Amerika’da başkanlık seçimleri yaklaşırken başkan adayları kendi yardımcılarını da belirlemek zorunda. Cumhuriyetçi aday Mitt Romney, Paul Ryan’ı seçtiğini açıkladı. Amerika’nın Sesi muhabiri Jeffrey Young başkan yardımcısı adayının belirlenme sürecini derledi.
Başkan aday adayı Romney, “Ben başkan yardımcısı adayımı belirledim, çünkü Washington’u değiştirmek, Amerika’yı tekrar doğru yola sokmak istiyorum,” şeklinde konuşuyor.
Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı Mitt Romney, kendisine yardımcı olarak Wisconsin eyaleti milletvekili Paul Ryan’ı seçti.
Romney bu şekilde Cumhuriyetçi Parti adına seçime birlikte gideceği ortağı belirlemiş oldu.
Amerikalı seçmenler Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinde oy pusulalarında aynı safta yarışan iki kişiye oy verir. Bunların biri başkan, diğeri de başkan yardımcısı adayıdır. Başkan adayları geleneksel olarak yardımcılarını kendileri seçer.
George Mason Üniversitesi’nden Robert Dudley, başkan yardımcısının önemini şöyle açıklıyor: “Bunun amacı seçilme şansını yükseltmek. Az bir avantaj bile çok sayıda oy almanıza neden olabilir.”
Seçmeni cezbetmenin yanısıra bir başkan yardımcısı federal hükümetin nasıl işlediğini iyi bilen biri olmak zorunda. Bu da son zamanlarda başkan adaylarının çoğunun Washington’daki politikalara yabancı olmasından kaynaklanıyor.
1980 yılında Cumhuriyetçi Partili California Valisi Ronald Reagan, yardımcı olarak Washington politikalarını iyi bilen Merkezi İstihbarat Dairesi CIA’nin eski başkanı George Herbert Walker Bush’u seçti.
1992’de Demokrat Partili Arkansas Valisi Bill Clinton da Senatör Al Gore’u yanına aldı.
Sekiz yıl sonra Cumhuriyetçi Texas Valisi George W. Bush, tercihini, eski Savunma Bakanı Dick Cheney’den yana kullandı.
2008 yılında Washington’da yeni olan Senatör Barack Obama da yardımcısı olarak, 30 yıldır senatör olan Joseph Biden’ı seçti. Obama ve Biden, 2012 seçimlerinde de Demokrat Parti’nin Beyaz Saray adayları olacak.
Başkan yardımcılığı farklı nesiller arasında köprü kuran bir unsur da olabiliyor. Eski başkanlardan Baba Bush 1988’de adaylığını ilan ettiğinde, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra doğan nesle hitap etmek amacıyla kendisine yardımcı olarak genç senatör Dan Quayle’ı seçti. Sonradan Clinton ve Gore da aynı genç nesli temsil ediyordu.
1984 yılında Demokrat Partili aday Senatör Walter Mondale, kendisine yardımcı olarak Kongre üyesi Geraldine Ferraro’yu seçti. Ferraro ilk kadın başkan yardımcısı adayıydı.
Ferraro, “Sevgili vatandaşlarım, önerdiğiniz Başkan Yardımcılığı adaylığını gururla kabul ediyorum,” şeklinde konuşmuştu.
2008 yılında Cumhuriyetçi Parti de ilk kez kadın başkan yardımcısı adayı seçti: Alaska Valisi Sarah Palin.
Seçimler sona erdikten sonra yeni başkan yardımcısının görevi, sembolik de olsa Senato’ya başkanlık etmek, gerektiğinde oy sayısındaki eşitliği bozmak olacak.
En önemli göreviyse, Başkan bir şekilde görevini yapamayacak olur ya da ölürse, başkanlık görevini üstlenmek olacak.
Başkan aday adayı Romney, “Ben başkan yardımcısı adayımı belirledim, çünkü Washington’u değiştirmek, Amerika’yı tekrar doğru yola sokmak istiyorum,” şeklinde konuşuyor.
Cumhuriyetçi Parti Başkan Adayı Mitt Romney, kendisine yardımcı olarak Wisconsin eyaleti milletvekili Paul Ryan’ı seçti.
Romney bu şekilde Cumhuriyetçi Parti adına seçime birlikte gideceği ortağı belirlemiş oldu.
Amerikalı seçmenler Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinde oy pusulalarında aynı safta yarışan iki kişiye oy verir. Bunların biri başkan, diğeri de başkan yardımcısı adayıdır. Başkan adayları geleneksel olarak yardımcılarını kendileri seçer.
George Mason Üniversitesi’nden Robert Dudley, başkan yardımcısının önemini şöyle açıklıyor: “Bunun amacı seçilme şansını yükseltmek. Az bir avantaj bile çok sayıda oy almanıza neden olabilir.”
Seçmeni cezbetmenin yanısıra bir başkan yardımcısı federal hükümetin nasıl işlediğini iyi bilen biri olmak zorunda. Bu da son zamanlarda başkan adaylarının çoğunun Washington’daki politikalara yabancı olmasından kaynaklanıyor.
1980 yılında Cumhuriyetçi Partili California Valisi Ronald Reagan, yardımcı olarak Washington politikalarını iyi bilen Merkezi İstihbarat Dairesi CIA’nin eski başkanı George Herbert Walker Bush’u seçti.
1992’de Demokrat Partili Arkansas Valisi Bill Clinton da Senatör Al Gore’u yanına aldı.
Sekiz yıl sonra Cumhuriyetçi Texas Valisi George W. Bush, tercihini, eski Savunma Bakanı Dick Cheney’den yana kullandı.
2008 yılında Washington’da yeni olan Senatör Barack Obama da yardımcısı olarak, 30 yıldır senatör olan Joseph Biden’ı seçti. Obama ve Biden, 2012 seçimlerinde de Demokrat Parti’nin Beyaz Saray adayları olacak.
Başkan yardımcılığı farklı nesiller arasında köprü kuran bir unsur da olabiliyor. Eski başkanlardan Baba Bush 1988’de adaylığını ilan ettiğinde, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra doğan nesle hitap etmek amacıyla kendisine yardımcı olarak genç senatör Dan Quayle’ı seçti. Sonradan Clinton ve Gore da aynı genç nesli temsil ediyordu.
1984 yılında Demokrat Partili aday Senatör Walter Mondale, kendisine yardımcı olarak Kongre üyesi Geraldine Ferraro’yu seçti. Ferraro ilk kadın başkan yardımcısı adayıydı.
Ferraro, “Sevgili vatandaşlarım, önerdiğiniz Başkan Yardımcılığı adaylığını gururla kabul ediyorum,” şeklinde konuşmuştu.
2008 yılında Cumhuriyetçi Parti de ilk kez kadın başkan yardımcısı adayı seçti: Alaska Valisi Sarah Palin.
Seçimler sona erdikten sonra yeni başkan yardımcısının görevi, sembolik de olsa Senato’ya başkanlık etmek, gerektiğinde oy sayısındaki eşitliği bozmak olacak.
En önemli göreviyse, Başkan bir şekilde görevini yapamayacak olur ya da ölürse, başkanlık görevini üstlenmek olacak.
Your browser doesn’t support HTML5