Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, AB Komisyonu'na, Ortak Avrupa İltica Sistemi'nin (GEAS) Almanya'daki havaalanlarında bir an önce uygulamaya alınması için başvuru yaptığını duyurdu.
Başvuru kabul oranı Avrupa genelinde yüzde 20'nin altında olan ülkelerden gelen sığınmacıların AB dış sınırlarında korunma hakkına sahip olup olmadıklarının kontrol edilmesi gerektiğini belirten bakan, sığınma başvurularının tanınma şansı olup olmadığına havalimanlarında karar verilmesini istediklerini açıkladı.
Almanya'da sadece havaalanlarını ilgilendiren dış sınır prosedürleri olduğunu hatırlatan Bakan, "Bu mümkün olursa, Türkiye'den gelen sığınmacılar da bu kapsama girecek" derken, hükümet tarafından göç ve iltica politikalarında son aylarda yapılan değişikliklerin etkili olduğunu vurguladı.
Faeser, "Geçen yıla göre beşte bir daha az iltica başvurusu ve beşte bir daha fazla geri gönderme gerçekleştirdik" şeklinde görüş belirtti.
Federal Göç ve Mülteciler Dairesi'nin verilerine göre, geçen yıl toplam 62 bin 624 Türk vatandaşı Almanya’ya iltica başvurusu yaptı. Böylece Türkiye, Almanya’ya göç veren ülkeler arasında Suriye'nin ardından ikinci sıraya yükseldi.
Bu yıl ise rakamlar düşmeye başladı ve Türkiye, Afganistan'ın ardından üçüncü sıraya geriledi. Yılın ilk dokuz ayında Almanya'ya yaklaşık 179 bin kişi ilk kez iltica başvurusunda bulundu, bunların yaklaşık 23 bini Türk vatandaşıydı. Bu yıl Türkiye'den gelen iltica başvurularının toplam tanınma oranı yüzde 9,6 olarak belirlendi, geri kalanların iltica başvuruları ise kabul görmedi.
İlgili Haberler Almanya’da sığınma başvuruları reddedilen Türk vatandaşları için iki ülke arasında yeni dönem
Ortak Avrupa İltica Sistemi’nin hedefi sığınmacılara daha katı uygulamalar
Nisan ayında AB ülkeleri tarafından kabul edilen Ortak Avrupa İltica Sistemi, 2026'da Dublin Sözleşmesi’nin yerini alacak. AB'nin göç ve iltica yönetimi halen 1990'da İrlanda'nın başkentinde imzalanan Dublin Sözleşmesi ile düzenleniyor.
Buna göre, mültecilerin ilk varış ülkesinde iltica başvurusu yapmaları, ardından başka bir AB ülkesine geçmişlerse bunu başvuruyu yaptıkları ülkeye iletmeleri gerekiyor.
Bakan Faeser’in gündeme getirdiği GEAS ise, özellikle nispeten güvenli olduğu kabul edilen Türkiye gibi ülkelerden gelen kişilere karşı çok daha katı kuralların uygulanmasını hedefliyor.
AB, GEAS’ı yaşama geçirmek için üye devletlere Haziran 2026'ya süre tanımıştı. Bu kapsamında, iltica hakkı tanınma oranı yüzde 20'nin altında olan ülkelerden gelenlerin yanısıra kamu güvenliğine tehdit oluşturduğu düşünülen kişiler, başvuru yapmak istedikleri ülkeye giriş öncesinde sınır prosedürüne tabi tutulacak.
Plana göre, sınıra gelen sığınmacıların parmak izleri alınıp, fotoğrafları çekilecek, kamu güvenliğine tehdit oluşturup oluşturmadıkları da incelenecek ve AB veri tabanı Eurodac‘a işlenecek.
Kişilerin "risk oluşturup oluşturmadığı" ve "AB'de kalmasına izin verilip verilmeyeceği" bu işlemlerden sonra belirlenecek. İltica başvurusu hakkında bir karar verilene kadar, sığınmacılar kabul merkezlerinde gözaltı benzeri koşullarda 12 haftaya kadar tutulabilecek. Bu kişilerin ülke topraklarına girmelerine izin verilmeyecek ve bunun yerine sınırdaki tesislerde tutularak "yasal bir giriş yapmama kurgusu" yaratılacak. Başvuruları olumsuz yanıtlananlar, doğrudan dış sınırlardan geldikleri ülkeye, örneğin Türkiye’ye geri gönderilecek.
Alman hükümeti, bir süredir düzensiz göçü sınırlandırmak amacıyla yeni önlemler alıyor. Hükümet, sığınma başvurularının değerlendirme sürecini hızlandırmayı ve reddedilen sığınma başvurularının ardından daha büyük ölçekli geri göndermeler yapmayı planlıyor.
Bundan kısa bir süre önce, Almanya'da sığınma başvurusu kabul görmeyen binlerce Türk vatandaşının Türkiye'ye geri gönderilmesi konusunda Berlin ile Ankara arasında anlaşmaya varıldığı iddia edilmişti. Almanya'da ikamet izni bulunmayan ve Türkiye'ye gönderilen Türk vatandaşlarının sayısı 2023'te bin 300 olarak kaydedilmişti.
Nisan sonu itibarıyla ülkeden sınır dışı edilmesi gereken 14 bin 500 Türk vatandaşı bulunuyor. Alman yetkililer, 2023‘de Türkiye’den Almanya’ya gelen sığınmacıların büyük bir kısmının Kürt kökenli olduğunu, ancak çok sayıda sığınmacının esasında ekonomik zorluklar ve Şubat 2023’te meydana gelen yıkıcı deprem gibi nedenlerle Almanya’ya geldiklerini vurguluyor.
İlgili Haberler Almanya sınırlarında kontroller başlıyor