Altılı masa işbirliğindeki CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi, parlamenter sisteme geçişi amaçlayan anayasa değişikliği teklifini “insan onuru” temelinde tanıttı.
Muhalefet cephesindeki altı siyasi parti, 28 Şubat'ta kamuoyuna açıklanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatı doğrultusunda 9 başlıkta 84 maddelik anayasa değişikliği teklifini tamamladı.
Muhalefet, bunun taslak metin olduğunu vurgulayarak, sivil toplum ve meslek örgütleriyle müzakere edildikten sonra gelecek seçim sonrasında TBMM’de anayasa değişikliği teklifi hazırlanmasını öngördüklerini bildirdi.
Teklif metninde, güçlendirilmiş parlamento hedefiyle yedi yıllığına bir defa seçilecek, partisiz, sembolik nitelikte cumhurbaşkanın yanısıra bağımsız yargı kararı alınabilmesi için atama ve tayin sistemi iyileştirilmiş güçlü hakim tanımlaması ön plana çıktı.
TBMM’nin üçüncü büyük partisi konumundaki HDP aleyhine Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası gündemdeyken, altılı masa tarafından “Yasama dokunulmazlığı kapsamındaki konuşmalar için odak olma tespitinde aleyhte delil olamaz” görüşü benimsendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun altına imza atacağı teklif metni tanıtım toplantısı Bilkent Oteli’nde yapıldı.
Altı parti adına teklif metnindeki önemli başlıkları, “Anayasa ve Yasal Reformlar Komisyonu” üyeleri Muharrem Erkek (CHP), Mustafa Yeneroğlu (DEVA), Serhan Yücel (Demokrat Parti), Prof. Dr. Serap Yazıcı (Gelecek Partisi), Uğur Poyraz (İyi Parti) ve Bülent Kaya (Saadet Partisi), alfabetik sırayla özetledi.
Ardından altı lider, ellerinde ortak hazırladıkları anayasa değişikliği kitapçığıyla sahneye çıktı ve hep birlikte poz verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, yasama, yürütme, yargı, temel hak ve özgürlükler, kamu yönetimi başlıkları altında hazırlanan taslak anayasa değişikliği için “toplumsal sözleşme taslağı” vurgusu yaptı.
Erkek, “Bu niteliğine uygun olarak değişiklik önerilerimizi, demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri doğrultusunda toplumun tüm kesimleri ile müzakere ettikten sonra seçimlerin hemen ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunacağız. Önerimizle anayasal düzenin temeline ‘insan onurunu’ koyuyoruz. İnsan onuru dokunulmazdır ve anayasal düzenin temelidir. Devlet, insan onuruna saygı göstermek ve onu korumakla yükümlüdür” dedi.
Erkek, Türkiye’de seçilmiş belediye başkanlarına karşı İçişleri Bakanlığı’nın kayyım uygulaması ile ilgili, “Seçilmiş yerel yöneticilerin yargı kararı olmadan görevlerinden alınmalarına son vereceğiz” mesajını verdi.
Your browser doesn’t support HTML5
Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında bu topraklara eşitliği, özgürlüğü, adaleti hep birlikte getirmeyi hedeflediklerini belirten Erkek, “Güçlendirilmiş parlamenter sistem, ‘iş ve aş’ demektir. Güçlendirilmiş parlamenter sistem, ‘yolsuzluğun, yoksulluğun ve israfın sona ermesi’ demektir” sözleriyle sistem değişikliğiyle ekonomiye de çözüm bulunacağı vurgusu yaptı.
Erkek, gelecek seçim içinse “Bir sistemden yana olanlar değil, demokrasiden yana olanlar kazanacak; altılı masanın ortak Cumhurbaşkanı adayı, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olacak” iddiasını dile getirdi.
Vekillik düşürmede Berberoğlu gibi vakalara anayasa önlemi
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da altılı masa imzalı anayasa değişikliği teklifindeki Yasama başlığını özetleyerek Meclis’te temsil gücünü arttırmak için seçim barajını anayasada yüzde 3 olarak düzenleyeceklerini söyledi.
Yurtdışındaki seçmenlere doğrudan vekil seçme hakkı tanınacağını açıklayan Yeneroğlu, “Diasporanın doğrudan mecliste temsil edilmesini sağlayacağız” dedi.
Yeneroğlu’nun işaret ettiği madde uyarınca TBMM’deki sandalye sayısı 600 milletvekili olarak korunacak ancak yurtdışı oylar ülke geneline paylaştırılmayacak ve 81 il vekilinin dışında yurtdışı oyları temsil edecek milletvekilliği oluşturulacak.
Yasama dokunulmazlığına karşı keyfi uygulamaları ortadan kaldıracaklarını kaydeden Yeneroğlu, “Dokunulmazlıkların kaldırılması için üye tamsayının salt çoğunluğunu gerekli kılacağız. Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme nedeniyle düşmesini, bireysel başvuru yoluna gidilmesi halinde, Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki kararına kadar bekletileceğini açıkça düzenleyeceğiz” diye konuştu.
Your browser doesn’t support HTML5
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Mart 2021’de tek imzasıyla İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’yi çekmesi örneğine karşı da muhalefet anayasa teklifinde düzenleme yaptı.
Buna ilişkin Yeneroğlu, “Anayasada ise milletlerarası antlaşmalardan geri çekilmenin meclisin asli yetkisi olduğunu güvence altına alacağız. Böylece Cumhurbaşkanı, milletlerarası bir sözleşmeden gece yarısı tek başına çıkma kararı veremeyecek” açıklaması yaptı.
Yeneroğlu, kanun yapım süreci, bütçe hakkı gibi pek çok başlıkta yasamanın güçlendirileceğini işaret etti.
Cumhurbaşkanı 1 kez seçilebilecek, OHAL süreci kısalacak
Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhan Yücel, Yürütme bölümündeki değişiklikleri anlatarak, “Mevcut anayasanın en problemli, tüm sistemi enfekte eden kısmı “tek adam rejimi” üzerine kurgulanan ‘yürütme’dir. Mevcut sistemde yürütmenin konforu için yasama ve yargı işlevsiz bırakılmıştır. Anayasanın tek derdi, tek kişiye dikensiz gül bahçesi hazırlamak olmuştur. Dört senedir her gün duyduğumuz ‘Cumhurbaşkanımızın talimatıyla’ klişesini artık duymayacağız. Bu çerçevede; cumhurbaşkanının bir dönem ve 7 yıl için seçilebilmesini öneriyoruz. Seçilen cumhurbaşkanının varsa partisi ile ilişiğinin kesilmesini teklif ediyoruz. Cumhurbaşkanının kanunları veto yetkisini kaldırıyor, kendilerine sadece bir defaya mahsus geri gönderme hakkı tanıyan bir düzenleme yapıyoruz” dedi.
Yürütme’yi halka karşı “görev” olarak tanımlayacaklarını da vurgulayan Yücel, “Meclis denetimine tabi olmayan, siyasi sorumluluk taşımayan ve hiçbir şekilde hesap vermeyen, usulsüzlük, yolsuzluk ya da beceriksizlik gibi sebepler ile sorumluluklarını ‘affını istemekle’ yerine getiren, usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları karşısında Yüce Divan’da yargılanma hakkı olmayıp, Külliye’den uzaklaştırma cezası ile sorumluluktan kurtulan ‘Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ yerine, Meclise karşı siyasi sorumluluğu ve Yüce Divan’da aklanma hakkı olan Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu’nu, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa Değişikliği önerimiz ile yeniden kuruyoruz” diye konuştu.
Yücel ayrıca, “Cumhurbaşkanı’nın ya da Bakanlar Kurulu’nun tek başına olağanüstü hal ilan etme yetkisi yoktur. Olağanüstü hal ilan etme yetkisi, cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’na aittir. OHAL için öngörülen süreler kısaltılmıştır” hatırlatması yaptı.
Yargı bağımsızlığı için hakimlere güvence sağlanacak
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin altında en ağır hasarı yargının yaşadığını belirterek, neleri değiştireceklerini özetledi.
Gerçek bir hukuk devletini inşa etmek istediklerini belirten Yazıcı, “Hakimlik ve savcılık teminatını düzenleyen 139. maddeye coğrafi teminat eklenmiştir. Böylece hakim ve savcıların bireysel bağımsızlıkları güçlendirilmiştir. Yargı mensuplarının bireysel bağımsızlıklarını güçlendirmek amacıyla ayrıca Hakimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde iki organ düzenlenmiştir. Hakimler Kurulu, hakimlerin özlük hakları konusunda, Savcılar Kurulu ise savcıların özlük hakları konusunda karar verme yetkisine sahip olacaktır. Bu organların üye kompozisyonu ve üyelerinin seçiminde izlenen yöntem, çoğulculuk esasına göre tasarlanmıştır” dedi.
Avukatlar açısından savcılar ile yani iddia makamı ile eşit statü sağlanacağını da vurgulayan Yazıcı, “Önerimiz, yargılama sürecinin önemli unsurlarından biri olan savunma makamını ilk kez bir anayasa hükmüyle düzenlemiş; böylece savunmaya anayasal bir statü kazandırmıştır. Bunun doğal sonucu olarak savunma, iddia makamıyla eşit bir statüye kavuşacaktır. Bu ise hukuk devletinin temel unsurlarından olan adil yargılanma hakkını ve bu hakkın asli unsurlarından olan savunma hakkını güçlendirecektir. Öte yandan bu yenilikle adil yargılanma hakkının bir başka unsuru olan silahların eşitliği ilkesi garanti edilecektir. Bu hüküm kapsamında Türkiye Barolar Birliği’ne özerk bir statü sağlanmış; bu yenilikle avukatlık mesleğine sahip olması gereken itibar kazandırılmıştır” diye konuştu.
Türkiye’de ilk: YSK kararlarına karşı AYM yolu açılacak
Serap Yazıcı, Anayasa Mahkemesi’nin yapısındaki değişiklikler içinse “Anayasa Mahkemesi’nin ağır iş yükü dikkate alınarak üye sayısı on beşten yirmi ikiye çıkarılmış; halen iki daire ve bir Genel Kurul halinde çalışan Mahkeme’nin dört daire ve bir Genel Kurul halinde çalışması sağlanmıştır. Böylece dairelerin alacağı kararlar, itiraz denetimine tâbi kılınmıştır” açıklaması yaptı.
Yazıcı, “Yüksek Seçim Kurulu’nun seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarına ilişkin verdiği kararların, Anayasa Mahkemesi’ne yapılacak bireysel başvurulara konu olması sağlanmıştır” dedi.
Dolayısıyla eğer muhalefet taslağı hayata geçirilirse Türkiye’de ilk kez yüksek yargı organı niteliğinde tüm seçim süreçleriyle ilgili kararları alan YSK’nın kararlarına karşı temyiz niteliğinde AYM’ye başvuru yolu açılacak.
Yasama konuşmaları parti kapatma delili olamayacak
İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, “İnsan onurunun dokunulmazlığını ve devletin buna saygı gösterme ve koruma yükümlülüğü ile temel hak ve hürriyetlerin bütünlüğünü ve yasama yürütme ve yargıyı bağlayıcı olduğunu anayasanın 12. maddesine ekliyoruz. Devlete insan hakları ihlallerini önleme ve herkesin haklardan yararlanmasını sağlama yükümlüğünü getiriyoruz” sözleriyle Temel Haklar ve Özgürlükler Başlığı’na ilişkin bilgi verdi.
Poyraz, Türkiye gündeminde son günlerde kutuplaşma başlıklarından birisi olan “hayvan hakları” konusuna da değinerek, “Hayvan hakları da bu değişiklik önerimizde yer alıyor. Devletin doğal hayatı ve hayvanları korumak ile hayvanlara yönelik eziyet ve kötü muamele yapılmaması için gereken tedbirleri alma görevi olduğunu belirtiyoruz” dedi.
Poyraz, altılı masa anayasada siyasi partiler ile ilgili öneriler kapsamında Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde HDP aleyhindeki parti kapatma davası kapsamında konuşulacak bölümleri de açıkladı.
Poyraz, “Milletvekili genel seçimlerinde geçerli oyların yüzde birini alan partilere devletin mali yardımda bulunacağı ve bu yardımın dörtte birinin partiler arasında eşit olarak dağıtılacağı, geri kalan tutarın ise partilerin elde ettikleri oy oranına göre paylaştırılacağı düzenlemesini getiriyoruz. Demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partiler hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın kapatma davası açabilmesini TBMM’nin iznine bağlıyoruz. Kapatma kararının ancak odak olma halinde verilebileceği daha yalın olarak düzenlenip odak olma tanımına yoğun, sürekli ve demokratik düzene ciddi tehlike oluşturacak bir şekilde kavramları ile fıkranın son cümlesine yasama sorumsuzluğu kapsamında kullanılan oy, söz ve düşünce açıklamaları odak olmanın tespitinde gözetilemez hükmü ekliyoruz” diye konuştu.
İçişleri Bakanı’nın yetkisi tırpanlanacak
Son olarak Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya da Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik başlıklarındaki değişiklikleri kapsamında İçişleri Bakanı’nın mahalli idarelerdeki yöneticileri görevden uzaklaştırma kararı alamayacağını söyledi.
Kaya, “Kamu yararı bulunması şartıyla İçişleri Bakanının talebi üzerine Danıştay tarafından bir ay süre ile verilebileceğini, bu kararın ayda bir Danıştay tarafından gözden geçirilmesini ve nihai olarak bu kararın 6 ayı geçmemesini öngörüyoruz” dedi.
Kaya, mahalli idareler dolayısıyla belediyeler açısından yetkileri arttıracaklarını işaret ederek, demokrasiyi yerel düzeyde yaygınlaştıracaklarını vurguladı.