önünde ikinci oldu. Hessen’de CDU’lu Eyalet Başbakanı Boris Rhein’ın Yeşiller’le koalisyon yapacağı tahmin ediliyor.
Seçimin sonucunu göçmen tartışmaları belirledi
Seçimlere yönelik ilk analizlerde göç politikasına yönelik tartışmaların önemli rol oynadığı yorumları yapılıyor. Bu yılın ilk sekiz ayında Almanya’ya gelen sığınmacı sayısının 217 bine ulaşması partiler arasında büyük tartışmalara yol açmış, muhaleffeteki Birlik Partileri CDU/CSU ve AfD hükümete ağır eleştirilerle yöneltmişti. Almanya’da gündemin bir numaralı konusu haline gelen göçmenlerle ilgili tartışmalardan aldığı ivme ile büyük bir yükseliş yaşayan AfD, Bavyera'da yüzde altının biraz altında, Hessen'de ise yüzde dördün üstünde oylarını artırabildi.
AfD bu sonuçlarla, birçok analizlerde iddia edildiği gibi sadece Almanya’nın doğusunda değil, batısındaki eyaletlerde de başarılı olabileceğini kanıtladı. Hem Bavyera, hem de Hessen milli gelir açısından da Almanya'nın en zengin eyaletleri, otomotiv, kimya sanayi ve bilgisayar sektörleri üzerinden endüstriyel bir merkez konumundalar. AfD’nin doğudaki eyaletlerde oy oranı yüzde 30’larda. Yapılan kamuoyu araştırmaları, partinin Brandenburg, Thüringen ve Mecklenburg_Vorpommern eyaletlerinde birinci sırada olduğunu gösteriyor.
Sol siyaset kriz modunda
Ülkeyi yöneten koalisyonun ortaklarından Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) ve bir diğer ortak FDP‘nin aldıkları başarısız sonuçlar ise hükümetin geleceğinin sorgulanmasına neden oldu. Her iki partinin sözcüleri eyaletlerde aldıkları başarısız sonuçtan Berlin’de hükümet ortakları arasında yaşanan tartışmaları sorumlu tuttu.
Bu arada muhalefetteki Sol Parti’nin her iki eyalette de büyük kan kaybı yaşaması ve yüzde 5’in altında kalması sonrasında, partinin bölünme ihtimali yükseldi. Parti yönetimiyle ters düşen Federal Meclis milletvekili Sahra Wagenknecht’in, Sol Parti’den ayrılarak yeni bir parti kurma planını yıl sonundan önce gerçekleştireceği ileri sürüldü. Kamuoyu yoklamalarında "en sevilen politikacılar" sıralamasında üçüncü sırada yer alan Sahra Wagenknecht’in kuracağı partinin milliyetçi-sosyalist bir çizgi izleceğinden yola çıkılıyor. Wagenknecht, Almanya‘nın Ukrayna’ya silah göndermesine karşı çıkıyor; göçmenler konusunda ise AfD’nin sert söylemlerine benzer düşünceleriyle dikkat çekiyor.