New York’ta bir imam ve yardımcısının kısa süre önce öldürülmesi, Amerika’da sayıları 3 buçuk milyonu bulan Müslümanlar’a yönelik nefret ve şiddetle ilgili korkuları arttırdı.
Savcılık makamı, cinayetlerin dini amaçla işlendiğini henüz kanıtlamasa da birçok Müslüman için bu olay, Amerika’da İslamofobi yani İslam korkusunun giderek şiddetlenen yüzünü ortaya koyuyor.
Amerika’da İslam korkusu hakkında yayınlanan yeni bir raporun yazarı, Georgetown Üniversitesi’nden Profesör Engy Abdülkadir, bu cinayetin Müslüman Amerikalılar tarafından bir nefret suçu olarak algılandığını söylüyor.
Abdülkadir’e göre, son yıllarda hızla artan İslam korkusu, şiddet içerikli köktendincilik ve Müslüman karşıtı siyasi söylemden kaynaklanıyor.
Profesör Abdülkadir, bu yılın başında Georgetown Üniversitesi’ndeki Prens El Velid bin Talal Müslüman-Hıristiyan Hoşgörü Merkezi’nin yürüttüğü bir araştırmaya başkanlık yaptı. Sonuçlar, Müslüman Amerikalılar’a yönelik nefret suçlarının 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra hızla arttığını gösteriyor.
”İslam Korkusu Şiddete Dönüştüğünde” başlıklı araştırmaya göre başkanlık yarışına ilk adayın girdiği Mart 2015‘ten Mart 2016’ya kadar Müslümanlar’a yönelik 180 şiddet eylemi yaşandı.
Bu rakamlar, haber kaynaklarına ve Washington’daki Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi’nin bildirdiği vakalara dayanıyor.
Araştırma, Mart 2015-Mart 2016 arasında Müslümanlar’a karşı ayda 18 nefret suçu işlendiğini bildiriyor. Bu suçların 12’si cinayet, 34’ü fiziksel saldırı, 49’u kurum ya da kişilere yönelik sözlü saldırı ya da tehdit, 56’sı vandalizm, dokuzu kundaklama, sekizi ise silahlı saldırı ve bombalama.
Raporda, ”Veriler, Müslüman karşıtı eylem ve tehditlerin 11 Eylül 2001 terör saldırıları öncesine göre çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Müslüman Amerikalılar’ın tehdit ya da saldırıya maruz kalma riski altı ya da dokuz kat daha fazla” deniyor. Profesör Abdülkadir, bazı vakalar yetkililere bildirilmediği için aslında rakamların daha yüksek olabileceğini söylüyor.
Saldırılar artıyor
Georgetown Üniversitesi’nin araştırması, Müslümanlar’a yönelik saldırıların 2015 Kasım ve Aralık aylarında hızla arttıktan sonra bu yıl biraz azaldığını, ancak 2015 yılı Mart ayı, yani başkanlık seçimi kampanyaları öncesine göre hala üç ila beş kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
Profesör Abdülkadir, Georgetown Üniversitesi’nde yapılan araştırmanın 1 Nisan’dan bu yana olan durumla ilgili veri yayınlamadığını, ancak sözlü kanıtlara göre Müslüman karşıtı eylemlerin 11 Eylül 2001 saldırılarından bu yana hala en yüksek seviyede seyretmeye devam ettiğini söylüyor.
İnternet sitesi The Huffington Post’un Ocak ayında başlattığı ‘İslamofobi İbresi’ de Müslümanlar’a yönelik nefret suçlarının arttığını gösteriyor. The Huffington Post, Ocak-Temmuz ayları arasında tehdit, fiziksel saldırı ve camilere yönelik vandalizm olarak 87 vaka sayıyor.
Son iki ayda belgelenen vakalardan bazıları şöyle:
- 18 Temmuz’da Tennessee eyaletinde yaşayan evli bir çiftin evine bırakılan notta, ”Sizin gibi Müslümanlar’ı öldüreceğim, bebeğinizin peşindeyim” yazılı. [http://www.nydailynews.com/new-york/nyc-crime/cops-investigate-isis-note-left-muslim-family-s-home-article-1.2718403]
- 11 Temmuz’da California eyaletinin San Leandro kentindeki bir Walmart mağazasında hicap giyen bir kadını takip eden iki erkek, kadının kafasını yumrukladı, üzerine yumurta attı. [[http://www.nbcbayarea.com/news/local/Instagram-Post-Shows-Woman-With-Hijab-Egged-San-Leandro-Police-Investigating-386674061.html]
- 29 Haziran’da Minnesota eyaletinin Minneapolis kentinde İslami kıyafetler giyen bir grup erkeğin arasına yanaşan bir kişi, önce İslam karşıtı yorumlarda bulundu, sonra grubun üzerine ateş açarak iki kişiyi yaraladı. [[http://www.mprnews.org/story/2016/06/30/university-area-victim-says-shooter-made-disparaging-remarks-about-muslims]
Terör saldırılarından ilham alıyorlar
Amerika-İslam İlişkileri Konseyi’nin Müslüman Karşıtlığını İzleme Bölümü Direktörü Corey Saylor, şiddet dozunun son iki yıldır arttığını söylüyor.
Saylor, ”2010’a baktığımızda New York’ta 11 Eylül’de çöken İkiz Kuleler’in bulunduğu Sıfır Bölgesi’ne cami yapılıp yapılmaması tartışılıyordu. Şimdiyse Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’ya girişilen saldırıdan sonra şiddet içeriğinin giderek arttığını görüyoruz” diyor.
Müslümanlar’a yönelik saldırılardaki artış, Avrupa ve Amerika’da düzenlenen terör saldırılarıyla eşzamanlı. Paris ve San Bernardino saldırılarından ve Haziran ayında Orlando’da bir gece kulübüne yapılan kanlı baskından sonra Müslüman karşıtlığının arttığı gözleniyor.
Georgetown Üniversitesi, geçtiğimiz Kasım ayında Amerika’daki Müslümanlar’a yönelik 35 şiddet eylemi olduğunu bildiriyor. Oysa Ekim ayında, İslamcı teröristlerin Paris’te eşgüdümlü düzenlediği saldırılardan sonra benzer nitelikli saldırı sayısı sekizdi. Aralık ayında IŞİD’den ilham alan Müslüman çiftin California eyaletinin San Bernardino kentinde 14 kişiyi öldürmesinden sonra saldırı sayısı 53’e yükseldi. Florida eyaletinin Orlando kentinde bir gece kulübünde girişilen saldırıdan sonra Müslüman karşıtı 24 vaka yaşandı.
İslam karşıtlığını eleştiren Müslüman Amerikalılar ise Müslümanlar’a yönelik saldırıların artmasının tek nedeninin İslamcı terör eylemleri olmadığı görüşünde.
Profesör Abdülkadir, Müslümanlar’a yönelik saldırıların durulduğunun görüldüğü 2016‘nın ilk aylarında bile saldırı sayısının başkanlık seçimi kampanyalarından önceki döneme göre 3 ila 5 kat daha fazla olduğuna dikkat çekiyor. Uzmana göre bu durum, Müslüman karşıtı şiddetle İslam korkusunu yansıtan siyasi söylem arasında doğrudan bir bağ olduğunun göstergesi.
İslam karşıtı siyasi söylem
Georgetown Üniversitesi’nin raporu, Cumhuriyetçi Partili başkan aday adaylarının İslam karşıtı söylemlerini de listeliyor. Senatör Lindsey Graham ve New York eyaleti eski Valisi George Pataki’nin camileri gözlem altında tutma ve kapatılmalarını önermesinden emekli beyin cerrahı Ben Carson’un bir Müslüman’ın Amerika’nın başkanı olmasına karşı olduğunu belirtmesine kadar birçok açıklama, bu listede yer alıyor.
Rapora göre başkanlık seçimi kampanyaları sırasında ilk İslam karşıtı siyasi söylem, Eylül ayında Pennsylvania eyaleti eski senatörü Rick Santorum’dan geldi. Santorum, İslam ve İslam’ın yayılmasıyla ilgili ciddi soru ve şüpheler olduğunu söylemişti.
Rapor, Eylül ayında İslamcı terör saldırısı yaşanmasa da kamuoyunun Suriyeli mülteci kriziyle ilgili kaygılarının kısa süre içinde İslam karşıtı söyleme dönüştüğünü, mülteci kılığına gören İslamcı teröristlerin Amerika’ya gireceği korkusunun hızla yayıldığını bildiriyor.
Bu söylemler, Müslümanlar’a yönelik saldırıları beraberinde getirdi. Raporda, Eylül ayında üçü cinayet olmak üzere on Müslüman karşıtı saldırı düzenlendiği, Ağustos ayındaysa sadece bir vakanın belgelendiği yazılı.
Müslüman karşıtı söylemler, San Bernardino saldırısından sonra hızla arttı. O zaman Cumhuriyetçi Parti cephesinde başkan aday adayları arasında yarışı önde götüren Donald Trump, camilerin kapatılmasını ve Müslümanlar’a Amerika’ya giriş yasağı getirilmesini önererek büyük tartışma yarattı. Tartışmalar, Orlando saldırısından sonra Trump’ın terör tarihçesi olan tüm bölgelerden göçmen alımını durdurma yanlısı olduğunu söylemesiyle iyice kızıştı.
Rapor, Trump’ın itidalli davranmak ve uluslararası dayanışma çağrısı yapmak yerine 2015 Kasım’ında Paris’te düzenlenen saldırılardan sonra ortaya çıkan Müslüman karşıtı söylemi körüklediğini belirtiyor.
California State Üniversitesi’nin Nefret ve Aşırıcılık Çalışmaları Merkezi’nden Brian Levin’e göre nefret suçlarındaki artış, terör olaylarıyla doğru orantılı.
Önyargıların yayılmasında siyasi söylemin yanısıra başka birçok etkenin rol oynadığını kaydeden Brian Levin, Müslümanlar’a ilişkin olumsuz nitelemelerin şiddet eylemlerini körüklediğini söylüyor.