Kasım ayındaki başkanlık seçimleri öncesinde seçim güvenliği konusundaki endişelerini dile getiren ABD'nin iki büyük siyasi partisi; oy vermek için seçmen kaydı yaptırma, oy kullanma, oy sayma ve tasdik etme prosedürlerine ve ortaya çıkan ciddi sorunların yeterli şekilde ele alınmasına odaklanıyor.
Demokratlar Cumhuriyetçiler’i, oy verme merkezlerine erişimi kısıtlama ve sonuçların belgelendirilmesini engelleme için komplo kurmakla suçluyor. Cumhuriyetçiler ise Demokrat Parti görevlilerinin posta yoluyla kullanılan oylara müdahale ettiğinden, oy verme makinelerini manipüle ettiğinden ve oy kullanma yeterliliği olmayan seçmenleri kayıtlarda tuttuğundan şüpheleniyor.
Üst üste üçüncü kez aday olan Cumhuriyetçi Partili eski Başkan Donald Trump, 2020’deki yenilgisini tersine çevirme girişimleri nedeniyle suçlamalarla karşı karşıya. Trump, "hileli bir seçim" olduğu için gerçekten yenilmediğini iddia etmeye devam ediyor.
Demokrat Parti'nin adayı Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Trump'ı seçimlere olan güveni sarsmakla suçlarken, geçen ay Chicago'daki parti kurultayında yaptığı kabul konuşmasında ifade ettiği gibi "hukukun üstünlüğünden özgür ve adil seçimlere ve iktidarın barışçı bir şekilde devredilmesine kadar" temel Amerikan ilkelerini destekleme sözü veriyor.
Federal kurumlar, Trump destekçilerinin ABD Kongre Binası'nı bastığı 6 Ocak 2021'i akılda tutarak masa başında olası senaryoları değerlendiriyor.
En son toplantıda eyalet ve yerel seçim yetkililerinin yanı sıra FBI, Savunma Bakanlığı, Ulusal İstihbarat Direktörü Ofisi, Ulusal Güvenlik Dairesi ve ABD Siber Komutanlığı gibi federal kurumlar ve posta müfettişleri de yer aldı.
İlgili Haberler “Trump Biden’a karşı çok iyiydi ancak rakibi değişince bocalamaya başladı”Hazırlıklar seçim adaletini güçlendirdi mi?
104 yıl önce kurulan Kadın Seçmenler Birliği’nin CEO'su Celina Stewart VOA'ya yaptığı açıklamada, “Seçimin sonucunun ne olacağını, insanların bu konuda ne hissedeceğini, ne tür protestolar olacağını ve bu protestoların şiddete dönüşüp dönüşmeyeceğini göreceğiz ve umarım dönüşmez” dedi.
Seçimlerin idaresini kolaylaştırmak için 2002 yılında kurulan bağımsız federal kurum ABD Seçim Destek Komisyonu Başkanı Ben Hovland, seçimler yaklaşırken sistemin iyi işlediğini söyledi.
Hovland, “Bu yıl hem başkanlık önseçimleri hem de eyalet önseçimleri olmak üzere çok sayıda önseçim yaptık. Dolayısıyla seçim görevlileri bu seçim döneminde çok fazla pratik yaptı ve bence Kasım ayına girerken iyi durumdayız” dedi.
Seçim Destek Komisyonu ve Federal Seçim Komisyonu, yalnızca kampanyalar ve seçimlerle ilgilenen tek ABD devlet kurumları. Adalet Bakanlığı bazı seçim yasalarını yönetiyor ve uyguluyor. Geri kalan her şey ise eyaletlerin ve bölgelerin yetkisi altında. Seçimlerden önce seçmenlerin kayıt altına alınmasından seçimlerden sonra sayımların onaylanmasına kadar uzanan bir sorumluluklar zinciri bulunuyor.
Eski bir sandık görevlisi olan Hovland, VOA'nın sistemin bir stres testine tabi tutulması halinde kendisini en çok neyin endişelendireceğini sorması üzerine "Seçim yöneticilerinin karşılaştığı zorluklara baktığımda çok fazla zorluk olduğunu görüyorum" dedi.
"Son seçimler geçmişteki diğer seçimlerden daha zor geçti" diyen Hovland, seçim adaletini geliştirmek için daha fazla hükümet fonuna ihtiyaç olduğunu söyledi.
Ülke genelindeki ilçe memurları ve diğer seçim görevlileri dört yıl öncesine göre daha sakin bir seçim geçirmeyi umuyor.
Siyasilerden, sayımı durdurması için baskı gören yargıç
Illinois eyaletinin Champaign ilçesinde 2020'de Cumhuriyetçi Parti, bir yargıcı, ilçe memuru Aaron Ammons'u postayla gönderilen oy pusulalarını saymayı durdurması için zorlamaya çalışmıştı.
Ammons, “Yargıç bu talebi reddetti ve ben de oy pusulalarını sayabildim. Ama bunu kesinlikle denediler, tıpkı ülkenin diğer yerlerinde denedikleri gibi” dedi.
2018'de Demokrat olarak göreve seçilen Ammons, tehdit, gözdağı ve davaların ülke çapında birçok seçim görevlisi ve gönüllünün istifa etmesine yol açtığını söyledi.
VOA'ya konuşan Ammons, "Demokrasinin ön saflarında yer almak için ihtiyaç duyduğumuz desteği alamamak, bu işi yapan insanlara gerçekten zarar veriyor ve cesaretlerini kırıyor" dedi.
Aynı zamanda Seçim Krizleri Ulusal Görev Gücü'nün de bir üyesi olan Kadın Seçmenler Birliği'nden Stewart da aynı fikirde.
Stewart “Bir toplum hizmetini ve insanların üstlendiği bir vatandaşlık görevini kötülemek, bence gerçekten çılgınlık. Üstelik ortada kötü niyetli bir davranış olduğuna dair hiçbir kanıt da yok” dedi.
Missouri eyaletindeki St. Louis ilçesinin Seçim Müdürü Eric Fey, adaylara, parti yetkililerine ve halka güven vermek için onları sistemin işleyişini izlemeye davet etmenin önemli olduğunu söyledi.
Seçim idaresi hakkında ödüllü bir podcast'in sunucusu da olan Fey, "Postayla gönderilen oy pusulalarını açmak, oy pusulalarını tablo haline getirmek, oylama ekipmanını test etmek, elle yeniden saymak, seçimden sonra denetlemek - tüm bunlar kamuya açık bir şekilde gözlemlenebilir" dedi.
İlgili Haberler Rakip adaylar Harris ve Trump, Amerikalı ailelerin yaşam masraflarına ne çözüm sunuyor?Georgia'da tartışma
Trump ve Harris'in anketlerde neredeyse başa baş olduğu yaklaşık yedi eyaletten Georgia'da Demokratlar, seçim sonrası kaosa yol açabileceği uyarısında bulundukları yeni seçim kurallarını engellemek için dava açtı. Eyalet seçim kurulu, kısa bir süre önce ilçe seçim müfettişlerine oyların tasdikini geciktirme ya da iptal etme yetkisi vermişti.
Trump, Georgia'da 2020'de eyaletin seçim sonucunu tersine çevirmeye çalışmak ve başkan seçilen Demokrat Joe Biden'a karşı kaybetmesine rağmen, eyalet yetkililerini kendisini kazanan ilan etmeye ikna etmeye çalışmakla suçlanıyor.
Eyalet memurlarının çoğunun Cumhuriyetçi olduğu ve Harris'in, eyaletin 10 Seçiciler Kurulu oyunu kazanmasının beklendiği Colorado'da, bazılarının Kasım ayı sonuçlarını onaylamaktan kaçınabileceğine dair işaretler var.
Eyaletin Cumhuriyetçi Parti oy pusulası ve seçim güvenliği komitesi başkanı Ron Hanks, geçen yılki seçim tasnif kurullarına yaptığı bir açıklamada, “2020 seçimlerinden bu yana hiçbir şey değişmedi. Oylama ekipmanları aynı, sertifikasız, Çin yapımı, dahili internet özelliğine sahip elektronik cihazlar” demişti.
Bu söylem, komplo teorisyenlerinin Biden'ın zaferini itibarsızlaştırmaya çalıştığı 2020 seçimlerindeki partizan iddiaları anımsatıyor. Bazıları oy verme makinelerinin İtalyan ya da Çin uyduları veya 2013'te ölen eski Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez tarafından uzaktan kontrol edilerek, kötü niyetli dış güçler tarafından manipüle edildiğini iddia etmişti.
“Çoğu insan bir seçimin nasıl yönetildiğinin mekaniğini anlamıyor. Hiç merkezi değil ve her eyalet bunu biraz farklı yapıyor” diyen St. Louis İlçe Seçim Müdürü Fey, “Hayır, Hugo Chavez mezarından çıkıp bir oylama makinesine geri dönemez” ifadesini kullandı.
Dünyadaki diğer demokrasilerin çoğunda, bir seçim daha küçük bir oy pusulası içerebilir. Seçmenler oylarını tek bir parlamento üyesi ve başkan için kullanabilir ve bir referandum sorusuna yanıt verebilir
Amerikan seçimlerinde seçmenler, genellikle onlarca aday ve eyaletlerin anayasalarına yönelik değişiklik tasarılarını içeren hacimli oy pusulaları ile karşı karşıya kalabiliyor.
Tek bir ABD ilçesi, orta büyüklükte bir ülkede kullanılacak kadar çok oyu saymak zorunda kalabildiği için elektronik sayım gerekiyor.. Oy pusulalarını nadiren elle sayılıyor. Genellikle sonuçlar son derece yakın olduğunda ve yeniden sayım emri verildiğinde elle sayım yapılıyor.
Eric Fey, Amerikan seçim modelinin genel olarak verimli bir model olmadığını kabul ediyor.
Fey, “Bu sistem, hükümetin çok az müdahil olduğu, vatandaşlara yakın ve pek çok kararın ulusal düzeyde alınması gerekmeyen, duyarlı bir model. Dolayısıyla, verimlilikte kaybettiğimiz şeyi, yerel düzeyde buna yanıt vererek kazanıyoruz” diyor.