‘Amerika ile Türkiye’de Araştırmacı Olmanın Farkı Azaldı'

‘Amerika ile Türkiye’de Araştırmacı Olmanın Farkı Azaldı'

Amerika’da yaşayan yüzlerce başarılı Türk var. Bilimsel çalışmalarıyla adından söz ettiren, onlarca ödüle layık görülen Türkler onları Türkiye’den izleyenler için her zaman gurur kaynağı. Çalışmalarını Amerika’da sürdüren ama ismi kıtaları aşan bir isim de Aydoğan Özcan. Türkiye, Özcan’ın adını daha önce de nanoteknoloji alanındaki başarıları üzerine duymuştu. Geçtiğimiz haftalarda Özcan’ı tekrar kamuoyunun gündemine taşıyan bir gelişme yaşandı. California eyaletindeki California Üniversitesi Los Angeles Kampüsü’nde (UCLA) çalışmalarını sürdüren Özcan, Başkan Barack Obama tarafından bilimsel başarılara imza atan genç araştırmacılara verilen “Kariyer Ödülü”ne layık görüldü.

Amerika’nın Sesi, Aydoğan Özcan’a yoğun temposu içinde ulaştı ve hem ödüle layık görülen çalışmasını hem de nanoteknoloji alanındaki yenilikleri sordu.

Cep Telefonuyla Kan Tahlili


Özcan, ekibiyle birlikte yaptığı, karmaşık sistemleri basitleştirmeyi amaçlayan çalışmalarıyla tanınıyor. Özcan, “Mikroskopların basitleştirilmesi ve dijital hale getirilmesi üzerine çalışmalar yapıyoruz. Benim grubum mikroskopların bilinen çalışma prensiplerini kullanarak, bu mikroskopları basitleştirip çok daha ucuz, çok daha hafif, çok daha basit bir şekilde dizayn etmeye çalışıyor” diyor.

‘Amerika ile Türkiye’de Araştırmacı Olmanın Farkı Azaldı'



Özcan’ın ekibinin çalışmasının önemi özellikle üçüncü dünya ülkelerinde ortaya çıkıyor. Özcan bunu: “Amacımız uzak yerlerde, çok kolay ulaşamayacağınız bir yerde tıbbi açıdan daha gelişmiş aletler kullanılmasını kolaylaştırmak. Bunu örneğin, bir mobil tahlil laboratuvarı ya da bir teknisyenin değişik yerlere gidip halkın tahlillerini yapabilmesinin bir parçası olarak görüyoruz” şeklinde anlatıyor. Özcan, cebe kadar girebilecek, küçük, hafif ve hatta performans olarak daha üstün olabilen mikroskoplardan söz ediyor.

Aydoğan Özcan bu mikroskopların üçüncü dünya ülkelerinde AIDS ve sıtma gibi bulaşıcı hastalıkların takibi ve teşhisi için kullanılmasını hedeflediklerini söylüyor. “Merceksiz görüntüleme” olarak da adlandırılan bu teknoloji, kameralı bazı cep telefonlarının adeta mobil bir tahlil laboratuvarı gibi kullanılabilmesine olanak veriyor.

‘Amerika’nın Bir Avantajı Çokulusluluğu’

Amerika’daki araştırma fonlarının bolluğu ve bilimsel serbestlik göz önünde bulundurulduğunda başarılı araştırmacıların Amerika’yı tercih etme sebeplerini anlamak zor değil. Ancak yine de yıllardır çalışmalarını burada sürdüren Aydoğan Özcan’ın bu konuya bakışını merak ediyoruz. Özcan, “Şu anda Türkiye ile Amerika’da araştırmacı olmak arasında çok büyük bir fark yok” diyor. Türkiye’deki bilim adamlarının ellerindeki fonların ve yaptıkları işlerin kalitesinin daha da geliştiğini hatırlatan Özcan, “Bu yüzden Avrupa’da, Türkiye’de, Amerika’da ya da dünyanın başka yerlerinde akademisyen olmak arasındaki farklar giderek azalmaya başladı” diyor. Ancak Özcan, Amerika’nın diğerlerine göre bir avantajı olduğunu hatırlatıyor. Özcan, “Öğrencileri alırken Amerika’nın birçok farklı ulustan öğrenciyi buraya getirebilme avantajı var. Araştırmalarınızı ve altyapınızı ne kadar başka ülkelere açıp oradaki değerleri kendi içinizde harmanlarsanız o kadar daha hızlı ve daha büyük bir vizyon sunabilirsiniz” diye anlatıyor bu durumu.

Özcan’la sohbetimizde Barack Obama tarafından layık görüldüğü ödülün anlamını, nanoteknoloji alanındaki çalışmalarını ve Amerika’da akademisyenliğe bakışını ayrıntılı olarak konuştuk. Söyleşinin tamamını aşağıdaki ses dosyasında bulabilirsiniz.