Türkiye’de muhalefet cephesindeki CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nin oluşturduğu ‘altılı masa’ ikinci tur görüşmelerini gerçekleştirdi.
Your browser doesn’t support HTML5
AKP–MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı iktidarında, Türkiye’nin 24 Haziran 2018’den bugüne Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi altında yöneltilmesine karşı muhalefet cephesindeki parlamenter sisteme geçiş amaçlı altı siyasi parti birlikteliği sancılı başlıklara rağmen sürüyor.
Geçtiğimiz yıl sonunda sistem değişikliği için altı siyasi parti arasındaki görüşme trafiği, 12 Şubat’ta Ahlatlıbel Zirvesi’yle liderler düzeyinde ilk birliktelik görüntüsü verilmişti. Ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 28 Şubat’ta “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni”ne imza atmıştı. Böylece altı lider, Türkiye kamuoyuna sistem değişikliği için gelecek seçimler ve sonrasında birlikte hareket etme sözü vermişti. CHP’nin ev sahipliğindeki ilk buluşma ardından altı lider, parti isimlerine göre alfabetik sıralamayla her ay siyasi partilerde buluşarak, imza attıkları parlamenter sistemi hayata geçirebilmek üzere diğer konu başlıklarını ele almaya başladı. Liderler, Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde 21 Ağustos’ta birinci tur görüşmelerini tamamladı ve “Bugünden itibaren seçim öncesi, seçim dönemi, seçim günü ve seçim sonrası olmak üzere önümüzdeki tüm süreçlerde istişareye önem veren anlayışımızla birlikte yol yürümeye devam etme kararlılığında olduğumuzun altını tekraren çizmek isteriz” mesajını verdi.
Haftanın son gününde altı lider, ikinci tur görüşmelerine başlayarak, CHP Genel Merkezi’nde Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde bir araya geldi. Toplantı öncesinde altı siyasi parti tarafından ortak videolu mesaj paylaşımı yapıldı. Söz konusu paylaşımda, “Biz korkudan değil; huzurdan yanayız. Biz baskıdan değil; özgürlükten yanayız. Biz kutuplaşmadan değil; kucaklaşmadan yanayız. Biz kin ve nefretten değil, sevgi ve saygıdan yanayız. Biz kazanacağız; 85 milyon yurttaşımız kazanacak. Biz kazanacağız; tüm Türkiye kazanacak!” ifadeleri yer aldı.
Masada, “CHP ile İyi Parti arasında gerilim” yarattığı gözlemlenen ortak Cumhurbaşkanı adayı meselesinin yanı sıra parlamenter sisteme geçiş süreci, olası iktidar durumunda izlenecek yol haritası en önemli başlıkları oluşturdu.
Meral Akşener’in çıkışı soru işaretleri yarattı
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, son aylarda parti içerisinde Cumhurbaşkanı adaylıkları gündemdeki Ekrem İmamoğlu (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı) ve Mansur Yavaş (Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı) isimleriyle ilgili tartışmadan rahatsızlığını açıkça ortaya koydu. CHP Lideri’ne yakınlığıyla tanınmış isimlerce ortak aday için sadece Kılıçdaroğlu’nun işaret edilmesi ve son olarak Bülent Kuşoğlu’nun “Kılıçdaroğlu aday olmazsa masa dağılır” yönündeki sözü diğer beş siyasi partide rahatsızlığa yol açtı. Özellikle İyi Parti içerisinde “merkez sağı temsil edecek aday gösterilmeli” görüşüyle Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olanlar bulunduğu aktarıldı. Yerel seçimler itibariyle “CHP’ye borcumuz yok” diyen İyi Parti Lideri Akşener de, “Kemal Bey dedi ki; 'Altılı masa cumhurbaşkanı adayını tespit edecek.' Bu masaya bu görevi verip, kendini bağlayan Sayın Kılıçdaroğlu. O masanın bir noter olma görevi yok. Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı tarifi vardı. Ben ona hep katıldım. Benim söylediğim bir şey daha var; kazanacak bir aday” çıkışını yaptı. İyi Parti’nin CHP’ye tepki göstermesiyle birlikte “altılı masa dağılacak” iddiası gündeme taşındı. Akşener ise, son olarak “O masaya bizim yamuğumuz olmaz. Yalnız bana dediğiniz gibi herkese de söyleyin” ifadesini de kullandı.
Uslu: Altılı masa dağılamaz çünkü bu ittifaka ihtiyaçları sürüyor
Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ANAR) kurucusu ve siyasal araştırma uzmanı İbrahim Uslu ise, seçmenlere altı siyasi parti ve liderleri tarafından gelecek seçim süreci için birlikte hareket etme sözü verildiğini belirterek, bu birliktelikten vazgeçilmesi durumunda seçmenlere hesap verme güçlüğünü işaret etti. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Uslu, “Bu liderler, birbirlerini çok sevdikleri için, birbirleriyle çok iyi geçindikleri için, çok iyi anlaştıkları için masa kurulmadı. Masa bir mecburiyetten kuruldu. Aslında altılı masa değil Cumhur İttifakı da aynı zorunluluklar nedeniyle kuruldu nedir o, yüzde 50+1, birisi de yüzde 10 idi, sonra yüzde 7 oldu, 301 milletvekilini bulma ihtiyacı. Bu ihtiyaçlar duruyor ortada ve hiçbir parti yüzde 50+1 bulamıyor Cumhurbaşkanı adayı için tek başına, hiçbir parti parlamentoda tek başına 301’e ulaşamıyor. Dolayısıyla partilerin siyasi emellerini gerçekleştirebilmeleri bir araya gelmeleri gerekiyordu. Geldiler. Dolayısıyla bunlar ortada duruyor mu, duruyor. Anayasa, yasalar ve siyasetin sosyolojisinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla bu ihtiyaçlar duruyorsa bu ittifaklar dağılamaz” dedi.
Uslu: Ortak Cumhurbaşkanı adayında uzlaşılmasından vazgeçilemez
Masadaki siyasi partiler ile yakın temaslar içerisindeki araştırmacılardan birisi olan Uslu, masanın dağılmayacağı gibi ortak Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi gerekliliğini de işaret etti. Uslu, “Ben başta alınan kararın doğru olduğunu düşünüyorum. Başta denildi ki biz önce yol haritasına, hükümet olduğumuzda neler yapacağız önce bunda mutabık kalalım, ondan sonra da bu işleri yapacak Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyelim. Bundan sonraki en önemli konu benim hükümet programı olarak kodladığım, masanın yol haritası olarak kodladığı süreç olacak. O süreç de bittikten sonra Cumhurbaşkanı adayında ben uzlaşacaklarını düşünüyorum. Bunu iki kere yazıp imzaladılar çünkü. O yüzden uzlaşacaklarına kaniyim. Niye? Çünkü orada bir sorun yaşanacak olursa hepimizin elinde o iki kere yazıp imzaladıkları metin duruyor. Seçmenler her gittikleri yerde o imzalar size ait değil miydi diye sorarlar. Buna verecek yanıt yok” ifadesini kullandı.
“Yol haritası yani ortak seçim beyannamesi oluşturulacak”
Gelecek günlerde altılı masa tarafından neler yapılacağı sorumuzu da yanıtlayan Uslu, “Seçim beyannamesi veya hükümet programı oluşturulmaya başlanacak. Önümüzdeki süreçte daha fazla biz bu yani kod adı yol haritası olan fakat gerçekte hükümet programı olan metin üzerinde konuşulduğunu göreceğiz. Bu arada üzerinde çalışılacak bir konu milletvekili seçimi, biz hep Cumhurbaşkanlığı ve hükümetin yapacaklarına odaklanıyoruz ama milletvekili seçimini de partiler ihmal etmiyorlar doğal olarak. Benim gözlemim bir süre sonra bu çalışmalar birleştirilecek. Ve hangi ilde, hangi parti tek başına girerse daha iyi? Hangi illerde iş birlikleri yapılabilir? Bu iş birlikleri çeşitli seviyelerde olabilir, belki tek liste, bazen iki liste. Bazen partilerin, diğer partiler lehine seçimden çekilmesi falan gibi orada da çeşitli senaryolar var. O senaryoları partiler kendi aralarında çalışacaklar, şimdiden sonra bir taraftan hükümet programına odaklanacak, bir taraftan da milletvekili seçimiyle o strateji çalışmaları sürdürülecek. Bir taraftan seçim güvenliği komisyonu zaten çok yoğun çalışıyor. Dolayısıyla işleri çok yoğun ama bugünden sonra bu çalışmaların biraz daha ivmeleneceğini gözlemleyeceğiz” değerlendirmesini paylaştı.